Ve sen hala bir yıldızsın

41 6 2
                                    

  Jazz müzikler ortamı romantize eder ve bu anı sonsuza kadar yaşayabilirdik. Sahnede tek değilim, senin elinden de ben tuttum ve bana verilen bu şansı boşa harcamamam gerekirdi.
Önceden sahip olduğumuz aynı gülümsemeyle devam ediyor hayat.

İki yolun ortasında uzayan bir su yolu var ve söğüt ağaçları müziğin ritmiyle sallanıyor. Güneş yine tam yüzüme vuruyor ve elimde Mars'ın verebileceği en saçma pozu verdiği bir fotoğraf var. Bugün saçnalıklarla dolu olacaktı anlaşılan. Sabah daha yeni yeni kendime gelmişken haber spikerinin canlı yayında kıçına vurmasından anlamalıydım bunu. Her yaz nasıl başlarsa öyle biterdi benim için ve bu hiç hoş olmamıştı.

  Çevremde insanlar gülüşüp, eğleniyorlar. Arada kurbağalar çimlere zıplıyor ve Mars arkalarından koşturup korkutuyor onları. Uzun, açık pembe örtülü bir masada türlü türlü atıştırmalıklar var ve ben o kadar iştahsızım ki kameradan birkaç kare çekip, konuşmaya devam ediyorum. Tam belki yaz yeni başlıyordur diyorum ki birilerinin sevgili M.'ye sataşacağı tutuyor ve Venüs de buna sessiz kalmıyor. Etkinliği düzenleyen bayım kibarca gitmemizi rica ediyor sadece ve konu orada kapanıyor.

  Bir sokak var hep yolumuzun üstüne çıkan bir şekilde, girişinde bir oto yıkama ve sonrası karanlık, mor led ışıklar gözüküyor sadece, dövmeci dışında açık bir dükkan yok ve binaların arka tarafına denk gelen demir, paslı merdivenleri var sadece. Böyle bir sokağın kokması gerekir yani aklınızda o sokaktan kokusu kalmalı ama çalmayan bir ritim var sanki. Görerek ve koklayarak duyuyorsunuz bu ritmi.

  Bugün her zamankinden farklı, yavaş bir tını daha eklenmiş gibi. Dar ve uzun sokağa tamamen zıt bir galaksiyle. Bembeyaz mermerler yeşilliklerle kapatılmaya çalışılmış, alanın ortasında fransız tarzıyla şekillendirilmiş küçük bir bahçe vardı. Ama neden, bu karanlığıyla her şeyi kendine benzeten kara deliğin içinde böyle bir galaksinin ne işi vardı?

  Korkuluğa benzeyen bakışları büyük bir emekle şekillendirilmiş çalılık dışında varlığı andıran bir elma kokusu geliyor içeriden. İlk adımlarımızı atmamızla koşarak yetişiyor 40-50 yaşlarında, uzun, gri, aralıklı örgülü saçları olan ve sarı elbiseli ve kırmızı kalp şeklindeki küpeleri parlayan bir adam, sadece hoş geldiniz demek için.

  Bitkilerin arasında siz görene kadar saklanan bir masayı gösteriyor, biz yerleşene kadar ve ardından turuncu mutfaktaki kırmızı çaydanlığı. Gülümsemesine verdiğimiz karşılıkla, kendinden hiçte beklenmeyen  kibar hareketlerle 5 fincana dolduruyor çayı, elma kokulu çayı. Ve masanın ortasındaki lavantalar çaydanlığın elmalı buharına karşı koruyor kokusunu. Ve ortadaki minik bahçede sanatına devam ederken Mars'ta takılıyor peşine ve yabancı olduğumuz bu galaksiye elma kokuları eşliğinde tanışırken, bir süre daha yaşlı adam sessizce işine devam edip Mars ile takılıyor aradan geçen zamanla tamamen alışmış olduğumuzu düşünmüş olacak ki yanımıza oturup çoktan soğumuş çayına şeker katıp, adının Amadeus olduğunu söylüyor bu yeni yolcu.



😭🧚🏻✨🧳🧙🏾‍♀️🌊🕺🏽🧚🏻‍♀️🦢😭🪷🐚🌌🍎🫖

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jul 07, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

ay ışığında koşuyoruz, açık dalgalarda dans ediyoruz.Where stories live. Discover now