Peki niye hiçbir art niyetin olacağını düşünmemişti.

Rima için değmezmiydi.

Pervin ile mutlu olabilmiş miydi?

Günün belirli saatlerin de bağlı olduğu zincirler gevșiyordu. O anda Pervin'i boğmak istiyordu lakin Pervin daha atik davranarak aldığı bir kaç darbeden sonra kaçıyordu. Bazen aynı şeyi Pervin yapıyordu.

Hacer sadece izleyici gibiydi. Lakin kesin olan bir şey varsa onunda cezasını çekeceğiydi.

İçeri girip onlara işkence edenlerin ne kadın nede erkek olduğu belliydi. Ağızlarından tek bir kelime çıkmıyordu. Sadece yapacaklarını yapıyor ve gidiyorlardı.

Pervin deli gibi sallanıp deli bakışlarıyla "senin yüzünden" diye bağırdı.

Deli bakışlarını Mehmet'e sabitleyip "Havin ölmeyecek babası izin vermez."

Mehmet'i bulunan zihninde "babası izin vermez" cümlesi dönüp duruyordu. Peki o niye oğluna yapılan her şeye izin vermişti.

İyi bir eş değildi tamam niye iyi bir baba değildi.

"seni öldüreceğim" diye ayağa fırladı. Pervin'in saçlarını eline doladı ama bağlı olduğu zincirler daha fazlasına izin vermiyordu. Ellerini zorlukla onun boğazına uzattı onun nefesini kesmek istiyordu.

Can tatlıydı. Pervin tırnaklarını Mehmet'in boynuna geçirdi ve boydan boya çizdi. Mehmet boynunda hissetiği acıyla geri çekilip elini boynuna attı. Pervin kahkaha atarak "hadi ama kocacığım bunu ilk defa yaşamıyorsun hem karın aldatıldığını ilk bu şekilde öğrenmedi mi?"

Mehmet hatırladığı bir adım sendelendi. Pervin kollarını göğsünün altında çapraz bir şekilde bağlayıp bir elini çenesinin altına koydu. Kısa bir süre düşünüyormuș gibi yaparak" evet sırtında ki tırnak izlerinden anladı."

Mehmet'in gözlerine bakarak" gelip bana nasıl ağladı "

Ellerini uzatıp" sevișirken sırtını çizen ellerim karını teselli etti"

Mehmet'in boğazında kocaman bir yumru ve yutkunamıyordu. Pişman bakışlarını mahcup bir şekilde geri çekti. Rima sadece yazıklar olsun demişti. Bunca şeyden sonra yazık olduğunu o da anlıyordu. Kalktığı yere oturup başını elleri arasına alıp dizlerine gömdü. O zamanlar Pervin'e kapıldığını bilmiyordu. Rima'nın çaresiz bakışları isyanları hani beni sevdin madem böyle yapacaktın niye hayatımı alt üst diyen sözleri hepsi üstüne üstüne geliyordu.

Mehmet boğulduğunu hissediyordu. Boğazında kocaman bir yumru oturmuş yutkunamıyor gibiydi. Hayır bu olanları kabul edemiyordu.

Ellerini kafasına vurup sesli bir şekilde ağlamaya başladı.

Çok geç kalmıştı.

Pervin onun bu haliyle yüzünü buruşturup "Korkma benim bir B planım sürekli vardır. Elimde bizi kurtaracak bir koz var Azad öğrendiğinde ona karşı bizi kendi eliyle bırakacak"

Mehmet öfkeyle ona döndü be demek kurtulmak. Kurtulmak isteyen kimdi. Kendisi ölmek istiyordu...
*
*
*
Yeni gün,

Yeni mutluluklardı.

Azad hayatın getirileri yüzünden sert bir mizaca sahipti ve sevdiklerini karşı takıntılıydı. Güne her zaman olduğu gibi boynunda ki nefesle uyandı. Elini uzatıp Așir'in saçlarını karıştırdı. Küçük çocuk babasının boynuna sardığı kollarını çözüp yüzünü somurtarak arkasını döndü. Bu hareketle yüzünde ki tebessüm büyüdü. Bakışlarını karısının uyuduğu yere çevirince karısının erken uyandığını anladı.

Mardin'e Tutsak. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin