"ne yapacaksın, o gün ablanın yanına sen yerine demiri soktum diye delirip üstüme atladığın gibi yine üstüme mi atlayacaksın. Olur gel" cem iki kolunu yanlara doğru açarken daha da şaşkınlıkla doldum. İnanamıyordum. Ama olmazdı ki. Lina daha 22sine yeni girecekti ve cem 29 yaşındaydı. Çok değil miydi?
"seninle muhatap olmicam doktor bozuntusu. Yap işini de uza hadi" diye sinirle çıkışan linaya döndüm. Yanakları mı kızarmıştı onun. Bir dakika bir dakika cemin üstüne mi atlamıştı o. Yeni yeni dank eden şeylerle başım dönmüştü cidden.
"çıkar üstünü de pansuman yapalım. Daha fazla bu cadı silaya katlanamıcam. Car car car" cemin sesiyle irkilerek kendime geldim.
"Bana bak şi.."
"lina yeter. Lütfen yardım eder misin" araya girip linanın sözünü keserken çocuk gibi ayaklarını yere vura vura yanıma geldi.
"Allah yarattı demicem boğacam en sonunda." söylene söylene üstümdeki tişörtü çıkarırken gülmemek için zor tuttum kendimi. Cidden inanamıyordum.
"bir bakalım" cem üstüme eğilirken "ağır ol doktor bozuntusu içine düşeceksin ablamın" diye uyardı lina. Ses tonu. Yok artık. Kıskanmış olamazdı dimi.
"Sen bize biraz müsaade mi etsen artık bücürük" diye söylendi cem. Allahtan lina daha fazla bir şey demedi. "2 güne alırız dikişlerini. Ağrın yok dimi" pamuğu dikişimin üstünde gezdirirken başımı yok dercesine salladım.
"çok iyiyim. Hiç bir yerimde ağrı kalmadı. Fizik tedavi bitti zaten kolum gayet iyi. Sadece bazen kaburgama ani hareket yapınca ağrı giriyor ama göğsümdeki yarada hiç sıkıntım yok"
"çok iyi. 2 gün sonra hastahaneye gel de alalım artık bunlarıda. Zaten atmaya başlamışlar."
"tamam gelirim." işini bitirip diklenirken lina da hızla tişörtümü giydirdi. "yavaş lina canımı acıtıyorsun" diye müdahale etmek zorunda kaldım.
"elinin ayarı yok ki. İyi hayatta kaldın bunun elleri altında he. Koluma bir vurdu hala acısı duruyor"
"keşke ağzına ağzına vursaymışım da o sinir bozucu sesini duymak zorunda kalmasaydık"
"ne oluyor size Allah aşkına. Ne bu savaş baltası çekilmiş haliniz."
"kaşınıyor ben de kaşıtıyorum abla ne olacak ya başka"
"seninle muhatap olmicam cadı sila kendi kendine eşele kumunu." demesiyle lina resmen hırladı. Şaşkınlıkla ona döndüğümde ya sabır çekiyordu. " canıma bir zarar gelmeden ben kalkıyım artık. Bir şey olursa telefonum hep açık biliyorsun" cem eşyalarını toplayıp kalktı.
"Biliyorum canım doktorcum teşekkür ederim. Lina cemi geçirir misin" dememle "kapı orda çıksın gitsin. Olmadı kaybolmasın diye elinden de tutayım . Hey Allahım ya" demesiyle lina diye onu uyarınca ne var diyerek baktı bana. Sonra da kollarını kucağında bağlayıp bacak bacak üstüne attı.
"kusura bakma cem."
"alıştık merak etme. Neyse görüşürüz. Sana bununla hayatta başarılar"
"bu sensin" diye bağırınca, cem teslim olur gibi ellerini kaldırıp çıktı. Hızla linaya döndüm.
"ne oluyor size ne bu aranızdaki savaş hali"
"hoşlanıyor mu bu doktor bozuntusu senden" ikimizde aynı anda konuşunca laflarımız birbirine karışmıştı.
"NE. Saçmalama lina arkadaşım o benim. Hem de doktorum"
"aynen koskoca kalp cerrahı hemşire gibi ayağına kadar pansumana geldi. Cidden saf mısın" diye sinirle çıkıştı. Cidden inanamıyordum. Beni mi kıskanmıştı o. Gülme Asya gülme kızım valla yolar seni şuan.
YOU ARE READING
ASYA (TAMAMLANDI)
ChickLit~aşk gerçekten her şeyi affedecek kadar güçlü bir duygu muydu? ~ ~~~~~ "bir an hiç gelmeyeceksiniz sandım sayın Karakurt" "Arkandan kalkmam işkillendirmesin diye bekledim ama ancak bu kadar sabredebildim sayın Akbelen" yanıma gelip belimden tuttuğ...
