Bölüm 2 | Bundan Sonrası Zor

42 2 0
                                    

Artık sabah olmuştu benim için buraya alışma süresi bitmişti.Artik ben burada yeni değil bilgisiz sayılırdım. Ben sabah erken kalkmıştım . Heyecandan . Artık buna alışmalıydım. Çünkü Artık ben burada yaşayacaktım. John gelene kadar buradan çıkamıyordum. Çünkü onlar yeni gelenlere güvenmiyorlarmış. Yani bana da güvenmiyorlar. John'un gelmesine kaç saat var bilmiyordum. Ama sanırım bir yarım saat vardı. Yataktan kalkmak istemiyordum ama kalkıp elimi yüzümü yıkamak zorundaydım ve john gelmeden bana verdiği yeni kıyafeti giymeliydim. Bu kıyafet çok güzel ve rahattı john bana bir çok kişinin bu kıyafeti verdiği görevden dolayı sevmiyormuş. Zorlanacağımı biliyorum. Ama çok da merak ediyorum. O programı ,o ortamı , kişileri ,görevleri kısacası her şeyi çok merak ediyorum.

Yataktan kalktım ve john'un gece getirdiği suyla elimi yüzümü yıkadım. Sabah olduğu için akşamki kadar görmesi zor olmadığı için odaya bakınmaya başladım. Ve john'un gelmesine az kalmışken az önce hatırlamama rağmen kıyafetlerimi giymeyi düşüncelerim yüzünden unutmuştum.

Odayı dolaşırken yatağımın yanına gelince hatırladım kıyafetlerimi giymeyi.

Şunu da fark ettim kıyafetlerimi giyerken. Bedenim çok soğuk ama içim sımsıcaktı.
Bedenimin neden bu kadar soguk olduğunu kendi kendime sorguladım ama bir cevap alamadım. John gelince ona sormak istediğim için bu konuyu aklımın bir yerine kazıdım . Gömleği başımdan geçirdim ve düğmelerini ilikledim. Düğmelerimi iliklerken tenimde öyle bir soğukluk hissettim ki ne bu odanın soğuğu ne de vücudumun soğukluğu gibi değildi.
Kazağı giydikten sonra pantolona geçtim. Koridorda biri yürüyordu . John geliyor diye daha çabuk olmaya çalıştım. Pantolonu da sıska bacaklarımdan geçirip düğmesini ilikledim. Sonra sarımsı kahverengimsi saçlarımı yukarıdan sımsıkı bir topuz yaptım. Ve o an da John kapıyı çalıp.

" Elizabeth içeri giriyorum müsait misin? " dedi.

Bende "gir John müsaitim "

John gülerek içeri girip

" Zaten seni benden başka görmeye gelen mi var. " dedi.

Bende " john boş yapma hadi gidelim. " dedim.

Kapıdan çıktık o kocaman koridorda yürümeye başladık yine John citini çıkarmadı. Bende her zaman düşündüğüm şeyleri düşünmeye başladım. Acaba annem şimdi ne yapıyordur. Beni unuttu mu ? yoksa arıyor mu ? bunu çok merak ediyordum. John'a soracaktım tam yüzüne baktım. Ama o da benim gibi düşünceler içerisindeydi. Onun düşüncelerini hiç bozmak istemedim. Ve içimden sonra sorarım diye geçirdim. Ve annem'i düşünmeyi bırakıp etrafıma bakinmaya başladım. Burası çok güzel gözüküyordu. Ama havası çok kasvetliydi. İnsanı çok geren bir havası vardı. Ama alışmaya çalışıyordum. Uzun süre boyunca yürüdük. John'da Bende çok yorulmustuk. Ama ben hiç sesimi çıkarmadım. Bu gün akıllı bir kız olacaktım. Kendi kendime söz vermiştim sabah kıyafetlerimi giyerken düşünmüştüm bunu madem ben çok konuşuyordum. O zaman bu gün de susayım bakalim ne olacak acaba çok merak ediyorum ben çatlıycam o kesin ama John ne yapacak çok merak ediyordum. Gözlerimi John'a çevirdiğimde John yürürken bana bakıyordu. Benim de ona baktığımı görünce gözlerini kaydırıp başka yerlere bakmaya başladı.

Bende utanıp hemen önüme döndüm.
Kendi kendime John yoksa benden hoşlanıyor mu? diye düşünmeden edemedim. Aslında ben daha önce birinde böyle bir his yaşamamıştım. Kalbim pir pir ediyordu. Ama sonra kendi kendime saçmalama kızım sen çocukla ilgili isminden başka bir şey bilmiyorsun diye düşündüm. Ama aklıma birden su geldi. Ben daha önce bir erkek bana böyle baktığında dik dik bakardım. Ama şimdi utandım. İçimden neyse bu saçma şeyleri bırak ve saçmalamayı kes sen buraya anladığın kadarıyla eğitim almaya geldin. Aklını böyle şeylere yorma ve işine bak dedim. Kafamı kaldırıp e John ne zaman varıcaz diye soracaktım ama sonra bugün hiç konuşmayacağım geldi .Hani derler ya kalp kalbe karşıdır diye .

Ayrıldıktan Sonra Where stories live. Discover now