Dudakları yana doğru kıvrıldı arkasına dönüp Saray'a doğru girdiğinde peşinden de Alice girmişti. Biz öylece dışarda dururken yanımıza gelen askerle dikkatimi ona verdim.

" Leydim sizi ve arkadaşlarınızı Saray'da ağırlamaktan onur duyarız  burdan lütfen." dediğinde  bizimkilere döndüm. Kararsızsa bakıyorlardı, en son gözlerim Aaron'u bulunca onaylayan gözlerle bana baktı.

Başımı askere çevirerek olumlu anlamda başımı salladım ve onu takip etmeye başladık. Sarayın içi de dışı kadar güzeldi. Kendilerine özgü mimari dokusu ve renk uyumuyla beraber çok hoş bir yapı ortaya çıkmıştı. Koridorlarda ise belli tablolar asılıydı .

Odalarımıza geldiğimizde Aaron ve benim odama yan yanaydı karşımızda Harry ve Rose kalıyordu. Çaprazımda ise Max, Jackson, Tom karşılarında ise Elena , Lilly , Vanessa ve Violetta kalıyordu.

Odama girdiğimde yaşananların verdiği yorgunlukla kendimi banyoya attım ve soğuk suda bedenimin gevşemesine izin verdim.

Biraz daha kalıp dışarı çıktığımda dolaba doğru yöneldim elbiseden oluşan dolaptan sade bir tanesini alıp üzerime geçirdim.

Zırhımı kirliliğe atmıştım ordan ise temizlenmeye gitmiştir zaten.

Hava almak için balkona geçtim. Derin bir nefes aldım.

Solventa krallığı hayat bulmuştu , lanetlenen halk eski yaşantısına geri dönmüştü ve bu krallığın kralı ise Evan'dı.

Peki burda kalıp krallığını mı yönetecekti yoksa siyah ejderha olarak bize eşlik mi edecekti ?

Orası tam bir muamma. Hayatım düzenini yitirmiş karman çorman olmuştu merak ettiğim en önemli soru ise Aaronla biz neydik?

Bağlarımızı koparmışlardı ama biz yine de birleştirmiştik. Şimdi ne olacak bilmiyorum ama akışa bırakmak en iyisi yoksa düşüne düşüne kafayı yiyecektim.

Balkondan çıktığımda odamın kapısı açıldı. Gelen kişi ise Elvan'dan başkası değildi. Üstüne giydiği takım onu gerçek bir Kral yapmıştı.

Odaya girip zümrüt harelerini bana dikti.

"Aklında sorular olduğunu biliyorum."

" Cevaplanmayanlardan." dediğimde başını sallamakla yetindi.

" Sizinle taşları aramaya gelmiyorum. Burada kalıp krallığımla ilgilenmem gerek."

" Sen siyah ejderhasın." sözümü keserek konuştuğunda yumruklarımı sıktım.

" Siyah ejderhaya mavi dolunayda ihtiyacın var Luna o zamana kadar bende güvende."

Anlamayarak suratına baktım. Ne demek o zamana kadar bende güvende ?

" Ben sadece taşıyıcım çünkü kadim ruhlar senin oradan çıkmana izin vermezdi. Siyah ejderhan geçici olarak bende kalacak mavi dolunayda ise senin olacak."

Başımı anladım dercesine salladım .

" Peki mavi dolunay ne?"

" Taşları yerde birleştirmeyi beklemiyordun dimi . Onları taçla birlikte mavi dolunayda birleştireceksin. Yani mavi dolunayın olma zamanına daha var ama yine de elinizi çabuk tutsanız iyi olur." dediğinde ona ağzım açık baktım.

Karanlığın ve Aydınlığın Varisi  {Varis Serisi }Where stories live. Discover now