"İyi bari, farklı bir şey yokmuş. Öyle bir şey olsaydı benden korkması gerekirdi." Jisung tehditkar bir şekilde konuşmuştu sonunda nefesini düzenleyebildiğinde.

"Ee Seungmin, sen neden bizimle inmemiştin? Sonra anlatırım demiştin."

Felix tek tek herkesi sorguya çekmiş gibi konuşuyordu. Seungmin'in cevabını cidden merak ediyordum doğrusu.

"Chan'la ödev hakkında konuşuyordum."

"İyi de farklı sınıftayız, ne ödevi bu?"

"Hoca söylememi istemişti, o yüzden."

"Anladım, ödev ne ki? Bize de vermiştir öyleyse."

"Bize vermedi, onların sınıfı içinmiş."

Felix kafası karışık bir şekilde kaşlarını çatarken kabul edip başını sallamıştı. Ama Jisung'un kafası kala karışık görünüyordu...

Seungmin hızlıca ayağa kalkıp konuştu, "Hadi sınıfın yanına gidelim, ders başlayacak."

Öğle arası geldiğinde artık alışkın olduğumuz bir durum olan Hyunjinlerle beraber oturuyorduk. Her gün bunu yapmak bir rutin haline gelmişti bizim için. Yemekhaneden sonra kantine çıkıp orada da vakit geçiriyorduk çoğunlukla. Okuldaki en geniş ve vakit geçirilebilecek yer orasıydı çünkü. Kantine çıktığımızda Hyunjin yanıma oturmuştu, bugün diğer günlerin üstüne iki katı flörtöz olduğunu fark etmiştim.

"Hyunjin, dur lütfen!"

Büyük kantinin yüksek sesinden dolayı duyulmayacağına emin olduğum bir şekilde fısıldamıştım. Hyunjin o sırada elinin altındaki bacağımı sıkıyordu. Uyarımla bana dönüp sadece hafifçe sırıtmıştı, yaptığına devam etmişti elbette. Hoşuma gitmiyor diyemezdim ama şu an yeri ve zamanı olduğunu düşünmüyordum.

"Nedenmiş, hoşuna gitmiyor mu?"

Maalesef ki gidiyordu Hyunjin. Ama buna olumlu cevap verirsem durmayacağını biliyordum.

"Şu an yeri değil."

Yüzüme hafifçe eğildiğinde kızarmış yanaklarımı okşayıp kıkırdadı. Kantinde çok kişi olduğundan fazla yakınlaşmaması gerektiğini biliyordu aslında ama çok köşede bir yerdeydik, bu yüzden fazla dikkat çekmezdik. Burada öpüşemeyeceğimizi biliyordum ama şu an inanılmaz öpülesi duruyordu dudakları.

"Tamam öyleyse sonra devam ederim. Sonuçta her zaman benimsin."

Sessizce başımı salladıktan ve seslice yutkunduktan sonra diğerlerine katılmıştım.

"Seungmin bir ödevden bahsetti ama bilmiyorum ben de. Sadece size verilmiş sanırım."

Felix sinsi bir şekilde sormuştu, onun da benim gibi bir şeyler sezdiğini anlamıştım.

"Ne ödevi ya bize bir şey söylenmedi."

Minho kaşları havalanmış bir şekilde cevapladı, bunun bir yalan olduğu belliydi zaten.

drummer,, hyuninWhere stories live. Discover now