"Annemle Babam nerede? Seni niye yalnız bıraktılar." Telefonumu cebine atarak kollarını göğsünde bağdaş yaptı.

"Kafeteryaya çay almaya gittiler." Arkamı ona dönüp tekrar yatağıma döndüm. Somurttuğum yüzümle gözlerinin içine baktım. Bu haksızlıktı, tamam ağır bir ameliyat olduysam olmuştum ama bu sözde kocamla konuşmaya engel değildi.

"Bana öyle bakma." Omuzlarımı indirip kaldırdım.

"Anlat o zaman sende abi.. Sence de bana anlatman gereken şeyler yok mu?" Derin bir nefes alıp verdi. Eliyle yüzünü ovuşturdu.

"Söz anlatacağım ama biraz kendini topla öyle. Şimdi olmaz duyacağın şeyler iyi gelmeyecek bil." Abimin sözleri ile başımı yerden kaldırıp ona çevirdim. Sözlerinin ağırlığı ile nefes almayı bıraktım. Gözümün önünde ki sahnele ile abimin gözlerinin içine baktım kafamı iki yana salladım. Bu olmamıştı değil mi?

"Öl.." Devamını getirememişti dilim. Yoksa ondan mı gelememişlerdi. Ondan mı yanımda yoktu. Abim yanıma geldi damar yolu açılan artık morlukları renk değiştiren ellerimi tuttu. Yanağımdan akan yaşı sildi. Ağlamaya hangi ara başlamıştım.

"Aklına saçma saçma şeyler getirme Sincap sakin ol. Yaşıyor, yaşıyorlar sadece bu kadarını bil annemle babama konusunu bile açma. Sana abi sözü kardeşim iyileş her şeyi anlatacağım." Kafamı omuzuna koydu. İçim bir nebze olsun rahatlamıştı. Annemle babamın odaya girmesi ile kısık sesiyle benden sadece söz istedi.

Kafamı salladım. Benim ailem yalanı sevmediği gibi bana asla yalan söylememişlerdi. Bu konuda da asla yalan söylemeyeceğini biliyordum.

"Ne oldu oğlum, Kuzum sen niye ayağa kalktın." Annemin telaşlı haline abim cevap verdi.

"Anne sakin ol. Sevda biraz yürümek istedi bende yardım ettim ama canı yandı galiba." Gözlerimi sıkıca yumdum. Ailemi üzmemek için biran önce iyileşmek için yanan, acıyan canımı bir kenara bıraktım.

En azından yaşıyor ve yaşıyorlarmış.. Bu da mutlu etmişti beni.

Bunu bilmek mutlu ederken gene de canımın acısı devam etti. Eee o zaman neden yanımda değillerdi. Ben onlara sadece yardım etmek istemiştim. Ben onlara yanlış yapmamıştım.

Bir ay da öyle böyle hasta odasında bitmişti. Günler çabuk geçmiyorken saatlerde onlarla beraber bir yarışa girmiş gibiydi. Sanki kara kutunun içine hapis etmişlerdi beni.

Toplam iki aylık hastane serüvenim bitmişti, sonunda bugün taburcu oluyordum. Her an her saniye gözlerim abimdeydi. Ne zaman konuşmamız gerektiğini sorgulayan bakışlarımdan kaçırdığı gözleri ile susup bekledim.

Hastaneden çıktığımız gibi derin bir nefes aldım. Abim koluma girerek bizi bekleyen taksiye bindirdi. Annemle babamda arkamızdan kol kola geldiler. Uçak biletlerini abim halletmişti biran önce ülkeme dönmek ve abimin anlatacaklarını dinlemek istiyordum. Ailem benim iyiliğim için mutlu olduklarını göstermeye çalışıyordu. Bende onlara iyileştiğimi göstermeye çalışıyordum sanki karşılıklı bir oyunun içine girmiştik. Sisli bulutlar üstümüze çökmüş gibiydi. Bu bulutları ailemin başına ben mi getirmiştim.

Eve geldiğimiz gibi odama çıktım. Annem ve abim de bana eşlik ettiler. Yatak başlığına sırtımı dayadım.

"Telefonumu alabilir miyim? Artık iyileştim o cihazlarda yok." Elimi havaya doğru kaldırıp abime doğru uzattım. Annem gözlerini benden çekti elindeki kıyafetleri dolabıma yerleştirirken konuştu.

"Telefonunu ben hastanede lavaboya düşürdüm. Sana yeni bir telefon almak lazım kuzum." Annemin sırtı dönük bana yaptığı bu açıklamaya şaşkınca baktım. Telefonum o günden beri abimdeydi, annem hiç eline almamıştı ki. Gözlerimin içine bakarak bu yalanını söyleyemiyordu. Havada ki elimi indirdim. Kafamı pencerem tarafına çevirdim. Dolan gözlerimi gizlemek istedim. Neden yapıyorlardı bunu!

"Anne sen aşağı in ben kardeşimle biraz sohbet edeyim." Yunus abimin sözleri ile anne biraz bekledi sonra omuzlarını düşürerek odadan çıktı.

"Sincap?" Bakışlarımı Yunus abime çevirdim.

"Bir insan ismini bu kadar mı kabullenir ya rab." Gülerek ayak ucuma oturdu. Kucağımda tuttuğum peluş ayıcığımı ona doğru attım. Beni ağlarken güldüren tek kişi oydu galiba. İki ay boyunca babamda oda tüm işleri bırakıp başımı beklemişlerdi. Onlara sahip olduğum için çok şanslıydım galiba.

"Tilkisin sende." Burnumu çekerek ona taktığım ismi söyledim.

"Ben kabullenmiyorum ama Sincap." Lakaplar, takma adlar.. Dalan gözlerim ile bakışlarımı yere çevirdim. Rıhtımdakilerin gerçek ismini öğrenememiştim bile.

"Bak o gün nasıl yaralandın bilmiyorum. Suçlunun Demir olduğunu biliyoruz tek. Kurşun kalbinin iki odaçığını patlatmış. Ölüm kalıp savaşı verdin sen.. Acil kalp naklin olman gerekiyordu. Babamda hemen bu işi halletti, bir ay o soğuk yoğun bakımda yattın sonra o adam gelmedi bir gün olsun seni arayıp sormadı kardeşim.. Polis bu işi incelemeye başladı Babamın samimim dostu Erkan amca bu işle ilgilendi senin kocana Yer altı bir şeyi diyorlarmış. Çok düşmanı varmış, kötü işlere bulaşmış. Babamda, bende seni ondan uzak tutmak istiyoruz eğer seni tehdit ederek yanında falan tuttuysa korkma biz yanındayız sana hiç bir şey yapamaz. " O bana kötü davranmamıştı ki..

"Abi senden bir şey istesem.. Yapar mısın?" Kafamın üstünden öptü.

"Canımı iste Sincap canımı vereyim sana." Sarıldım abime sıkı sıkıya.

"Beni oraya götür.. Lütfen.. Ablamın yanına gidelim." Başını büktü.

"Lütfen abi.. Beni oraya götürürsen her şeyi anlatırım sana. Gerçekler düşündüğünüz gibi değil."

********

"Oğlum bu dağ evine gitme fikri nereden çıktı. İkiniz tek başınıza ne yapacaksınız orada? Sevda'nın iyi bakılması gerekiyor." Abim bana göz kırparak anneme döndü.

"Anne ben varım yanında. Kardeşime ben iyi bakarım. O istedi siz böyle üstüne düşerseniz bizim Sincap nasıl iyileşecek. Ormana gitmek istiyorsa bırakın bir hava alıp getireyim doğal hayatını özledi demek ki." Dirseğimle karın boşluğuna vurdum.

"Yok yok siz böyle talaşırken ne yaparsınız iki gün dağ evinde. Hemen bekleyin bende geliyorum." Annem işeri gittiği ana abimle birbirimize baktık.

"Sincap bu fikir senden çıktı, kaçalım biz. Yoksa annem de bizimle gelecek." Arabaya doğru yürüdük gelince annemden bizi güzel haşlayacaktı. Ama bekler onu da alırsak arabaya dağ evine gitmediğimizi gördüğü an daha çok kızardı bize.

Arabaya bindiğim an kapattığım kapıyı abimi tekrar açtı kemerimi taktı göz kırptı.

"Sincap arabaya bindiğim gibi şu gerçekleri anlatmaya başlasan iyi olur." Yutkunarak kafamı salladım.







BÖLÜM SONU

Ben bölüm yazmaya gidiyorum bilginiz olsun💕

•SEVDA KARAN•SEVDANIN KARASI ( SEZON FİNALİ)जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें