Back Step -tk

1.7 soğuk ellerine düşkün paramparça vücudum

Vücuduma inanılmaz soğuk bir havanın çarpması ile vücudum titrerken gözlerimi açtım! Direkt olarak önümde gördüğüm üstü çıplak bedene kollarımı sardım, kafamı göğsüne dayayıp çıplak bedenimi sıcak bir yer arayarak ona yapıştırdım.
"Ç-çok üşüyorum..."

İri, çıplak bir kol sırtımı sarıp derin sesini kulağıma üfledi. "Şşşs... Sadece seni yıkayacağım."

Yüzümü boyun girintisine sürttüm. "Neden ki?" Aniden vücudumun belirli yerlerinin yanması ve soğuk rüzgarın bazı açık yaraları acıyla yalaması ile küçük mırıltılar çıkardım. "İstemiyorum..."

Bir el pantolunumun kemerini açarken tekrar fısıldadı. "Şşş... Hiç bir şey olmayacak, acıtmayacağım. Söz."

Başımı, hâlâ boynundayken hafifçe salladım.

Pantolonumu morlukları acıtmamaya özen göstererek sıyırıyordu. Ayaklarımdan çıkarmak için geri çekildiğinde vücudum sahipsiz kalmış gibi feci şekilde tekrar üşüdü! Ellerimi ona uzattım tekrar dibime gelmesi için ama bana bakmıyordu.

Ayaklarımdan pantolonumu çıkarıp ayağa kalktı. Sadece boxerımla kalmıştım ve donuyordum! Burası neden bu kadar soğuktu? Kollarımı kendime sarıp ısınmaya çalışırken yere baktım. Ona söylediğim o kırıcı sözlerden sonra yüzüne bakmaya çok çekiniyordum.

Sırtımdan ve dizlerimin altından kollarını geçirip beni kucağına alarak tahminim üzere banyoya ilerledi. Açık olan kapıdan girip beni buz gibi küvete koyduğunda vücudum baştan aşağı titredi, kendimi kendi vücuduma çekerek kollarımı kendime sararken kendime sokulmaya çalıştım.

Taehyung'da da küvete girerek iki bacağımın arasına çömelip duş başlığını alarak suyu açtı.

Soğuk su popomu ıslatıp iç çamaşırıma ve çıplak ayaklarımın altıyla beraber bacaklarıma temas etmesi ile üşümem artmış çenem titremeye başlamıştı.

Taehyung duş başlığını avucuna tutuyordu. "Merak etme, birazdan ılık olacak."

Başımı aşağı yukarı hızla salladım.

Taehyung sonunda istediği sıcaklığı bulduğunda bana yaklaşıp bacaklarımın arasına daha fazla girdi, duş başlığını omuzlarımdan tuttuğunda cildime akan ılık su beni yinede üşütmüştü, hafifçe geri çekildim. "Biraz daha sıcak olmaz mıydı Taehyung-ah...?"

Taehyung başını iki yana salladı. "Hayır, yaralarına iyi gelmez."

Büyük ellerini nazikçe gerdanım ve göğsümdeki yaralarımda ve vücudumdaki hafif karaltılarda akan suyla beraber nazikçe gezdiriyordu.

Karnıma suyu tuttuğu ve elini koyduğu anda sessizce inledim ve Taehyung'un diğer elinin bileğini tuttum.

Aslında kendi yaralarımı kendim yıkadığımda bu kadar hassas asla değildim, vücudum ona karşı naz yapıyordu.

Karnımda bir süre eli gezinirken dişlerimi sıktım ve Taehyung'un yüzüne baktığımda cildimdeki yaralara odaklanmış çok nötr görünüyor ve diğer günlere nazaran daha üzgün duruyordu.

Kuvete tutunup kaymamaya dikkat ederek ona biraz daha yaklaştım ve bacaklarımdaki morlukları yıkarkenki odaklı yüzüne eğildim.
"Bana hâlâ kızgın mısın?"

Cevap vermeden diğer bacağımın baldırlarına suyu tutmaya devam etti, ellerini bacaklarımda dolaştırırken çok nazikti.

Biraz daha yüzüne doğru eğildim.
"Gerçekten sinirle söyledim onu... Yüzüne karşı dememem gerekiyordu. Bende çok acı biriyim ne olmuş yani, değil mi?"