Elini kaldırıp vuracağı an can gelip yanına çekti oturttu.
Bana doğru dönüp "güzelim kaç kere mesaj attım aradım en son telefonun kapandığında başına bir şey geldi diye kafayı yedim" dediğinde sarılıp defalarca öpmemek için kendimi zor tuttum ah benim doktor civanım.

"duymadım aradığını telefonumun bataryası eski kapanmış olmalı kusura bakma" dedim diğerlerine açıklama yapmak istemem ama can hakediyor.

Sonra cebimden telefonumu çıkarıp baktığımda gerçekten kapandığını gördüm.
Can'a dönüp omuz silktim görmüştü kapalı olduğunu.
Çantamdan şarj aletini çıkarıp hemen televizyonun orada ki prize taktım.
Arkamı döndüğümde bana baktıklarını gördüm.

Cenk kahkaha atıp "sen ona telefon mu diyorsun insan çıkarmaya utanır" dedi.
Elinde son model telefonunu gözüme sokmak ister gibi salladığında.
Ona hiç bir cevap vermediğimi görünce bozuldu ama saklamaya çalıştı salak.

Geldiğimden beri sesi çıkmayan barkın "neredeydin Gülce saat 10 ve eve yeni geliyorsun bunu bir iki kere de değil geldiğin günden beri yapıyorsun" dedi.
Tabi çalıştığımdan haberi yoktu daha.

"çalışıyorum barkın alışsanız iyi edersiniz bundan sonra da böyle olmaya devam edecek çünkü" dediğimde kaşlarını çattı yüzüne karşı ilk defa barkın demiştim ona mı sinirlendi bu manyak abi deme diyen kendisi hayır ne diyeyim baba mı.

Neden olmasın Gülce hep bir baban olsun istemiyor muydun?

Saçmalama iç ses o benim babam değil olamazda.

O zaman barkına baba dediğini düşündüğünde kalbin neden o kadar hızlı atmaya başladı?

Defol lütfen.

İç sesimle tartışma yaşarken tekrar barkının sesini duydum.
"çalıştığını bilmiyordum" dedi.
"neden bilesin ki" dedim.
"aynı evde yaşıyoruz biz gülce ve sorumluluğun bana ait" dedi.
"söylesene barkın neden velsyetimi aldın" dedim iyice gerilmeye başlamıştım.
"ne saçmalıyorsun yine" dedi.
"diyorum ki asıl amacınız ortaya çıktı role gerek yok artık" dedim.
Dudaklarının kenarı yukarı doğru kıvrıldı ve "neymiş amacımız" diye sordu.
"sevgili babanızın benim üzerime bıraktıkları" dediğimde birden gürledi resmen "salak salak konuşma" diye bu daha doğrusu konunun üstünü örtmek için verilen tepki gibiydi.
"hı hı" diye geçiştirdim.

Arkama yaslanmış otururken tekrar cenkin lanet sesini duydum.
"şu telefonu kaldır gözümüzün önünden gördükçe gülesim geliyor" diye o minik aklıyla beni ezmeye çalışıyor.
"neden cenk" diye sordum sakince.
"milattan kalma da o yüzden" dedi.
"kendi paranın ne demek olduğunu biliyor musun cenk" diye sordum.
"senin bilemeyeceğin kadar biliyorum" dedi.
Gülerek kafamı iki yana salladım.
"hayır bilmiyorsun senin bildiğin babanın ve abilerinin parasını yemek daha kendi parasını kullanmak nedir bilmeyen sensin haklısın onların parasını kullanırsan ben bilemem o kadar parayı sen sana ait olmayan bir parayla beni ezmeye çalışan bir eziksin ben telefonumdan da memnunum senin aksine kendi paramla aldım çalışıyorum senin aksine kendi geleceğimi kendim sağlıyorum"diye ona karşı ilk defa bu kadar uzun konuşmuştum.
Bir hışımla kalkıp gittiğinde anıl öldürücü bakışlarını bana gönderip kardeşinin gönlünü yapmaya gitti şekerde alsa bari.
Barkına baktığımda dudakları yukarı doğru kıvrıktı baktığımı görünce eski haline döndü.
Ben onunla bakışırken saçlarımın arasında bir nefes hissettim sonra bir öpücük o an gözlerimi kapattım ve istemeden kıkırdadım.
Bu an da kalabilirdim ömür boyu ilk defa biri saçlarımı öpmüştü ve bu en başından beri beni kabul eden abimdi.
Can abim..

Dönüp ona baktığımda o da bana gülerek bakıyordu tüm cesaretimi toplayıp yanağına öpücük kondurdum.
O da benim gibi şok olmuştu ve şu an çok komik gözüküyordu eli yanağında.

Onu o şekilde bırakıp ayağa kalktım iyi geceler dileyip odaya çıkırken barkının kaşlarını çatmış cana baktığını gördüm deli mi ne bu adam.

Odaya geldiğimde hemen kendimi banyoya attım sıcak su tüm yorgunluğumu alırdı.
Kısa bir duşun ardından saçlarımı tarayıp dişlerimi fırçalayıp yattım.

Sabah alarmın çalmasıyla uyandım her zaman ki gibi.

Sağ tarafıma döndüğümde gördüğüm şey ile kaşlarımı çattım.

Komodinin üzerinde bir telefon kutusu ve not vardı.
Telefona baktığım da ıphone 11 pro max olduğunu gördüm siktir!
Bu tefonun fiyatından haberleri var mıydı.

Notta ise
"yeni telefonun hayırlı olsun.
Artık bunu kullanmanı istiyorum içinde hepimizin numarasını kayıt ettim hattını takman yeterli"

- Barkın

Yazıyordu barkın mı ne alaka mk.
Kimsenin bana acımasına ihtiyacım yoktu ben memnundum halimden.

Telefonu elime alıp sinirle aşağı inmeye başladım yemek odasına geldiğim de kahvaltı yapıyorlardı barkın ve diğerleri beni süzüp güldüğünde kaşlarımı çatıp üzerime baktım harika!
Kral şakirli pijama takımı ile inmişim aşağı ama konumuz bu değil.

Telefonu masaya sertçe koyup
"sen kendini ne sanıyorsun ben senden istedim mi böyle bir şey" diye bağırdım.
Ayağı kalkıp yanıma gelen can
"noldu bebeğim neye sinirlendin" diye sorduğunda 'bebeğin miyim gerçekten' diye sormamak için kendimi zor tuttum bu çocuğun her lafına da düşmezsin be kızım.

Kendini toparlayıp
"telefon almış bana benim zaten var buna ihtiyacım yok" dedim.
Can abim "biliyorum güzelim senin telefonun var ama abim iyi yapmış hem her hangi bir şeyde sana ulaşmamız için şart bu hem birlikte güzel anılar biriktireceğimiz fotoğraflarda çekiniriz" dedi.

Düşmedim arkadaşlar yerleri siliyorum.

Can abime cevap vermeden barkına döndüm.

"neden aldın bunu" diye sordum.

Keşke sormasaydım dediği şey ile buz kestim olduğum yerde hiç bir tepki veremedim.

" çünkü babalar kızlarına hediye alır" dedi..













Barkının gülce'ye son dediği.

Sizce Gülce buna ne tepki verecek?

G Ü L C EWhere stories live. Discover now