Küçük Bir Anlaşılmazlık 1

En başından başla
                                    

Așmi boncuk boncuk gözlerle "anne güzel oldum"

Zerya sabah erkenden onu uyandırıp istediği kıyafetleri giydirtmesine rağmen bilmem kaçıncı kez sorgularcasına ona soru soran kızına bakıp bıkkın bir tonla "anneciğim üstün çok güzel ve sana çok yakıştı niye bu kadar sorguluyorsun."

Așmi'nin dudaklarını büzüp "babam beğensin" demesiyle Azad gülümsedi karısı cevap vermeden "baban çok beğendi"

Anne kız ikisinin beraber ona dönmesiyle Azad yaşlandığı duvardan bedenini çekip onlara doğru ilerledi. Kızının saçlarını öpüp "sen hayallerim de olmayacak kadar güzelsin" kızının yüzünü elleri arasına aldı ve yanağından öpüp fısıldar bir şekilde "annen gibi" dedi ve geri çekildi. Zerya onun fısıldadığını duysada ne dediğini anlamadı.

Așmi'nin boncuk boncuk gözleri babasının sözleri ile parladı. Utangaç bir tavırla gülümseyip kafasını eğdi. Azad bakışlarını karısına çevirdiğinde onun ikisine yüzünde tebessümle baktığını gördü. Onun elinde ki tabağı alıp "erken uyanmıșsın kızımızla ben ilgilenirim istersen git uyu, bakışlarını ondan kaçar gibiydi. Kısa kızıl saçlarla karșısında başka bir kadın varmış gibi geliyordu.

Zerya bakışlarını kısa bir süre ona ona çevirip"sen Așmi ile ilgilen birazdan Așir uyanır bende gidip ona bakayım "dedi ve baba kızı yanlız bırakıp yanlarından ayrıldı.

Azad kısa bir süre giden karısının arkasından baktı ve elindeki tabakla kızına döndü. Onun boncuk boncuk bakışları yüzünde tebessüm oluşturdu. Baba ve çocuklar olarak bir birlerinden bir çok şey eksik kalmışlardı. Lakin fazlası ile telafi edecekti.

Tabi asla geri döndürülüp telafi edilmeyecek anıları vardı. Bir de ondan habersizce alınan bir can...

Kaşığı kaldırdı minik kızının gözlerine bakarak kaşığı uzattı. Așmi başta tereddüt yaşasada minik dudaklarını açıp babasının ona yemek yedirmesine izin verdi. Azad ona yedirdiği her kaşıkta ondan alınanlar için isyan ediyordu.

Așmi "Baba doydum" diyince bardakta bulunan portakal suyunu içirtip kızının ağzını sildi ve kollarını uzatıp "babaya gel bakalım" dedi ve mama sandalyesinden kucağına aldı.

Dün beraber biraz zaman geçirselerde yanlız değildiler. Şimdi ikisi beraberdi. Azad kızına bakıp keyifli bir tınıyla "karnın doydu şimdi ne yapmak istersin"

Așmi kısa bir süre etrafını keşfetmek istercesine bakışlarını odada gezdirip gülümseyerek "cedric" dedi.

Azad kaşlarını çatıp "yoksana cedric medric pamuk prenses ve yedi cüceler neyine yetmiyor" dedi ve kucağında ki kızıyla birlikte koltuğa oturup kumandayı eline aldı.

Așmi'nin dudaklarını büzmesi ile "hiç öyle bakma bugün cedric izlemek istersin yarın erkek arkadaşını tanıştırmayı teklif edersin."

Așmi'nin ona şaşkın bakışlarıyla kızını dizine oturtup "bak kızım baban öyle geniş değil cedric falan yok öyle başka erkek çocuklarlada oynama canın sıkılırsa ben ve Așir tamam mı babacığım"

Așmi şaşkın bir şekilde babasına bakıp "peki Zeyn"

Azad yüzünü sıvazlayıp dişlerini sıktı. Ona göre sınanması bitmiyordu. Kızından zaten yeteri kadar uzak kalmıştı bir de birinden kurtulduğunu düşünürken biri çıkıyordu.

Gözlerini kapatıp açtı tabi ki bunların hesabını soracaktı. Bakışlarını kızına çevirdiği anda onun hala ona beklentiyle baktığını fark edince bıkkın bir nefesle "babacığım senin  burada  bir çok amcan var onları sev Zeyn'den uzak dur."

Mardin'e Tutsak. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin