Kalbimde ki Sen 💜 Helia&Flora

Sadece Manolyalı Bir Gün

Yemek yemiştik ve benim gibi onun da kahve sevdiğini öğrendiğime mutlu olmuştum, şu an da kahvelerimizle terasta oturuyorduk.
Bir anda bana sarılmasıyla irkilip ona geri sarılmıştım.
Ardından bir ışık patlamıştı.
O an da içimden neler oluyor lafları geçiyordu... Sağ tarafıma baktığımda elinde kamerayla İcy'i görmem bir olmuştu.
"İcy bu resmi silmelisin bildiğin gibi" demişti Floram.
"Ya ama çok tatlısınız bari ilk resminiz bende dursun size kalsa düğünde bile fotoğraf çekmezsiniz" demişti, haklıydı bana kalsa ben çekmezdim. Başımı sallayarak ona izin verdiğimde gülümseyip "Çok tatlısınız" demişti, ona gülümseyip "Sizin kadar olmasa da" diyip hepimiz gülmüştük. Sky gelip belinden sarıldıktan sonra söze girmişti "Bize mıçmıç diyene bak" diyip gülmüştü.
Tamam zamanında onlara mıçmıç demiş olabilirdim şu an için benimde o halde olmam alakasızdı. (Yavhehe)
Ardından Valtor bu olayları bozmak için gelmiş gibi söze girmişti "Helia, acil Nabu'yu bulmamız lazım çünkü kontrolüm benden çıkmaya başladı" derken yüzünde ki üzüntüyü görebiliyordum.
"Tamam dostum gel benimle" derken terastan ayrılıyorduk.
Layla'nın odasına girerken Nabu'nun orada olmasını resmen diliyordum çünkü son zamanlarda Valtor'a bu o kadar sık oluyordu ki...
Nabu'yu orada görmemle birlikte ona işaret etmiş ve de odadan çıkmıştım.
Ben ağzımı açamadan Nabu söze atlamıştı "Helia arkanda yaratık var çekil şuradan" diyip beni kenara ittirmeye çalışmıştı.
"Nabu o Valtor" dediğimde gözleri neredeyse yerinden çıkıyordu.
"Ben ne yapabilirim anlayamıyorum" demişti.
"Nabu sen de büyü gücü olduğunu biliyorum ve de onu şu an için Valtor'a karşı kullanmalısın yoksa hep böyle kalacak" dediğimde yüzünde beni onaylamaz bir bakış olmuştu.
"Belki de onu bu halde bırakmalıyız onun şu an için yardıma ihtiyacı yok gibi görünüyor" dediğinde sinirlerim tepeme çıkmıştı.
Bu gruptaki herkes katıksız salak mıydı?
Valtor ise onu bu hale getiren pislik cadıya  lanet okuyordu... ( Aaaa kim acep 😂 )
Ona sadece sakinleşmesi için dokunuyordum...
"Nabu çabuk olmalısın şu an için burada onu daha fazla tutabileceğimizi sanmıyorum lütfen Nabu yardımın lazım" dediğimde iç çekmiş ve de kabul etmişti.
"Eksotolopijpuos" (Attım büyüyü) dediğinde Valtor bayılmış ve de eski haline gelmişti.
"Onun şimdi bana neden hala bu duruma düştüğünü anlatman gerekiyor" demişti Nabu.
"Benimle tüm grubu alıp teresa gel" dediğimde onaylamıştı.
5 dakika sonra hepsi terastaydı.
"Valtor'un neden böyle olduğunu açıklayacağım ama bu aramızda sır olarak kalmalı özellikle Stella seninle" dediğimde Stella bana dil çıkarmıştı.
"Valtor bir cadı tarafından büyüye maruz kaldı ve de onu geri getirmek için hiç bir şey yapamıyoruz, Valtor ise o cadıya gideceğime ölürüm daha iyi diye düşünüyor" diye konuştuğumda Floram'ın ağzı açık Stella ise şok olmuş Musa ise ne yapabileceğini bilemez halde Tecna ise düşünceli bir ifade ile bana bakıyordu. Bir dakika Bloom'un burada ne işi vardı?
Omzuma hafifçe dokunmuştu "Ben zaten biliyordum Helia" demesiyle bende şoke olmuştum.
"Yoksa Valtor'da pek yanına gelebilecek beyin yok kusura bakma, direkt olarak Nabu'nun yanına yollasaydım Valtor şu an için diğer taraflarda geziyor oldurdu, Helia bu grupta en mantıklı insan sensin." demesiyle aydınlanmıştım.
Bir dakika "Valtor nerede?" diye sorduğumda.
Valtor kapıdan girmişti ama bana kırgın gözlerle bakıyordu ve de ağzından son dökülen cümleler şu oldu "Demek ki lanetimi öğrendiniz, o zaman buna sizde ortak oldunuz demektir" dediğinde benim ve de Bloom dışında diğerleri şoke olmuş şekilde ona bakıyordu...