Kalbimde ki Sen 💜 Helia&Flora

Kızılçeşme

Bu arada bu bölümle diğer bölüm arasında 1 hafta var haberiniz olsun :)

Güzel başlayalım güzel olsun :)

O gün tüm gün Kızılçeşme'de derslerimiz vardı bu durum artık beni bunaltmaya başlamıştı.

Biraz sonra Saladin -Büyük Babam- beni uyarmaya gelecekti bunu adımın Helia olduğu kadar biliyordum, bizim çocuklara baktığımda onların da kıvrandığını gördüm...

Onlara doğru yaklaşıp ''Hey çocuklar Winx'i görmeye gidelim mi?'' diye sordum. ''O nasıl olacak akıllı Helia biliyorsun ki antrenman var'' dedi çok bilmiş Timmy. Ona gülümseyip ''Hepinizin bildiği üzere benim bir görevim var ve de o hala devam ediyor'' dedim. Nefes alıp devam ettim ''Bu görev Floram'ı gözetlememle alakalı yani-'' derken lafımı Nabu bölmüştü ''Ne senin görevin Flora'yı izlemekken sen ona aşık mı oldun?'' dedi. Şu an da cidden kafasına arkadan vurmak istiyordum...

(Bu fotoğraf çok güzeldir ama Benena)

Şu an da bizim grup beni izliyordu...

Rezil olmuştum ama bozuntuya vermeden devam ettim ''Evet öyle oldu ama elimde değildi...'' diyerek devam ettim ''Nabu hem sen de buradayken sana çok önemli şeyler demem gerekiyor'' ''Lütfen ben Floram'ı öperken bizi başka bir yere ışınla neresi olursa olsun...'' dedim. (Derdi oynaşta olanın gözü neyse) Bana kafasını sallamakla yetindi...

Az sonra Saladin'den izin almış ve hava aracındaydık.

Aklıma gelen fikirle Floram'ı arayıp açmasını bekledim, onlar daha Nabu'yu tanımıyorlardı onlara Nabu'yu gösterecektim.

''Merhaba Helia'' diyerek açmıştı telefonu.

Gülümsedim ona ''Merhaba Manolyam'' dedim.

''Bak sana kimi göstereceğim'' dedim ve de önümde bana şaşkınca bakan Nabu'ya çevirdim telefonumu.

Nabu ''Selam Flora'' dedi.

''Merhaba?'' demişti tabi ya ismini bilmiyordu.

Ardından ekledim ''Nabu'' Aisha'nın sesi kulaklarımı doldururken ''Flora bebeğim seni anlayabiliyorum ama bu erkek tam bana göre'' derken kıkırdamamı zor tutuyordum.

Karşıma baktığımda Nabu halimi görmüş ve kahkasını bırakıvermişti.

Ardından Aisha'nın odayı terk etmesi ve benim de kahkahamı bırakmam bir olmuştu.

Biz Floram'la konuşmaya devam ederken Timmy'nin sesi gelmişti ''İniyoruz çocuklar''.

Araç yavaşça yere inerken bende ayağa kalkmıştım...

En sonunda kapılar açılmış ben de yere inmiştim Floram'ı o kadar çok özlemiştim ki... Yere adımımı atar atmaz patlama sesi gelmişti kılıcımı kuşanıp okula giriş yaptığımda nereden geldiğini kestirmeye çalışıyordum.

/Flora'dan/

Bir anda Stella'nın telefonu elinde patlamıştı tamam oh sakin olmalıyım bu komik değil.

Ardından yavaşça Stella'ya yaklaşmıştım ''İyi misin gün ışığım'' demiştim. 

O ise o sırada saçlarını düzeltmeye çalışıyordu ''Saçlarım onlar iyi mi?'' diye sorduğunda o anda içimden 'sıçtık' lafı geçiyordu.

''Sen aynada baksan daha iyi edersin gece ışığım'' demesiyle Bloom'un Stella kendi önüne ayna çağırdı. Ardından Stella'nın tiz çığlığı ve de Uzmanların girişi bir olmuştu...

/Helia'dan devam/ 

Odaya girdiğimizde Stella o halde bekleyeceğimiz son şeydi...

Onun başında toplanmış kızlar ve de benim gülmemeye harcadığım çaba...

Şu an da Stella ve de Brandon lavaboda Stella'nın saçlarını arındırmaya çalışıyorlar bizde onların bu haline gülüyorduk...

Nabu izin isteyerek Aisha'nın odasına geçmişti.

Ben Floram'a bakıyordum onun da bana baktığı gibi...

Bloom ve de Valtor odadaydı...

Tecna kendi odasında Timmy'e bilgisayar oyununu öğretiyordu...

Riven izin isteyerek Musa ile dışarı çıkmıştı...

Şu an da doğru an olabilir miydi acaba?

Ona tam olarak evlilik teklifi edeceğim an bu andı...

Ardından karnımın gıyırtısına Floram gülüşünü patlattı ''Deniz gözlüm bu kadar açsan neden baştan demedin'' demişti...

Şu an bokun dibini sıyırdığım anlardandı ne zaman evlilik teklifi etsem bu aklıma gelecekti...

Eeeee nasılsınız bakalım bölüm bu kadardı.

Sizi Seviyoruz unutmayın olur mu?