"ben de memnun oldum. Ne yakışmışsınız. Ne zamandır evlisiniz" kelimeler zorlukla ağzımdan çıkarken kadın şuh bir kahkaha attı. Üstüne atlayıp o gülüşünü parçalarcasına yüzünden almak istedim o an.

"ah daha çok yeniyiz asya hanım. 2. 5 ay oluyor" demesiyle başım dönmeye başladı. Biz de 2.5 aydır birlikteydik. Başından beri vardı. Başından beri evliydi. Bana harika bir sevgili rolü oynarken arka planda, italyada bir karısı vardı. Sanırım bayılacaktım. Ayakta kalabilmek için istemesem de dayıma tutunmak zorunda kaldım.

"asya iyi değilsin yukarı çıkalım kızım" dese de onu takmamıştım. Elimi iğrenircesine ondan çekip tekrar demire döndüm.

"öyle mi" gözlerinin içine bakarak zorla fısıldadığımda çaresizce bakmıştı bana. "çok yeniymiş gerçekten"

"öyle ama inanın daha dün gibi. Luciano ile hayat sanki akmıyor. Rüya gibi bir adam" ellerim iki yanımda yumruk olurken sinirle gülümsedim.

"hera kes şunu" demirin sinirli, gerilim dolu sesi aramıza girdi. Onun sesini duydukça midemin bulantısı artıyordu. Bana bunu nasıl yapmıştı. Bana bunu nasıl yapmıştı. Çığlık çığlığa bana bunu nasıl yaptın diye bağırmak o suratına dalmak istiyordum.

"tamam hayatım sustum. Luciano böyle şeyler konuşmayı pek sevmez" diyip gülerken tekrar öğürünce elimi ağzıma götürdüm. Bu sefer cidden kadının üstüne kusucaktım. Acilen burayı terk etmem gerekiyordu çünkü hırsla demire saldırıp bir rezilliğe imza atmama ramak kalmıştı.

"asya" dayım endişeyle bir kez daha koluma dokununca hızla çektim kendimi.

"iyi değilim" koşarak çıkış kapısına giderken bayılmamak için kendimi zor tutuyordum. Kafayı yicektim. Bana bunu nasıl yapardı. Beni nasıl kandırırdı.

"asya" hızla kolumdan çekilmemle beni çeken dayıma döndüm. "asya kızım"

"sakın bana kızım deme" gözlerimde biriken yaşlar daha fazla dayanamayıp düşerken "sakın bana kızım deme" diye bağırdım. Kolumu hırsla ellerinin arasında çekerken acıyla bıkıyordum ona.

"özü-"

"sakın" gelen asansöre kendimi attım. Dayım da kabine girerken kendimi tutamayıp kusmaya başlamıştım.

"asya, asya özür dilerim, özür dilerim kızım" sesi çaresizlikle çıkarken ağlamaya başlamıştım. Sıkıca kollarına aldı beni çıkmak için çırpınsam da kurtulamamış en sonunda pes ederek kollarında şiddetle ağlamaya devam etmiştim. Olanları kabullenemiyordum. Salak yerine konmayı, metres yerine konmayı kabullenemiyordum.

"beni bunun için buraya getirdin." diye bağırdım. Ağlamalarım daha da şiddetlenirken kaldığımız kata gelmemle tüm gücümle onu itip çıktım asansörden. Koşarak odaya girdim. Arkamdan dayım da geldiğinde çekmecedeki pasaportumu ve cüzdanımı alıp çantama koydum.

"asya. Asya kızım dinle Bi"

"sakın bana bir daha kızım deme" diye çığlık attım. "gerçeği öğrenmemi neden böyle istedin. Senden sakladım diye intikam mı almak istedim he." sinirle gözümden akan yaşları sildim. "bana bunu nasıl yaparsın. Ondan ne farkın kaldı senin. Beni metres gibi hissettirerek ne geçti eline" diye bağırdım.

"amacım bu değ-"

"tam da buydu. Onunla beraber olduğumu öğrendin ve senden sakladığım için benden böyle intikam almak istedin." diye bağırdım. Kafayı yicektim. Hayatımdaki iki önemli adamdan da aynı gecede darbe yemiştim.

"asya. Gerçeği gör ondan uzak dur istedim. Seni korumaya çalışıyordum. Bu yakınlığınızı öğrenince onu uyardım senden uzak durması için ama durmadı. Sen de durmicaktın. O tehlikeli biri ve benim başka çarem yoktu"

ASYA (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now