"Ve bu yarışma korkaklara göre değil. Sözüme güvenebilirsiniz. Bunları sonra konuşuruz. Şimdi hep beraber Beauxbatons Büyü Akademisi nin hoş bayanlarına ve müdireleri Bayan Maxime e hoş geldiniz diyelim" 

Kapı açıldığında mavi tonlarında giyinmiş bir grup kız içeri doğru yürümeye başladı. Yürüdükleri sırada arada durup etraflarına zarifçe selam verip devam ediyorlardı. 

Bu gösterişe gözlerimi devirdiğim sırada salonun en ucunda tekrar selam verdiler ve kollarını açtılar. Mavi kelebekler etrafta uçuşmaya başlarken gözüm karşımda arkasını dönmüş kızları alkışlayan Draco ya kaydı

Bacağına tekme atıp etrafa bakındığım sırada acıyla inlemişti. Başımı hızlıca ona çevirirken hafifçe eğilip fısıldadım "İyi misin?" Draco şaşkınca bana bakarken kafasını aşağı yukarı salladı. Bunun üzerine tatlı tatlı gülümseyip tekrar konuşmaya başlayan müdüre döndüm 

"Ve şimdi de kuzeyli dostlarımız! Durmstrang ın gururlu öğrencilerini ve müdürleri Igor Karkaroff u selamlayın lütfen!" Kapı tekrar açılırken içeri ellerindeki sopaları yere vurarak Durmstrang ın öğrencileri girmeye başladı 

Sopalarla havalı hareketler yapa yapa ilerleyen gençlere bakarken Victor Krum ve müdür gelirken ateşi üfleyen çocuklarla beraber iyice ilgimi çekmişlerdi ve kabul etmek gerekir bu kadar yakışıklı kişilerin ilgimi çekmemesi imkansızdı 

Ortaya beliren masa ile Durmstang öğrencileri Slytherin tarafına oturmuştu. Bakışlarımı onların üstünde gezdirirken birkaçıyla başımı eğerek selamlaşmıştım. O saldırgan tavırlarının aksine hepsi oldukça nazik beyefendiydiler 

"Keşke içlerinde istediğim gibi yeşil gözlü olanlar olsaydı" Val ın söylediklerine kıkırdarken Draco nun yanında oturan Tom öfke kıskançlık karışımı bir şekilde konuşmuştu "Onlara ne gerek var? Ben varım Valencia"  Val onun bu haline gülerken bakışlarım yine sarı kafaya kaydı 

"İlgi çekici hiç bir yanları yok" Draco nun sözleriyle kaşlarımı kaldırdım ve tekrar Durmstang öğrencilerine baktım "Aslında var birkaç tane" Draco cümlem ile başını bana doğru yaklaştırırken ben de ona yaklaştım 

"Neleri ilgilini çekti" sorusunu düşünüyormuş gibi birkaç dakika durdum ve sonra göz ucuyla masamızın ucunda oturan öğrencilere bakıp tekrar sarı kafaya döndüm "Karanlık Sanat hakkındaki bilgileri ve belki biraz da yakışıklı olmaları" 

"Ben de yakışıklıyım. Hem ben onlardan daha iyiyimdir Karanlık Sanatlarda" Draco nun dediklerine kahkaha atıp masadan gördüğüm bir parça eti çatalımla uzatıp ağzına soktum 

"Evet o yüzden sen de ilgimi çekiyorsun" geri çekilirken fısıldadığım cümle ile ağzındaki et boğazına kaçarken öksürmeye başladı. Onun bu haline gülerken salona getirilen eşyaya çevirdim bakışlarımı 

"Birkaç şey söylemek istiyorum. Sonsuz şöhret. Üç büyücü Turnuvası nı kazanan öğrenciyi bekleyen şey bu. Ama bunu kazanabilmek için, üç görevin üstesinden gelinmeli. Oldukça tehlikeli üç görev. Bu yüzden Bakanlık, yeni bir kural getirmeyi uygun gördü. Bunu anlatmak için Uluslararası Büyücülük İşbirliği Dairesi Başkanı Bay Bartemius Crouch aramızda"

O günkü felakette bize iftira atmaya çalıştığı için çok sinirlendiğim adam öne çıkarken beni fark etmemesi için hafifçe olduğum yerde kaydım. O sırada öğretmenlerin oturduğu kısımda olan adama gözüm kaydığında içimi bir ürperti kaplamıştı 

Salonun tavanından gelen şimşek sesleriyle kafamı çevirdiğimde büyüde bir sorun oluştuğunu anlamıştım. Bazı günlerde salonun tavanına yapılan büyü sayesinde salonu başka bir atmosfer kaplayabiliyordu. Mesela bugün fırtınalıydı geçen yıldızlı bir gezeydi. Tabi bu şeyler belli bir yere kadar devam ediyor geri kalan kısımları etkilemiyordu. Böylelikle biz de ıslanmıyorduk 

Evren CadısıDonde viven las historias. Descúbrelo ahora