Önce kendi annemi aradım.
Kamil: Alo
Annem: Efendim oğlum
Kamil: Şey anne bişey dicem ama kızmak yok
Annem: Kesin kızacağım o zaman
Kamil: Evet galiba
Annem: Söyle bakalım
Kamil: Şey biz Melisa'yla birlikteyiz
Annem: Eee nesine kızacağım bunun
Kamil: Ama hastanedeyiz
Annem: NEE! Şaka yapıyorsun dimi Kamil
Kamil: Hayır, midemizi yıkayacaklarını ailemizi aramamız gerektiğini söylediler. Sanırım gelmen gerek
Annem: Geliyorum. Melisa aradı mi annesini
Kamil: Hayır Melisa biraz kötü, senden sonra Melisa yerine ben arayacaktım
Annem: Ben arar konuşurum siz yormayın kendinizi.
Kamil: Tamam sağol annemm
Annem: Yalakalık yapma kızgınım sana
Kamil: Tamaam bekliyoruz hadi bb
Telefonu kapatıp Melisa'nın yanına döndüm. Melisa gerçekten kötü olmuştu. O bu kadar kötüyken ben neden iyiydim. Direnç miydi? Yoksa tamamen bir tesadüf üzerine mi denk geldi? Bu gibi sorular kafamı kurcalıyordu. Zamanın nasıl geçtiğini anlamadan annem karşımda telaşlı bir şekilde belirdi. Hemen, kendince, kontrollerini yaptı. İyiyim desem bile dinlemeden koluma başıma bakmaya başladı.
"Anne kavga falan etmedik niye orama burama bakıyorsun" dedim. "Sizden belli olmaz iki deli yan yanayken güvenemem dediklerinize" dedi. Melisa kafasını çevirip "İki deli haa güzell" dedi ve kafasını tekrar yukarı çevirdi. Annem kalkıp Melisa'nın yanına gitti.
Midemizi yıkandıktan sonra biraz daha hastanede kalıp taburcu olduk. Bizim ev daha yakın olduğu için bizim eve geçtik. Annemgil aşağıda kaldı ve biz yukarı çıktık.
"Annemler okuldan kaçtığımıza kızmadı" dedim sessizliği bozmak için. "Evet" dedi ve uzandığı yatağımda bana arkası gelecek şekilde döndü. "Rahat mı?" Soruma cevap vermedi. Onun yerine gel işareti yaptı. Yatak büyük ve rahattı gerçekten. Yanına gitmeden kapıyı yavaşça kilitledim. "Kitlemene gerek yok" dedi "Neden" dedim. Cevap vermedi "Neden cevap vermiyorsun" dedim yine cevap vermedi.
Yanına gidip yatmadım. Telefonumu açarak koltuğa oturdum. Bana doğru döndü ve bana bakmaya başladı. Kafamı kaldırıp bakmadım. "Kamill" dedi bu sefer ben sustum. Oturur pozisyonda bana bakmaya devam etti arada adımla sesleniyordu. "Adımla" tam bunu düşünürken arkada "Adımla seslendi" şarkısı çalmaya başladı.
Oturduğum koltukta kafamı geriye atarak gözlerimi kapattım. Melisa yanıma yavaşça oturmuştu. Elini elime değdirdiği zaman çekmedim ama tepki de vermedim. Telefonumu aldığını hissettim. Uyumuş numarası yapmak istiyorum. Yaptım da. Gerçekten uyuduğumu düşünüyordu. Telefonumda ne yapacağını çok merak etmiştim.
Gözümü kısarak açtım. Instagram a girmişti. Takipçilerime bakıyordu. Buna kendi telefonundan da bakabilirken neden benim telefonumu alma gereği duymuştu ki. 3000 takipçinin arasından Ömür'ün yerini biliyormuş gibi şak diye buldu. Takipten çıktı ve çıkardı. Demek Ömür'ü kıskanıyor. O zaman Melisa'yla konuşmalıyım. Ama ama nasıl yapılır, hiç birini gerçekten sevmedim. Kimseyle beni kıskanıyor diye konuşma yapmadım.
YOU ARE READING
Dünya'nın şansı (+18 İçerir)
Teen FictionKamil 9. Sınıfa yeni geçti. Biraz unutkan bı tip. Kendine lisede bir kaç arkadaş bulur ve onlarla değişik maceralar yaşarlar. Bakalım bu maceralrda Kamilin unutkanlığı başlarına neler açacak... +18 sahneler var!!