Bir Daha Asla (Part 1)

En başından başla
                                    

Hem de Hálin mavisi...

Gördüğü ton ve bakışlarla yutkundu. Gözlerini kısa bir kapatıp açtı ve bu imkansızdı çocuğun yüzüne dikkatlice inceliyor bakışlarını onun yüzünden alamıyordu.

Onları izleyen Samira tedirgin bir şekilde yutkundu.

Sis ve Mahi meraklı bir şekilde ikisini izliyordu.

Elini çocuğun saçların da gezdirip "bu kadın senin teyzemin mi?"

Așir babasının kollarının arasında olmanın sevinciyle kafasını olumlu anlamda salladı ve ona sımsıkı sarıldı.

Samira korkuyla dizlerini kırdı ve ellerini uzatıp Azad'ın kolları arasında ki çocuğu almaya çalıştı ama Așir "bıak" deyip onun kollarını itti.

Azad küçük çocuğa sarılıp meraklı bir tınıyla "sizinle neden gelmek istemiyor"

Karısını Bekir Mirşah'ı her şeyi unutmuştu. Samira bıkkın bir nefes verip arapça "anne ve babası ayrıldı. Eşi çocukları almakla annesini tehdit ediyor ve babasının psikolojik rahatsızlığı var." bakışları ile Așir'di gösterip "küçük çocuk doğruyu yanlışı bilmiyorum ve baba özlemi yaşıyor."

Azad duyduklarına inanmıyor ve bu kadın yalan söylüyor diyordu.

Samira bakışlarını Așir'e çevirip ellirini uzattı. Gülümseyerek "bu abi sadece babana benziyor. Annen şimdi evde tek başına ve biz hemen gitmezsek kötü bir şey olduğunu sanıp hem korkacak hem de ağlıyacak"

Așir Azad'ın kolları arasından çıkıp onu incelemeye çalışır gibi kısa bir süre bakışlarını babasının yüzünde dolaştırdı. Bakışlarını Samira'ya çevirip omuzlarını indirdi ve kısık bir tınıyla "anne ağlar" dedi ve Azad'an biraz uzaklaşıp Samira'nın elini tuttu.

Samira rahat bir nefes alıp bakışlarını Azad'a çevirdi. Üstünde ki çarșafa yüzündeki tüle ve peçeye yüzlerce kez şükür etti. Așir'i kucağına alıp ayağa kalktı "kusura bakmayın sizide oyaladık"

Așir dudaklarını büzüp kafasını Samira'nı göğsüne koydu. Onun bu hali için üzülsede elinden gelen bir şey yoktu Azad'a dönüp "Annesi merak etmiştir"

Sis'in "çocuk Türk'mü?" demesiyle bakışlarını ona çevirdi. Gözlerini irice açıp "maşallah" dedi ve onun mavi harelerinden bakışlarını çekmedi. Yüzünde ki tül nedeniyle gözleri görünmesede Sis kendisinde olan bakışların farkındaydı.

Bakışlarını Azad'a çevirip kısık bir tonda "hadi gidelim çocuk seni babası sandı. Yanında ki beni kocası olarak alacak gibi bakıyor."

Mahi ve Azad'ın ona dönmesiyle üçünün aynı anda duyduğu "çocuk benim değil ben bekarım" sözleriyle Samira'ya döndüler.

Mahi eğlenir bir tonda "şansa bak Sis'de bekar" dedi ve güldü. Tabi kısa bir süre sonra karnına aldığı yumrukla inlemesiyle bu sefer gülümseyen taraf Sis'ti.

Sis bakışlarını Samira'ya döndürüp "bunun dediğine bakma sevgilim var"

Samira kucağında ki Așir'in saçlarını okşayıp fısıldar bir şekilde "sen dua et yanlış zamanda karşılaştık yoksa değil sevgilin nişanlım var deseydin bile ismimi hafızana kazdırır ömür boyu peşimde koştururdum."

Azad'ın "ne demek istediğinizi anlamıyorum" demesiyle elini havada sallayıp "size söylemedim" dedi ve arkasını dönüp onlardan uzaklaştmaya başladı.

Așir arkasını dönüp ellerini uzatarak "baba sen  gel" diyince Azad'ın içinden bir şeyler kopup gitmeye başladı. Hiç tanımadığı bir çocuk neden onda böyle bir etki bırakıyordu hiç anlamıyordu.

Mardin'e Tutsak. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin