Başını salladı. " Bunu tartışmamalıyız. Şimdi, ciddi bir şey konuşmam gerek. "

Kaşlarım havalandıktan sonra konuşmasına devam etti.

" Jeongin, biliyorum teklifimi reddettin. Ama biraz daha düşünmeni istiyorum. Sana ihtiyacım olduğunu söylemiştim ve bir defa daha söylüyorum, sana ihtiyacım var Jeongin. 3 yıldır bu festivale katılıyoruz, gelecekte müzik dalında ilerlemeyi düşünüyorum. Bunu bir başarı olarak saymam için 4. yıla tamamlamam gerek ki lise hayatım boyunca müzik sektörünün içinde olduğumu kullanabileyim."

Derin bir nefes verdikten sonra devam etti.

" Kısacası, bana yardım etmelisin. Ben de sana yardım edeceğim, fobin senin hayatını oldukça etkiliyordur muhtemelen. Eğer sen bunu aşarsan ben sana yardımcı olmuş olurum, sen de bana. "

Gerildiği belli oluyordu, kelimelerini özenle seçiyordu. Yanlış bir şey söylemek istemiyordu, bu durumun benim için hassas olduğunu anlamıştı belli ki.

" Jeongin, lütfen bir daha düşün. Seni darlamak istemiyorum ancak anlattığım gibi durumum... Eğer üstesinden gelmeyi ve bana yardımcı olmayı gerçekten istiyorsan en başta benimle çalışabilirsin, daha sonra arkadaşlarının, benim arkadaşlarımın ve daha birçok kişinin karşısında sahneye çıkabilirsin. Sana güveniyorum Jeongin, lütfen sana yardımcı olabileceğim konusunda sen de bana güven. "

Nedense gözlerim dolmuştu. Uzun süredir fobimin farkındaydım ancak ilk defa biri bunu yenmem için bu kadar uğraşıyordu. Dediği gibi onun yararına olacaktı bu, ancak aynı zamanda benim de fobimin üstesinden gelmeme yardımcı olacaktı.

" Hyunjin, biraz düşünmeme izin ver. Benim için zor bir karar bu, yıllardır yapamadığım bir şey sonuçta... " sesim titreyerek konuşmuştum. Cidden bu fobi olayı beni çok üzüyordu, yeteneğimi kimseye gösterememek zor bir durumdu.

" Jeongin, iyi misin? Ağlıyor musun sen? " dedikten sonra yere bakan yüzümü çenemden tutarak yüzüne çevirmişti. Bunu yaptığında daha çok ağlayasım gelmişti ve gözyaşlarım benim izin vermemi bile beklemeden akmaya başladı.

" Ağlama şapşal, beraber aşacağız fobini emin ol. " diyip gözyaşlarımı sildi.

" Daha iyi hissedeceksen eğer, sarılmak ister misin?" derken yumuşak bir ses tonu vardı, rahatlatıcı ve güven vericiydi. Benden uzun olduğu için biraz eğilip göz teması kurmuştu.

" Üzgünüm, temastan hoşlanmam. "

" Sorun değil, sınıflarımıza gidelim o zaman. Ama önce yüzünü yıka, müdürden izin kağıdı alıp geleceğim. Hoca nerede olduğunu sorarsa etkinlik için çağırdılar dersin, tamam mı?

Kısık bir sesle " Hmhm. " diyebilmiştim sadece.

Saçlarımı karıştırıp kıkırdadı ve aşağıya doğru yol aldık. Lavaboda yüzümü yıkarken aynada kızaran burnuma çarptı gözüm.

" Pff, en kötü özelliğim bu. Ağladığımı saklayamıyorum bile. "

" Hayır, şirin. "

Duyduğum sesle irkildim, başımı kapıya çevirdiğimde Hyunjin'i elinde minik bir kağıt tutarken gördüm.

" Al bakalım, iyi dersler ! "

drummer,, hyuninUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum