healing | yeonjun + huening kai ✔

on beş; yeonjun. [alternatif son]

"Hyung..."

Sesi derin, bir husky gibi.

Tüm vücudumda hissedebildiğim bir titremeye sebep oluyor.

Her hareketini takip ederek susuyorum.

Kollarından biri kalkıyor ve belime dolanıyor.

Vücudum donuyor.

Yumuşak.

Beni kendine çektiğinde karşı koymuyorum.

"Kai-"

Bir parmağını dudaklarımın üzerine koyuyor.

"Ssh, bana Hyuka de."

Ve çok kişisel hissettiriyor.

Ona bir takma adla sesleniyorum.

Boğazım sıkışıyor.

"Hyuka...burada ne işin var?"

Diğer kolunu omzuma koyarken bir santim bile kıpırdamıyorum.

"Seni özledim."

"Sen..."

Burnuma pis bir koku gelince uzaklaşıyorum.

Ve her şeyi anlıyorum.

"Sarhoşsun."

Tutarsız mırıltılar.

İç çekiyorum. 

"Soobin'i arayacağı-"

"Hayır." Güçlü bir sesle söylüyor.

Kalbim göğüs kafesimin içinden çıkacakmışçasına atıyor.

Onu biraz uzaklaştırmaya çalışıyorum.

Sadece birazcık, sakin benliğime döneyim.

"Hyuka, gitmelisin. Ayıldığında yanımda olduğun için çok pişman olacaksın."

Bir süre hiçbir şey söylemiyor.

Ve sonra inleyerek geri çekiliyor.

Yüzü artık net bir şekilde görüş alanımda.

Kara gözleri çökmüş.

Saçları dağınık.

Dudakları biraz aralık.

"Seni seviyorum! Pişman olacak ne var?"

Aynısını söyleyebilmek isterdim.

Bunu sikik dünyaya haykırabilmek istiyorum.

Ama şu anda aklının yerinde olmadığını biliyorum.

Ve bunları iyice düşünmeden söylüyor.

Ve demek istediği şeyler değil.

"Sadece sarhoşsun."

"Ben mi?"

Keskin bakışlarla bana dik dik bakıyor, ensemin arkasındaki tüyleri diken diken ediyor.

Ama sonra bir şey yapıyor.

Beklemediğim bir şey.

Hayal edemediğim.

Gözlerim büyüyor.

Kalbim çıldırmışçasına atıyor.

Dizlerim zayıflıyor.

Ve bunun hepsi bir rüyaymış gibi hissettiriyor.

Çünkü o beni öpüyor.

Ve bu, kendi içinde, inanılmaz.

Ꮺ

chase mee out of your bed just to tell me come backkk