Ver Bakalım Bana Kendini

37 3 1
                                    

        Her zaman da olduğu gibi bir yıl yine bir nehirin,şelaleden aşağıya son hız boşalmasından bile hızlı geçerken yıl sonu gelmişti.Sınav haftasının son günleriydi ve ben yine her zamanki gibi sınavdan kendimden emin ve mutlu bir şekilde çıkıp arkadaşlarımın yanına gittim.Bir banka oturup sohbet etmeye başladık ve arkadaşlarımdan biri bana karşı bankta oturan bir grup erkeğin içindeki birinden hoşlandığını söyledi.Söylemekten çok utandığını çünkü söylerse rezil olabileceğini söyledi.Benim de her zaman,her konuda kendime güvendiğimi bildiği için arkadaşım gözlerimin içine baktı.Tamam "Anlaşılan bunu yapmak yine bana kaldı" dedim.Saçımı yukarıda sımsıkı topladım ve yürümeye başladım.Duruşum her ne kadar hiç bir şeyden çekinmiyormuş gibi,dimdik olsa da adımlarım o banka yaklaştıkça içimde depremler oluyor şehirler çöküyor gibi bir his vardı.Bankın önüne gelince arkadaşımın hoşlandığını söylediği çocuğun karşısına geçtim .Çocuğun arkadaşlarından "Senden hoşlandığını söyleyecek olan biri daha" gibisinden sesler gelince çocuğun yemyeşil gözlerinin içine bakarak "Arkadaşlarının sandığı şeyi yapmayacağım aksine hiç de umrumda değilsin, iki dakika beni dinle" dedim.Ona şu cümleyi söyledim"Arkadaşım senden hoşlanıyormuş lütfen ona hemen,şimdi gidip söyleyeceğini söyle ki kız boşuna üzülmesin"dedim.Onun tek söylediği şey "Senin ismin ne?" Olmuştu.Ben de ona "Adımı öğrenmeyi hak ettiğini düşünmüyorum" deyip oradan uzaklaştım.Arkadaşımın yanına gider gitmez bana bunun eski sevgilisini kıskandırmak için bir oyun olduğunu,gerçek olmadığını söyledi.Ben daha bunu idrak edemeden o çocuk yanımıza geldi.Arkadaşıma "Üzgünüm, senden hoşlanmıyorum"dedi .Kafasını bana çevirdi ve benimle konuşmak istediğini söyledi.Onunla gittim ve bana "Neden çok güzelsin"dedi.Ben "Bilmiyorum öyle mi?"dedim.Benimle tanışmak istediğini söyledi.Artık diretmedim çünkü önünde sonunda olacağını biliyordum,o yüzden ona adımı söyledim.Adımın da kendim gibi çok güzel olduğunu söyledi ve o da bana adını söyledi.Telefon numaramı sordu ama vermedim."Çok meraklıysan zaten beni bulursun"deyip yanından ayrıldım.Arkadaşlarım ne konuştuğumuzu sordu,önemli bir şey olmadığını söyledim.Sınav haftası olduğu için servisi bekliyordum.Arkadaşlarım gitmişti ,tektim.Kimsenin olmadığı bir yere gidip oturmuştum.O sessizce yanıma geldi ve parmaklarını saçlarımda gezdirdikten sonra kulağımın arkasına sıkıştırıp kulağıma elindeki kulaklığın birini taktı.Diğerini de kendine taktı ve çok sevdiğim bir şarkı açtı.Şarkı bitince kulaklığı kulağımdan çıkarıp ona "Bu kadar çabuk olacağını tahmin etmiyordum"dedim.Güldü ve saniyeler boyunca gözlerimin içine baktı.Aklım ne kadar olmaz dese de orman yeşili gözlerinin kalbimde koparttığı fırtınanın sesi aklımın söylediklerini duyulmaz hale getirdi.O an kendimi istemsizce bırakmaya başladım.Çünkü kendimi zorlamanın anlamı yoktu.Fark edemeden kendimi ona kaptırmıştım bile.Gitmem gerektiğini fark ettiğimde çantamdan bir parça kağıt çıkarıp üstüne numaramı yazdım.Elini avucumun içine koydum ve tıpkı en sevdiğim filmde olduğu gibi o kağıt parçası sayesinde kızın hayatının değiştiği gibi benimki de değişecekti.Kağıdı avucunun içine koyup kapadım.Gitmem gerektiğini söyledim.Kulağıma doğru eğilip şu sözleri fısıldadı "Ver bakalım bana kendini".

Unutma BeniWhere stories live. Discover now