Nazlı: evet Ali bey anlatın bakalım sizi dinliyorum
Ali:işte yine gelmiştik bu kayalara, ancak bu sefer konuşulması gereken çok şey vardı. Sizlerinde bildiği üzere şu sıralar nazlı ile aramız baya karmaşıktı, ve gün geçtikçe dahada karmaşık olmaya başlamıştı..... Ne konuşalım yada nerden başlayalım bilmiyorum nazlı
Nazlı: (alaycı bir gülümseme ile) babama olmayan birşeyi söylemenden başlayabilirsin mesela
Ali: işte gelmişti o soru ah Ahmet amca yaktın benide niyetim aranızı bozmak degildi ki... Aslında anlatacak pek birşey yok baban beni yanlış anladı
Nazlı: tam olarak ne dedinde yanlış anladı acaba? Hem ayrıca sen o gün ektin beni yanıma bile gelmedin.
Ali: aslında geldim, ama geri döndüm
Nazlı: ya sen manyak mısın madem geldin, yanıma gelmeden niye geri dönüyorsun
Ali: ya şey....
Nazlı: ney Ali
Ali: ben biriyle konuştuğunu görünce gelmek istemedim aslında
Nazlı: hayatımda daha kötü bir ekme bahanesi duymadım. Hem ayrıca birisi yanımda diye gelmemezlik yapman saçma
Ali: bak bunu şuan açıklayamam sana
Nazlı: ne demek açıklayamam ya, ben babamla kavga ettim senin yüzünden hatta tokat attı
Ali: bak bunlar için gerçekten çok üzgünüm böyle birşey olsun istemezdim
Nazlı:istemezdin ama oldu işte.. Sanırım seni yanlış tanımışım, hayatımda gördüğüm en güvenilmez insansın
Beklemediği bir tepki ile karşılaşan Ali nazlıya ne kadar belli etmemeye çalışsada gözleri dolmuştu
Ali: ben.. Özür dilerim haddimi aşan birşeydi....ben söz veriyorum birdaha dükkanına gelmediğin sürece seninle konuşmam
Tabi bunları söylerken daha fazla tutamadığı birkaç damla göz yaşı akmıştı. Nazlıda her ne kadar, Ali başını öne eğsede ağladığını görmüştü, acaba dediklerim ağır mı oldu diye düşünmeden edememişti
Nazlı: sen ağlıyor musun?
Ali: y-yok ya gözüm şey oldu öyle işte birden, ee neyse ben kalkayım artık konuşmamız bittiyse
Nazlı: ali dur gitme, bak tamam kabul ediyorum dediklerim biraz kırıcıydı ama bir anlık sinirle söyledim ben, özür dilerim ağlamana hiç gerek yok
Ali: boşver nazlı ne dersen haklısın, zaten bizim arkadaş olmamız bile saçma olurdu. Kendine dikkat et görüşürüz
Ali son sözlerini söyleyip nazlının konuşmasına fırsat vermeden dükkanına geri dönmüştü
.
Bu konuşmanın ardından birkaç gün geçmişti Ali nazlı ile konuşmamaya yeminli gibiydi her ne kadar ondan uzak kalmayı sevmesede buna mecbur hissediyordu kendi. Nazlıysa aliye son dediklerinden sonra pişman olmuştu bir şekilde affetirmeliyim diye düşünüp plan yapıyordu
.
.
Beliz:ferman bey imzalamanız gereken dosyalar varFerman: buyurun Beliz hanım masaya bırakabilirsiniz
Beliz: tamamdır,birde 2 saate toplantınız var hatırlatmak istedim. Malum asistanınız izinli
Ferman: teşekkür ederim ama aklımdaydı zaten
Beliz: ozaman başka birşey yoksa ben gidiyim en iyisi
Ferman: aslında vardı birşey
Beliz: nedir?
Ferman: ben aslında sizi yemeğe götürmeyi çok isterim.. Yani tabi kabul etmezseniz anlarım ama eğer isterseniz bu akşam birlikte bir yemek yiyebiliriz ne dersiniz