eleven

30 5 127
                                    

Bölümün sayısına ithafen YOU ARE LIKE PAPAAAA neyse bb

"Şimdi sıçtım o kaşarın ağzına!" Soo Ah çakma Dosie'nin beni ittirdiği anın videosunu çekmişti ve bunu bize izletti. Videoyu izleyen Goeun o kadar sinirlenmişti ki gözlerinden çıkan alevi farketmemek imkansızdı. Videoyu airdropla kendime yollattım.

"Goeun sakinleş, önce polise haber verelim." dedim.

"Polis gelmeden önce o kızı dövmezsem içim rahat etmez, sen polisi ara benim işim 2 dakikada biter." dedi. Hızlı hızlı yürüyordu ve ben polisi aramaya çalışırken aynı zamanda ona yetişmeye çalışıyordum.

"Hayır Goeun kızı dövmeyeceksin yoksa senin de başın yanacak." dedim.

"Sence umrumda mı? arkadaşımı merdivenlerden iten o orospuyu gebertmeden içim rahat etmez." Goeun'un sinirinin geçmeyeceğini anladığımda telefonumu cebime koyup peşinden koşturmaya başladık. Birlikte sınıfa girdiğimizde bütün gözler üstümüze döndü, çakma Dosie sırasında oturup makyaj yapıyordu.

Goeun koşarak kızın masasının yanına gelip masasına tekme attı. Masanın üstündeki malzemeler yere dökülürken kız ayağa kalkıp bize baktı.

"Napıyorsunuz siz!" diye bağırdı.

"Arkadaşımı merdivenden ittikten sonra sana bu yaptığım az bile kalır." dedi Goeun. Goeun'un söylediği şeyden sonra herkes ayaklanmaya başladı.

"Ne? Şuan iftira atıyorsunuz." dedi.

"İftira ha? İftira öyle mi?" Goeun kahkaha atmaya başladığında telefonumdan videoyu çıkartıp kıza doğru uzattım. Suratı apaçık belli oluyordu.

Kevin yanımıza gelip videoyu izlediğinde cebinden telefonu çıkartıp polisi aradı.

"Şimdi Boram ah pardon Dosie, seni nasıl dövmemi istersin?" dedi Goeun. "Suratını paramparça etsem sosyal medyadan para kazanmaya devam edebilir misin?" dedi.

Goeun sosyal medya konusunu açtığında bir adım geri attım. Şuan nasıl bi durumda olduğumu anlamıştım, Boram benim gerçek Dosie olduğumu söyleyebilirdi.

"Goeun boşver, polis gelsin halletsin." dedim.

"Eun, nasıl bu kadar sakin olabilirsin? bu kız seni merdivenlerden itti." dedi sınıftan bir kız.

"Ben işleri polislerin çözmesinden yanayım." dedim sessizce. O sırada boram gülmeye başladı.

Boramın kahkaha attığını gören Goeun yakasından tutup çekti. "Neden Eunu merdivenlerden ittirdin söyle?!" diye bağırdı.

"Arkadaşına sor, gerçekten konuşmamı istiyor mu?" dedi gülerek. Ellerim terlemeye başlamıştı ve kalbim deli gibi çarpıyordu. Ağzımı açacağım sırada içeriye Minghao ve Sunwoo girdi. Sunwoo Goeun'un elinden tutup çekiştirmeye başladı.

"Napıyorsun? Bırak beni!" O sırada Minghao da Boram'ı alıp sınıftan çıkarttı. Ne yapacağımı bilmediğim için olduğum yerde durdum. Kevin yanıma gelip bana kısa süreliğine sarıldı.

"Polisler az sonra gelecek, sen iyi misin?" dedi.

"E-evet... galiba." dedim. Beni sırama oturttu ve önüme su şişesini koydu. Koyduğu şişeyi içtim. Şuan Minghao'nun ne yaptığını çok merak ediyordum.

Ben neler olacağını düşünüp kendi kafamda bir şeyler kurarken okulun bahçesinden gelen siren sesleriyle ayaklandım. Kevin elimden tutup beni sınıftan çıkarttı ve birlikte aşağı indik. Minghao okul kapısının girişinde Boram'ı tutuyordu.

Birkaç polis arabadan inip yanımıza geldi, Kevin olan biteni anlattı ve videoyu izletti.

"17 yaşında bir kız çocuğunu kelepçelemeyeceğiz. Polis arabasına binin ve birlikte karakolda konuşalım." dedi bize. Okulun müdürü aşağı indi ve polisle bir şeyler konuştular.

WANNABEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin