Chapter; Thirteen

461 62 93
                                    

"Tanrım cuma gibisi yok! Sonunda tatil

Rất tiếc! Hình ảnh này không tuân theo hướng dẫn nội dung. Để tiếp tục đăng tải, vui lòng xóa hoặc tải lên một hình ảnh khác.

"Tanrım cuma gibisi yok! Sonunda tatil..."

Bedenimi bir patates çuvalı gibi sandalyeye bıraktım. Jirou kafasını kaldırdı telefonundan, ufak bir selam verip tekrar telefonuna döndü.

"Hoş geldin Araki. Her zamanki gibi karamelli filtre kahve?"

Tooru'yu onayladım. O bana kahve hazırlamaya gidince ilk kez masada bu kadar az olduğumuzu fark etmiştim.

"Hey Jirou. Çocuklar nerede?"

Milkshakeinden uzun bir ve sesli bir yudum aldı. Hala telefonu ile ilgilenirken, "Shindo evde, bu gün gelemeyecekmiş," dedi. "Denki aile ziyaretine gitmiş, şehir dışında. Bakugou da en son çarşamba bizimleydi; Shindo'nun hasta olduğu gün."

Kaşlarımı çattım. Bakugou neden iki gündür ortada yok? Ben de iki gündür kafeye uğramıyordum çünkü okulla ilgili halletmem gereken şeyler vardı. Bakugou'nun yokluğu kafamı karıştırdı.

"Ee, Bakugou'yu aradığında ne dedi? İyi miymiş? En son biraz hasta gibiydi."

Jirou resmen ona 'hey bak, ben cennetten düşmüş bir meleğim. Bunlar da Tanrı'nın bana bahşettiği kanatlarım!' demişim gibi baktı. "Onu aramadım?" dedi. "Hasta mıymış?"

"Kim hastaymış?" Tooru kahvemi önüme koydu. Yanıma oturdu.

"Bakugou hastaymış, Araki öyle diyor."

"Oh, öyle mıymış?" dedi Tooru. Ardından telefonunu çıkarttı.

Kaşlarımı çattım.

Neden kimse Bakugou'yu umursamıyor?

"Arkadaşınız iki gündür ortalıkta yok ve sizin tepkiniz bu mu? En son hastaydı diyorum. Kötü bir şey olmuş olabilir."

“Cidden, fazla umursamazlık yapıyoruz gibi. İyi midir acaba?” dedi Jirou. Endişelenmeye başladığı yüzünden okunuyordu.

Fakat onun aksine;

Omuz silkti Tooru.

Omuz silkti Tooru.

"Hadi ama Bakugou bu. Bünyesi zayıf olacak değil ya. Yine bir şeylere sinirlenmiştir. Evde kalıp sakinleşiyordur."

Ellerimi masaya vurup ayaklandım. "Gidip Bakugou'yu göreceğim. Siz de burada oturup her gününüzü beraber geçirdiğiniz biri hiç ortadan kaybolmamış gibi davranmaya devam edin!"

Biraz hiddetli çıkan sesim ikisini de şaşırtmıştı. "Araki?"

Çantamı aldım. Telefonumu aldım. Filtre kahvemi hızla bitirdim ve fincanı sinirle yerine koydum.

Nothing Ever Last Forever Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ