1. Başlangıç

En başından başla
                                    

İri gözleri ve ıslak uzun kirpikleriyle alfaya döndü. Ara sıra içli içli hıçkırıyordu. "Annem- annem beni bulsun- bulsun diye mi?"

Alfa, onun dediğiyle gülmeye başladı. Altı yaşında bir çocuktu ama hissiyatı bu gülüşün hiç de sıcak olmadığını söylüyordu. Zaten çocukların hissiyatı daha kuvvetli değil miydi? Ondan çok korkuyordu. Bu alfa fazlasıyla kötü biriydi. Hem de çok...

"Evet, ufaklık, annen seni bulsun diye evin önüne bırakacağım."

Çocuk uslu uslu başını sallayıp, "Tamam," dedi.

Alfa, kucağındaki çocukla odadan çıkıp merdivenleri indi. Kapıya gideceği tam o sırada kulağı dibinde bir tetik tıkırtısı işiterek duraksadı. Çocuk da arkaya döndüğünde, akan burnunu çekerek gülümsedi. Gelen kişi polisten başka kimse değildi.

"Çocuğu yavaşça yere bırak." Alfa, denileni yaparak çocuğu bıraktığında, "Şimdi ellerini kaldır," dedi polis. "Yavaş. Evet, yürü." Alfanın ensesine namlunun ucunu dayayıp ittiğinde, alfa sinirle soluyup kapıya doğru yürümeye başladı. Çocuk ise parmaklarını ovarak onları seyrediyordu.

Yakalanan suçlular merkeze götürülmek üzere arabaya bindirildiler. Normalde alfalar algıları çok açık kurtlar olurdu, fakat, eğer ki o alfa kötülük üzerine yetişmişse, algıları zayıflayabilirdi. Böylelikle polislerin etrafı sarmış olduklarını hiçbir suçlu alfa fark etmemişti.

Genç anne, içeriye koşturarak oğluna sarıldığında, ambulans ekibi onları aldı ve gerekli kontrolleri yapmak üzere arka kapıları açık olan ambulansa oturttu. Yaşadıkları olay onlara şok etkisi yaratıp titrerler diye omuzlarına polar örtmüşlerdi. Bazı insanlar bu taraflara bakmaya çalışıyor, çeşitli polis memurları ve yetkililer etrafta geziniyordu.

O sırada polis memuru yanlarına geldiğinde, annesinin elini sıkı sıkı tutan çocuğa gülümsedi. "Merhaba delikanlı, nasılsın?"

Çocuk, gelen polis memuruna bakıp, sanki az önce kalbi kırılan o değilmiş gibi gülümseyerek, "İyiyim," dedi. "Siz nasılsınız efendim?"

Polis memuru, çocuğun böylesine cana yakın oluşuna hayran kalarak, "Ben de iyiyim," dedi. "Adın ne bakalım?"

"Louis. Louis Tomlinson. Adımı babam koymuş!"

"Oh, ne güzel! Çok cesur bir çocuksun, Louis. Seninle gurur duydum, biliyor musun?"

"Teşekkür ederim!" Duraksadı. İşaret parmağını ince dudağına götürüp polisi süzdü. "Şey... Sen alfa mısın?"

Polis kahkaha atarak başını salladı. "Evet, alfayım."

"Gerçekten mi?" Gözleri hevesle ışıldadı. "Ben de alfa olacağım!"

"Oh, neden bunu istedin bakalım?"

"Çünkü siz hep çok güçlüsünüz!"

Polis, Louis'nin koyu kahverengi ve dümdüz kesimli saçlarını karıştırarak gülümsedi. Alfalar; polislik, askeriye gibi güvenlik alanlarında çok fazla aktif rol oynarlardı. Silahlarında ise mermi yerine özel karışımlı uyuşturucu bir iğne bulunurdu, böylece suçlu alfa ve betalara onları enjekte ettiklerinde dönüşüm geçiremezler, etkisiz hâle gelirlerdi. Az önceki alfanın ve betaların çok diretmemesi de bu yüzdendi.

"Geçmiş olsun, Bayan Tomlinson. Bunu yaşamanız büyük talihsizlik olmuş."

"Öyle," diye mırıldandı. "Fazlasıyla... Sizce onlar serbest kalır mı?"

"Hiç sanmıyorum," dedi net bir sesle. "Biliyorsunuz, omegaları yalnız bulan bu çeteler rahat durmuyor. Küçük çaplı bir Omega Kaçakçılığı çetesini ele geçirdik."

Lupus Spiritus 🌖 | Larry ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin