2.9

147 11 2
                                    

Yavaş, yavaş finale yaklaşıyoruz gibi geliyorrrr.

Çok heyecanlı.

İyi okumalarrr.

☻☻☻

Yavaş yavaş yukarı liseye doğru yürüyordum. Hatta seke seke. Alaz ile öğlen konuşmamız ardından daha konuşmamıştık. Ben biraz sert karşılar diye tahmin ediyordum ama yumuşak karşılamıştı.

Mira'nın ödevi olduğu için benimle gelmiyordu. Ezgi ise aşağıdaki dürümcüde buluşacakları için gelmiyordu.

Okulun önüne geldiğimde kimseye çaktırmadan içeriye girdim ve bir banka oturdum. Bağdaş kurarak zilin çalmasını bekledim. 2 dakika falan vardı.

2 dakika hızlı geçmişti. Zil çaldığında gülümseyerek inenlere baktım. Mert ve Ateş'i görmüştüm ama yanlarında Alaz yoktu. Neredeydi bu çocuk? Hiç ayrılmazdılar dı ki.

Alaz elinde telefonu tek omzunda çanta ile inmeye başladığında Ateş ve Mert çoktan çıkmışlardı okulun bahçesinden. Ayaklanarak Alaz'a doğru ilerleyecektim ki kızın birisi ahtapot gibi Alaz'a sarıldığında yerime çakıldım.

Kızın ayrılmak gibi bir niyeti yoktu. Hava hoş Alaz'da çok fazla şikayet ediyormuş gibi gözüküyordu.

Elime telefonumu aldım ve mesaj yazmaya başladım.

Siz:Güzel sarılıyor galiba

Siz:Bırakamadığına göre

Görüldü

Etrafa bakınmaya başladı daha sonra beni gördü. Elimi hafif bir şekilde varla yok arası kaldırdım ve salladım. Derin bir nefes alarak çıkışa doğru yürümeye başladım.

Hızlı hızlı yürürken birisine çarpmıştım. Umursamadan yürümeye devam ettim ve yokuş aşağıya doğru yürümeye devam ettim.

Kolumdan tutularak durdurulduğumda beni sertçe kendine çekti. Kim mi? Alaz malı.

"Ne diye hızlı hızlı gidiyorsun? Beklesene beni."

"Gitsene kızın yanına, niye geldin yanıma?"

"Doğa!"

"Ne var Alaz!" İkimizde sinirliydik ama benim sesim daha çok çıkıyordu.

"Bak yanlış anladın."

Gülerek ellerimi saçlarımdan geçirdim ve kolumu elinden kurtardım. Yanlış anladın diyordu ya! Ne diyecekti, kusura bakma Doğa amcamın kızı falan mı?

"Yooo bence gayet doğru anladım. Şimdi gitmem gerekiyor."

"Gidemezsin bir yere dinle beni." Diyerek tekrar kolumu tuttu.

"Ay!" Diyerek bağırdım. "Yürü git başımdan, tanımıyorum taciz ediyor diye bağırırım." Ellerini kolumdan çekti ve teslim oluyorum der gibi ellerini havaya kaldırdı.

"Sadece beni dinle Doğa, lütfen. Öyle bir anda sarıldı vallaha ne olduğunu anlamadım."

"Sus be. Bak bakayım alnımda mal veya enayi yazıyor mu? Bak bak. Bende diyorum ki bu Ateş ve Mert ile hiç ayrılmazdı, ne oldu da ayrılmışlar." Ellerimi sıktım, tırnaklarımı avuç içlerime geçirdim. "Meğersem kızlarla sarılıyor falan. Oh mis ya." Arkamı dönerek ilerlemeye başladığımda tekrar peşimden geldi, bu sefer önüme geçti ve geri geri yürümeye başladı.

"Doğa bak vallaha doğru yu söylüyorum güzelim."

"Güzelim deme bana."

"Bebeğim?"

"Deme."

"Sevgilim?" Dudağımın kenarı kıvrıldı, alayla bir gülüş aldı yüzüm. Parmağımı göğsüne bastırdım.

"Hele onu Alaz hiç deme. Bundan sonra sevgili falan değiliz. Bitti, ayrıldık." Yanından geçip gideceğim sırada elimi tuttu.

"Şaka yapıyorum de. Lütfen."

"Hayır bu gerçek, çok ciddiyim. Git başka kızlarla aşna fişne yaşa." Diyerek yanından geçip gittim.

Hızlı hızlı yokuşu bitirdim ve minibüs durağına gittim. Boş minibüs beklemeden minibüse bindim.

💔💔💔

Kimse ayrılmalarını beklemiyordu değil mi? Bende beklemiyordum rjndjdndudkjd.

Yazık oldu ya.

Doğa'yı haklı bulanlar?
Bulmayanlar?

Alaz haklı diyenler?
Demiyenler?

Kısa oldu ya, bu bölümlerden sonra cidden kısa hikaye kategorisine uyuyor djdnjxnxhxjx.

Kod Adı:Ufuk | Yarı Texting Where stories live. Discover now