3.2

156 10 0
                                    

Selamlarrrrrrrrrrr.

Yorum ve oylarınızı eksik etmeyinizzzz.

☻️☻️☻️

Alaz ile ayrılmamız güzel olmamıştı. Güzeli bırak hiç güzel olmamıştı. Mutlu mutlu giderken ayrılmamız çok kötüydü ama böyle olması gerekiyordu. Aşk acılı şarkımı açmış ve minibüse binmiş acımı çekiyordum. 1 haftayı geçmişti ama ben yinede çekmek istiyordum.

Zaten ne zaman düzgün birşey olsa içine edilirdi. En basit örnek vereyim sevdiğim bir dondurmayı yerken yere düşürürdün. Durduk yere. Saçmalık.

İnecek durak geldikten sonra indim ve yürümeye başladım. Geç kalmıştım. Harika. Ne güzel geçiyordu bu gün böyle.

Hızlı adımlarla okula girdim ve merdivenleri çıktım. Bizim kata geldiğimizde sınıf defterini de alarak hemen sınıfa geçiş yaptım. Çok nöbetçileri beklediğim söylenemezdi hatta sınıf defterini alıp yoklamayı alırdım ve hocaya sadece deftere geçirmek kalırdı. Alışkanlık.

Sınıfın camından içeriye baktım. Hoca daha gelmemişti. Içeriye girdiğimde sınıfta bir sessizlik oluştu ama 10 saniye falan sürdü.

"Senin gelmediği gün yokmu ya." Diye söylendi Ata. Kafa çocuktu falan Ama yaramazdı. Zil çaldıktan sonra hepsini zorla sınıfa sokardım.

"Malesef." Diye söylenerek çantamı bıraktım ve öğretmenler masasına doğru ilerledim. Sınıfa yüzeysel bir şekilde baktığımda gözlerim bir kişide takılı kalmıştı. Birisini çok yakından tanıyordum.

ALAZ'DI BU!

Bizim okula naklini aldırmak istediğini  biliyordum ama aldırdığını bilmiyordum.

Sürpriz dediği birşey vardı. Demekki buydu. Bozuntuya vermemeye çalışarak saçlarımı geriye attım.

"Tahta kalemi varmı?" Diye söylendim. Sınıftan biri kalınlığını açtığı sıra kapı açılmıştı. Hoca gelmişti zaten.

"Gerek kalmadı." Diyerek sırama geçtim. Yerlerimiz değişmişti Ezgi öğretmenler masasının çaprazında 2. Sırada bende öğretmenler masasının önündeki 3.Sırada yani cam kenarındaydım.

Bir-kac kişi yerinden memnun değildi ve bugün rehberlik olduğu için hoca ile konuşacaklardı.

"Doğa." Diye seslendi Edebiyat hocası.

"Evet?" Diyerek ayaklandım.

"Sınıfı say." Dediğinde derin bir nefes alarak sınıfa saymaya başladım.

"37 kişiyiz 4 kişi yok." Dedim tam oturacağım sırada beni yanına çağırdı. Kalem alarak yanına ilerledim. Kendi kalemi vardı. Daha güzel canım kalemim bitmeyecek diye düşünerek pantolonumun arka cebine koydum.

"Hocam direk o 4 kişiyi bulurum ben.  Uzatmaya gerek yok." Diyerek gözlerimi sınıfta gezdirdim.

"Doğa başla." Dediğinde tekrar derin bir nefes alarak sınıf listesini elime aldım ve teker teker okumaya başladım.

"Emre." Dedigimde Emre'nin sırasına baktım. Elindeki telefonla oynuyordu ama elinize 'burdayım' der şekilde kaldırıyordu.

"Emre yok hocam galiba." Dedim tam numarasını söyleyeceğim sırada bir ses geldi.

"Burdayım ya Doğa."

"Nerden bilebilirim senin burda olduğunu?" Diye söylendim.

"Görüyorsun."

Kod Adı:Ufuk | Yarı Texting Where stories live. Discover now