6. Bölüm

60 37 17
                                    

Ders bitimine kadar Kylie , neredeyse hareketsiz durdu. Ardından hızla dışarı çıkmaya çalıştı. Susan arkasından bağırdı.

- Kylie beni bekle.
Yanına yaklaşıp kısık sesle konuştu.

- Profesör neyden bahsediyordu ?

- İlk karşılaşmamız biraz tatsız oldu. Sanırım bunu unutmamaya kararlı.
Sınıfın kapısın önünde konuşuyorlardı.

Yanlarına Joseph gelince her ikisi de şaşkınlıkla sustu.

- Merhaba ben Joseph.
Önce Kylie sonra Susan ile selamlaştı , tam gidecekken Kylie'ye dönüp yumuşak bir ses tonu ile konuştu.

- Profesör'ü karşına alma Kylie. Bu senin zararına olur.

- Kylie bu uyarısı için ona teşekkür eder gibi kafasını sallayıp gülümsedi.

Joseph gittikten sonra Susan heyecanla konuşmaya başladı.

- Aman tanrım. O çok yakışıklı.

Kylie dışarı çıkmak için onun kolundan tuttu. Susan arkasına bakıp duruyordu. Şaşkın ve komik bir görüntüsü vardı.

Kylie' de gülüyordu.
- Tamam yeter bu kadar.

Koridordan yavaş yavaş ilerlerken Scarlett ve yanındaki iki arkadaşı onlarla yürümeye başladı.

- Merhaba.

- Merhaba Scarlett.

Dışarı çıkıp. Büyük süs havuzunun önünde durdular.

- Scarlett, bu Susan. Oda arkadaşım.

- Öyle mi? Tanıştığıma memnun oldum Susan.

Susan ile selamlaştıktan sonra yanındaki iki arkadaşını Susan ve Kylie ile tanıştırdı.

Kısa saçlı, uzun boylu olan Amanda , uzun sarı saçlı olan ise Margaret idi.
Bu üç arkadaş hiç ayrılmaz. Nerdeyse her şeyi birlikte yapardı. Amanda , Scarlett gibi mal varlıklı bir aileye mensuptu . Kafasına estiğini yapan , cesur bir kızdı. Margaret ise sakin bir yapıya sahipti. Kendinden üstün gördüğü herkesin dediklerini yerine getirir. Kimseye karşı gelemeyecek kadar güçsüz hissederdi kendini.

Günün sonunda Susan ve Kylie yorgun bir şekilde yatakhaneye döndü.

Kylie sırt üstü yatağa uzanıp tavana bakıyordu . Susan ise dolabını düzenliyordu. Kıyafetleri katlarken duygularını Kylie ile paylaşmak istedi.

- Bu pazar günü annem ve babam beni ziyarete gelicek. Edinburgh'tan ayrılıyorlar. Son defa görmek için g-

- Son defa dememelisin.

Susan biraz sessiz kaldı.
- Haklısın. Ya senin ailen , onlar neredeler?

Kylie derin bir iç çekti.
- Ağabeyim birkaç gün önce orduya çağırıldı. Nerede olduğu hakkında hiç bir fikrim yok. Güvende olmasını umut ediyorum. Zaten yapabildiğim tek şey bu. Umut etmek...
Annem ve babam ise yıllar önce öldüler. Bir yangında... Çok küçüktüm sadece bir kaç şey hatırlayabiliyorum. Onlarda gerçek mi yoksa benim hayal ürünüm mü ayırt edemiyorum.

Susan , biraz meraklı , samimi bir üzüntüyle konuştu.
- Ne diyeceğimi bilemiyorum. İnsanlar doğar ve ölür. Geriye anılar kalır. Bazen onlar tek dayanağımız olur. Eminim o anılar da sana iyi geliyordur.

Kylie'yi gülümsetebilmeyi , güzel bir anı dinlemeyi umdu.
- Söylesene onlar hakkında ne hatırlıyorsun ?

Derin bir nefes aldıktan sonra devam etti.

- Gerçek olduğundan emin olduğum bir anım var sadece. Annemin çığlığı....Nerdeyse her gece annemin çığlık sesi ile uykumdan sıçrıyorum. "Pavel , Kylie'yi de alıp çık buradan , Paveel..." Çaresizlik, korku , endişe... Bu çığlık bana bir çok duyguyu hatırlatıyor. Sanırım annemin çığlığı hiç bir zaman aklımdan çıkmayacak.

Ortam o kadar sessizdi ki Kylie'nin gözünden baş ucundaki yastığa düşen yaşın sesini Susan duyabildi.

- Üzgünüm Kylie. Seni üzmek istemedim. İnan ...

- Sorun değil. Ben ölümü her zaman normal karşıladım. Bunun bilincinde olsam bile bazen duygularıma hakim olamıyorum.

Susan bu olay hakkında merak ettiklerini dile getirmek istedi. Ama Kylie'nin bu sorulara cevap vermeye hazır olmadığını anlayınca sustu.

BLACKFORD AKADEMİSİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin