10.Mera Asamana

4.7K 459 79
                                    

Bu kim ya? Yeni bölüm atmış! Aaa! Kısa süreliğine hayattan soyutlanan yazarmış agagahagah

Öncelikle sizi bu kadar beklettiğim için özür diliyorum. Çok zorlu bir dönemden geçtim. Ruhsal açıdan berbattım. Hala da atlatmış değilim ama artık kafaya takmamaya çalışıyorum. Çünkü farkettim ki, kendini yiyip bitiren sadece benmişim. O yüzden boşver dedim. Sen keyfine bak!

O yüzden siz de bölümün keyfine bakın!

Yaklaşık iki haftadır, kah sağlam kafayla kah bozuk kafayla yazmaya çalıştığım bölüm 😂😂

Nasıl olduğu ile ilgili bir bilgim yok. Beni yorumlarınızla aydınlatın lütfen. (Evet kontrol etmeden atıyorum. 🤣🤣)

Hepinizi öpüyorummm, muahhh 😘🥰

***

Rheyold

Karşımda hiç susmadan konuşan askerimi dinlerken canım oldukça sıkkındı. İstediğim tek şey kendime eş olarak seçtiğim kadın ile evimde olmaktı. Fakat bu bir süre daha imkansız gibi geliyordu. Tüm sorumlusu ise şu an yemekhane bölümde tasasız bir şekilde karşısında ki kadın ile gülüşen asi eşim yüzündendi. Bazen kendime soruyordum, gerçekten bula bula bu kadını mı bulmuştum, diye. Ben de tıpkı babam gibi uyumlu bir eş bulabilirdim. Annemin oldukça sessiz, sakin bir yapısı vardı. Babamın tam zıttıydı. Koca adamın tüm öfkesini sinirini tek bir sözü, tek bir dokunuşu ile alırdı. Hayran olunacak, aşık olunacak kadındı. Babam her zaman çok şanslı olduğundan bahsederdi. Askeri işlerden elini ayağını çektikten ve kendisini tamamen anneme adadıktan sonra ise bunu daha çok dillendirir olmuştu. Beni kendisine benzettiği için, belki biraz daha fazlası olduğumdan dolayı, bana da annem gibi bir eş bulabilmem dileğinde bulunurdu. Babamın tüm iyi dileklerine karşılık bana annemin tam zıttı olan bir kadın çıkmıştı. Öyle ki, sadece annemin değil tüm kadınların tam zıttı! Nerede görülmüştü bir kadının, Akirli'nin elinden kaçtığı. Hem de 3 kere! Tam bir rezillikti. Onu elimden kaçırdığım iki yıl boyunca maskara olmadığım kimse kalmamıştı. Özellikle babam. Beni kızdırmamak için bir şey demeyen annem bile çok merak ediyordu.

Onu elimden kaçırdığım iki yıl boyunca maskara olmadığım kimse kalmamıştı. Özellikle babam, beni maskaraya çeviren kadını deli gibi merak ediyordu. Annem beni kızdırmamak için bir şey demese de onun da merak ettiğini biliyordum. Bu süre zarfında ise yönetimle ciddi sıkıntılarım olmuştu. Kuralları değiştirmek kimsenin hoşuna gitmemişti. Ama bana bir şey de diyememişlerdi. Tabi buna sus payı için verdiğim şeylerin de etkisi vardı.

Onu gördüğüm ilk anda başıma bela aldığımı biliyordum. Çığlıkların dolduğu sokakta kulaklarımın duyduğu tek ses onun kuş gibi çırpınan kalbinin sesiydi. Ciğerlerime dolan ilk koku ise onun çiçeksi kokusuydu. Gökyüzü gibi olan gözler ile kesiştiğim de, tüm hayatım gözlerimin önünden aktı. Kaskatı kesilmiş kalbim heyecanla attı. İçimdeki canavar zincirlerini kırarak uyandı. Bunun anlamını biliyordum. Artık ondan başkası ile olmazdı. O benim eşimdi. Benim için seçilmişti. İmkansızdı ama bir o kadar da mümkündü. İçimdeki canavarın kükreyişlerine daha fazla dayanamayıp onu almak için hareket ettiğimde, kendimden çok emindim. Asla kaçabileceğini düşünmemiştim.

İlk yanılgımdı. Tam üç kere elimden kaçmıştı!

Son kaçışı beni çileden çıkarmıştı. Kuralları değiştirmek işime yaramıştı. Ama biliyordum eğer kuralları değiştirmeseydim, her şeye rağmen onu yine de alırdım. Çünkü yaşını dolduracaktı ve bir sonraki sene yanında bir adam olabilirdi. İşte bu benim bir savaş çıkarmam için yeterli bir nedendi. O benim eşimdi! Onu, kendi yanımdan başka hiçbir yerde düşünemiyordum. Düşünmüyordum. Şimdi ise şanlı bir zafer gibi yanımdaydı. Fakat ruhu uzaktı. Canımı sıkan ve beni öfke nöbetlerine sokan buydu. Kabullenmiyordu! Onun eşi olduğumu, benim eşim olduğunu kabullenmiyordu. Ama alışacaktı çünkü başka şansı yoktu.

KaçışHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin