0.4 "YARALARIM SUSUYOR"

Start from the beginning
                                    

Bir yandan üniversite kazanan bir yandan da ilişki yürütebilen insanlara hayranlık duyuyorum. Helal olsun.

Çocukluğumda kırılmış olan hevesim her geçen gün aklıma geliyor ve beni huzursuz ediyor. Elime raftan bir şiir kitabı alıp elimde şiirler,aklımda atakanın ne halde olduğu düşüncesi vardı. Ona birkaç cümle yazmamak için direniyorum. Yada kitapla boğuşuyorum desem daha doğru olur. En sonunda yeter bu kadarı fazla diyip telefonu elime aldım. Birkaç tuşla çoktan Atakan'ı aramış bulunuyordum.

Telefonu farklı biri açınca duraksadım. Ses yabancıydı, bir anda endişelendim.

-İyi günler, ben Serdar Arman. Atıcılar Yetiştirme Yurdu'nun müdürüyüm.

-Atakanı aramıştım da,

-Afedersiniz, kendisi şuan biraz meşgul de isterseniz daha sonra tekrar ulaşmayı deneyin.

-Adresi öğrenme şansım var mı? Kendisi nişanlım oluyor.

-Çok pardon, hemen adres bilgilerini söyleyeyim.

Adres bilgilerini de öğrendikten sonra aklımda bin tane soruyla telefonumu alıp evden çıktım. Atakan'ın yetiştirme yurdunda nasıl bir işi olabilir ki? Aklım almıyor. En basitinden bağış için gitti desem daha önce illa bişeyler söylerdi. En azından biraz tanıyorsam bana bahsederdi. Yoksa onu hiç tanımıyormuyum?

Adres biraz uzak olsa da sonunda gelmiştim. Biraz geç kalmış olabilirim trafikten dolayı ama sonuçta geldim.

3 katlı ön bahçeye bakan bir sürü penceresi olan bir bina ile karşılaştım.   Bina baya geniş ve ferah görünüyordu. Kapıdaki güvenlikle kısa bir konuşma yapıp içeriye doğru gittim. Başta bir görevli beni karşılayıp müdürün odasına kadar eşlik etti.

Müdürün odasına geldiğimde samimi bir gülümsemeyle karşısına oturmamı rica etti. Karşısına oturdum.

-Hoşgeldiniz öncelikle, nasılsınız?

-Ben iyiyim, Atakan nerede o nasıl?

-Biraz kötü aslında.

Apar topar ayağa kalktım. Endişelerim iyice artmıştı. Kötüden kastı da neydi?

-Kötü derken?

-Geldiğinde morali bozuk. Ah sizin belki de bilginiz dahilinde değil. Atakan 6 yaşından beri bizimle büyüdü. Yurdumuzun çocuğu, ellerimizde büyüdü.

-Nasıl yani?

Duyduklarım beni şok etmişti. Bundan haberim bile yoktu. Bunca yaşadığı olaya rağmen bide benim saçma sapan olaylarımla uğraştı. Yetiştirme yurdunda büyüdüğünü de burda bir başkasından öğrenmiştim. Buna üzülmüştüm. Burda büyümesine değil de bunu ondan duymadığıma üzülmüştüm.

-Peki şimdi nerede?

-Eskiden kaldığı oda da boş bir yatakta çarşafı kafasına kadar çekmiş boş boş duvarı izliyor.

-Telefonu neden onda değil.

-Odamda bırakmış bende anlamadım.

-Anladım, sağolun. Bana kaldığı odanın yerini gösterseniz olur mu?

-Sibel hanım size eşlik etsin.

-Tamam teşekkür ederim.

Kadını takip ettim. 2 katta sağdan 3 odayı işaret etti. Ona nazikçe teşekkür edip gitmesini rica ettim. Telefonumdan sesini kısarak bir şarkı açtım.

Duy beni duy ne olur
Dön bana dön ne olur
Aşk dediğin elbet bir yol bulur
Gel beni kendinden mahrum etme ne olur
Bu hayat sen yoksan, zehir olur
Duy beni duy ne olur
Dön bana dön ne olur
Aşk dediğin elbet bir yol bulur

Yavaş adımlarla odaya girdim. Uyuyakalmıştı, yanına gidip yatağın kenarına oturdum. Birkaç saniye izledikten sonra elimi dokunmaya kıyamadığım saçlarının arasında gezdirmeye başladım. Küçük bir çocuk gibi savunmasız uyuyordu. Şarkının melodisi tekrar etmeye başlayınca o da gözlerini kırpıştırmaya başladı.

-Günaydın.

Şaşkolaz hayal olduğumu düşünüp elimi cimcikleyince hafif tiz bir sesle çığlık attım.

-Bensu senin ne işin var burada?

-Senin olduğun her yerde benim işim var.

-Beni istemeyen kadın mı söylüyor bunları?

-Sana ilk gün ki gibi bağlı,tiryakin olan kadın bunları söylüyor.

Yavaşça doğruldu. Doğrulmasına izin vermeden kafasını bacağımın üzerine bastırdım.

-Çok yorgunsun ve benim seni biraz daha izlemeye ihtiyacım var.

-Yorgun olduğum çok doğru. Biraz daha senin şefkatine ihtiyacım var.

-Çapkın adam dedikleri bu olsa gerek.

-Aşık kadın dedikleri de bu olsa gerek.

-Tatlı tatlı konuşup beni etkilemeye çalışan bu adam acaba neyi amaçlıyor?

-Bir ömür seni.

Sesimi çıkaramadım, nefesimi kesip durursa nasıl sesimi çıkarabilirdim?

İNTİAŞKWhere stories live. Discover now