0.3 "RUHUNUN İLACI?"

6.8K 113 31
                                    

Vücuduna ilaç aramayı bırakmalısın, ruhunun ilaca ihtiyacı var.

**

Şu hikayede ki yüzü yaralı kadının kim olduğunu hâlâ öğrenememiştim. Merak ediyordum ama Atakan'ın söylemesini bekliyordum. Ama hâlâ bir geri dönüş olmamıştı. Gece çok erken uyuyor,sabahta çok geç uyanıyordu. Dolayısıyla konuşmamız da pek mümkün olmuyor. Duştan sonra kurutmadığım saçlarım başımda ağrılar yapıyordu.

Kurutmaya üşendiğim için bu acıya maruz kalıyorum. Söylene söylene yatak odama giderken saç kurutma makinesini dün gece Ece'nin ödünç aldığı aklıma geldi. Olacak iş değil cidden insan biraz düşünceli olur. Ama bizim Ece anca test kitaplarının rahatını düşünsün. Daha geçen gün para israfı yapıp kocaman bir kitaplık almış.

Kitaplığı da zaten hiç beğenmedim, kocamandı ve odasını dar yapmaktan başka bir işlevi yok.

Onu bunu bırakalım da siz kendinizi ne kadar çirkin hissederseniz hissedin bir adam gelir ve sizi dünyadaki en güzel kız ilan eder. Aslında dünyadaki değil, dünyasındaki en güzel kız ilan eder. Onun bir dünyası vardır ve o dünyadaki merkezin sahibini siz ilan eder.

Sevileceğine inanmayan kızlar aslında zamanı gelince o kadar güzel seviliyormuş ki bunu kendimden biliyorum.

"Benim güzel kızım uyanmış aman aman .. Ama yine bana yazmamış. Trip atma zamanı gelmiş."

"Sen de ota boka trip atıyorsun. Cidden sıkılmadın mı?"

"Birine kızıp bana mı patladın?"

"Yok tam olarak patlamam gereken kişiye patladım."

"Bensu yine kafanda ne kurdun da bana kızdın?"

"Cidden konuşmak istemiyorum."

"Hadi ama daha ne yaptığımı bile bilmiyorum Bensu ."

"Benden hiçbir şey saklamadığını zannediyordum Atakan Karacakaya."

"Evet saklamıyorum. Sorun ne?"

"Sorun sen ve yalanların. Bir süre konuşmasak iyi olacak."

"Peki nasıl istersen."

Sinirle telefonu bıraktım. Hem suçlu hem güçlü şuna bak ya cidden sinir hücrelerim horon tepiyor.

Sanki bilerek yapıyordu üstüme üstüme oynuyordu. Peki demek yerine benimle konuşup durumu çözmeye çalışmadı, kestirip attı. Biz sanaldan tanışmıştık ama farklı şehirlerde değildik. İstese yanıma bile gelebilirdi ama kestirip atmayı tercih etti.

-Demek ki sevmiyor hocam.

-İç ses şuan sesini kesmen gerekiyor.

-Ben kesmesine keserim de çocuk seni nasıl kestirip attı?

-Biraz sus artık.

-Ben senim Bensu. Beni hiçbir zaman susturamazsın. İstesen de susmam. Bunlar senin yüzleşemediğin düşüncelerin. Tıpkı küçükken kendinle yüzleşemediğin gibi.

-Yapamazdım, annem ona çok güveniyordu. Bana dokunduğunu nasıl söyleyebilirdim?

-Söylemedin Bensu o adam sana defalarca dokundu ve annene hiçbir şey anlatmadın. Baban defalarca o yara izlerinin sebebini sordu ve sen sadece sustun. Yalanlar uydurdun ve bu yüzden yalan söyleyen insanlardan çok korkuyorsun.

-Lütfen artık sus. Bunu kendine yıllarca söylemekten usandım.

-Bensu o yara izleri hâlâ sırtında duruyor. Kimseye göstermediğini o kemer izleri. Defalarca kullandığın ilaçlar,kremler hiçbir işe yaramadı. Yaralı olan senin vücudun değil, yaralı olan senin ruhun. Vücuduna ilaç bulmak yerine ruhuna ilaç bulman gerekiyor.

İNTİAŞKTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang