8. Bölüm

730 49 17
                                    

Hepinizi Instagrama bekliyorum, oradan yakın zamanda soru cevap yapacağım :)

Instagram: kimbuyazarciniz
Keyifli okumalar diliyorum

Aytaçın söyledikleri ile beynimden vurulmuşa dönerken tepkisiz bir halde Aytaçın suratına baktım.

Ne tepki vermem gerekti? Bağırmam mı lazımdı, yoksa oturup tekrar tekrar ağlamam mı? Yada hepsini bir kenara bırakıp kalbimin sesini dinleyerek Aytaça sıkıca sarılmam mı lazımdı?

Bu hayatta en çok değer verdiğim kadın, Annem. Ve katili de sevdiğim adamın öz babası.

Aytaçın suratı mahçup bir ifadeyle bana bakarken dikkatle verecek olduğum tepkiyi bekliyordu.

Bir müddet kafamda parçaları oturtmaya çalışıp düzgün bir tepki vermeye çalıştım.

"Sana yardım edeceğim Aytaç."

Aytaçın bakışları anlamadığını belli eder bir şekildeydi.

"Ne yardımı Gaye?"

"Birlikte geberteceğiz o pisliği. Ve nefesi kesildiği ilk dakika seni affedeceğim, söz."

Aytaçın gözleri hala şaşkın bir haldeydi. Bir müddet düşündü, düşünürken çatık olan kaşları biraz daha çatıldı.

"Hayır Gaye, buna izin veremem. O adamın şuanda beni tehdid ettiği şey senken bu planı seninle ilerletmem çok tehlikeli."

"Ne demek benimle tehdid ediyor? Ne istiyor hala ya?" Aytaç ağzından kaçırdığı lafla kafasına sertçe vurdu.

"Halledeceğim Gaye. Kılına bile zarar gelmeyecek." Konuyu çeviriyordu ama benim hemen konuyu kapatmak gibi bir niyetim yoktu. Sesimi biraz daha yükselterek, "Aytaç senden ne istiyor?" Dedim.

"Amerikaya dönüp onun istediği bir kadınla evlenmemi istiyor Gaye. Sırf gücüne biraz daha güç katmak adına Amerikadaki en tanındık mafya ailesinin kızıyla evlenmemi istiyor."

Aytaçın evlenecek olma düşüncesi kalbimi acıtırken tırnaklarımı ellerime sinirle bastırdım. Dudağımı da öfkeyle kemirdiğimde dişlerim sertçe dudağımı yırtmıştı.

Aytaç koca bir adımda yanıma gelirken yere çömelip yüzlerimizin aynı hizada olmasını sağladı. Dikkatle dudağıma bakarken bir yandan da eline ne ara almış olduğunu bilmediğim peçeteyle dudağımdaki kanı temizliyordu.

Yakınlığından olması gerekecek ki bana bir fenalık basarken, kalbim olduğundan çok daha hızlı atmaya başlamıştı.

Aytaç nefesi dudaklarıma değecek yakınlıktayken konuştu.

"Ah be kızım, sinirliyken niye kendine zarar veriyorsun sürekli."

Gözlerim şaşkın şaşkın açılmış bir şekilde Aytaçın yakın olan suratına bakıyordum. Dilim tutulmuş bir haldeydim.

Aytaçın gözleri bu sefer dudaklarımdan ayrılıp gözlerime odaklandı. Biraz daha yaklaşsa öpecekti ve birinin bu duruma dur demesi gerekliydi.

Zorda olsa kendime gelip Aytaçı ellerimle biraz kendimden uzaklaştırıp, "İyiyim bir şey yok." Dedim.

Aytaçsa büyülenmiş bir şekilde hala gözlerime bakıyordu. Ya biz bu hale ne ara gelmiştik? En son ne konuşuyorduk hem.

Kalbimi titreten kelimeleri konuştum. "Sen niye evlenmek istemiyorsun peki? Hem kendin güçlü bir aile demedin mi?"

Aytaç inanamıyormuş gibi suratıma baktı.

"Evlenmemi mi isterdin yoksa?"

Beden dilimle söylediklerimin aksine olumsuz bir şekilde kafamı oynatırken dilimden, "Senin bileceğin iş." Dedim.

İNKİSAR Where stories live. Discover now