- dokunma açlığı, dudaklarında bir somurtkanlıkla ve iri, sulu gözlerle sana bakıyor, sessizce bakmanı kesmeni ve şimdiden bir şeyler yapmanı rica ediyor. kucağında seni istiyor, başını boynuna gömmüşken eliniz sertleşmiş ereksiyonunu pompalarken siz başının yanına öpücükler konduruyorsunuz
İzana, eli vücudunu pompaladığında aynı hissetmiyor ve kendini senin yaptığın gibi çalıştıramadığı için sinirli bir hırıltı çıkarıyor. O çok şımarık, sen onun horozunu okşarken ve ondan dünyayı sarsan bir orgazm çekerken, bronz teni boyunca nazikçe öpücükler bırakmana çok alışkın. Ona doğru ilerlediğinizde, eğilip dudaklarına yumuşak bir öpücük kondurduğunuzda, kendinizi kucağına oturtup onu yakına çektiğinizde, bir eli yüzünü boynunuzu bulurken diğer eli kendini saçlarına gömdüğünde rahatlıyor. ağlayan boyunun etrafına sıkıca sarılarak, ucun etrafına pre cum yayarak ve onu titreterek. "B-bunu yaptığın zamanki gibi değil," diye inliyor, belini sıkıca tutarak. sırıtarak, başının yanına bir öpücük daha basarsın ,Horozunu hızlı bir şekilde yumrukladığınızda tıkanmış boşluklarını ve yorgun pantolonunu duyunca, "s-siktir, iyi hissettiriyor" diye nefes nefese kalıyor. "Biliyorum bebeğim," diye mırıldanıyorsun, "şimdi buradayım. seni boşaltacağım." elinizin üzerine kalın hücumlarla boşalıp bedenlerinizin arasını bozarken boğazına takılıp, engellenmiş, boğulmuş bir inilti göndermeye yetiyor.
- kızarmış ucuna bakarken kendini beğenmiş ve eğlenmişsin, avucunu şişmiş başının üzerinde gezdirirken ve homurdanırken neredeyse transtaymışsın gibi, solgun teninde ter biriktikçe göğsü inip kalkıyor. yüzüne boşalması için seni dizlerinin üstüne çöktürmeden önce kendi başına çalışmasını izlemeni sağlıyor
Sanzu kıkırdar, dudaklarınız geniş bir sırıtışla kıvrılır, siz onun kızarmış, kırmızı ve öfkeli, damarları belirgin ve uyarılmadan uyluklarınızı sıkıştıran sikine bakarsınız. Avucunu şişmiş ucunun üzerinde daireler çizerek yuvarladı, dudaklarından derin bir homurtu çıkardı önce ağzını sıkıca yumrukladı ve hızlı bir adımla okşadı, ağzı boğazından yüksek bir inilti kabarcıkları çıkarken ayrıldı. Kalçaları sıkı yumruğunun içine giriyor, sana dönüp baktığında taşaklarını okşamak için uzanan eli, kapüşonlu gözlerle sana bakarken dudaklarında hastalıklı bir gülümseme belirdi. "gel otur bebeğim, o güzel yüzünü boyamama izin ver, tamam mı?" iki kez söylenmene gerek yok, anında dizlerinin üzerinde, inleyip kendini daha hızlı okşarken uyluğuna hızlı bir öpücük kondururken, sertleşmiş organını sürükleyen elinin kaygan sesi odada yankılanıyor. Birkaç vuruşla, iniltileri, yanaklarını boyayarak ve dudaklarına doğru koşarak, kalın halatlar halinde boşalmasını vurmadan önce horozu seğirirken sızlanmaları sınırlıyor. o pantolon, senin dudaklarını temizlerken izliyor, onu inliyor, çük bir kez daha sertleşirken zıplıyor. "Artık senin amını da benim sikim ile becermeliyim, güzelim," diye sırıtıyor, başparmağını dudaklarına sürterek.
- bir alaydır. bilerek yüksek sesle inlediğini, elini saçını çekiştirdiğini, başını geriye attığını ve ona dokunmana izin vermediğini görmeni sağlıyor. sonunda çatlıyor ve seni becerebilmek için kalçalarının üzerine oturtmak için çekiyor, ama sadece teninin altına daha fazla girmek için işi sana yaptırıyor
"beni becermeyi hak ettiğini mi düşünüyorsun?" dalga geçiyor, sen huysuzken kıkırdayarak, horozunun nasıl çalıştığını izlerken açıkça hüsrana uğruyor, gözlerinin ucunun oldukça pembe bir şekilde kızardığını ve ön cum ile sızdığını, dudaklarının nasıl ayrıldığını ve adam'ın elması göğüslerini serbest bırakırken nasıl sızdırdığını görüyorsun derin, hırıltılı inlemeler. Karın ağrınızı hissediyorsunuz, o size doğru koşarken şişmiş başının yerinizi öptüğünü hissetmek istiyorsunuz, ama bunun yerine kalçalarını eline yaslıyor, kendini becermesi için sıkı bir yumruk oluşturuyor. "Ran" diye homurdanıyorsun, ama sonunda sesin yumuşak bir sızlanmayla titriyor ve sessizce gülüyor, vuruşlarını yavaşça durduruyor ve sürtünmeyi kesmekten dolayı sertleşmiş boyunun zonklamasıyla çenesini sıkıyor. "Tamam bebeğim," dedi eğlenerek, gelmen için elini uzatarak, "beni becerebilirsin." Seni kucağına çekmesine ve öpmesine izin vererek zaman kaybetmezsin, pantolonunu belinden indirmeden önce ellerini kıçını yoğurur. "ama bunu kendin yapmalısın," diye fısıldıyor dudaklarına, sen kendini onun aletine bırakırken neşeyle izliyor, etrafına kıvrılan sıcak duvarlar ve sen ona binip orgazmının peşinden koşarken bir dizi lanetle boğulmasına neden oluyor. yumuşak sızlanmalar aracılığıyla.
— ilk başta kötü niyetli ve kendini beğenmiş davranır, sanki izlemek için bir sapıkmışsın gibi, ama yaklaşır yaklaşmaz, elin teninin üzerinde hayalet olur olmaz, dokunuşuna muhtaç, onu boşaltman için sana yalvarıyor
Rindou sırıtıyor, sizin dudaklarınızı yaladığınızı ve önünüzdeki manzarayı algıladığınızı, nabzını uzatırken karın kaslarının esnediğini, baş parmağının yarığından geçtiğini ve o inlerken uyluklarının seğirdiğini izliyor. gözlerini kapatarak başını yastığa gömüyor, elini horozun yapraklarının altından sürüklerken sürtünmeyi tıslıyor. "Bakmak kabalık, bilirsin," diyor, sertçe pantolonunu çekerken leylak kürelerinde ortalama bir parıltıyla sana bakarak, teninde ter birikerek göğsü hızla inip kalkıyor. Gözlerinizi deviriyorsunuz, eğiliyorsunuz ve dizlerinizin bacaklarının arasına çöküyorsunuz, eliniz yavaşça uyluğunun iç kısmına gidiyor ve o bunu durduramadan yumuşak, muhtaç bir inilti çıkarıyor. Siz kıkırdarken bakışlarını kaçırıyor, ama elleriniz taşaklarının üzerinde zar zor gezinirken nefesini bırakıyor. "Siktir, dokun bana," diye yalvarır, eğilip iç uyluğunu öptüğünüzde inleyerek. "Bunun da kaba olmadığından emin misin?" dalga geçersiniz ve o hırlar, bileğinizi tutar ve boyuna doğru yönlendirir. mağara, tabanın etrafında sıkmak ve okşayarak, ucuna ulaştığınızda sikini daha sıkı tutarsınız ve kafasını geri atar ve çatlak bir sesle küfreder. "Siktir, böyle - boşalacağım," pantolonu, orgazmına yaklaşırken ellerinizde seğiriyor.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
