3. Bölüm / 1.Kısım

4.2K 299 118
                                    

   
 
 
Okumadan önce vote atmayı unutmayalımm.  

Sınır koymak istemiyorum bu yüzden desteğinizi esirgemeyin lütfen. Bol bol yorum yapın güzellerim.

Bu arada bu bölümü ikiye ayırdım çünkü şehir dışındayım ve buna rağmen sizi çok bekletmek istemiyorum. Şimdilik yazdığım kadar okusanız bile yeterli olur. Yarın umarım 2. Kısmı da paylaşabilirimm.

Keyifli Okumalar. 🤍
 
 

 

         ♠️         
 
 

 

3. BÖLÜM
 
 

Brendon elindeki biletleri cebine koyarak sıkıntıyla Carter'in yanına ilerledi. İkisi de gergin bir şekilde Carmen'i kapının önünde beklerken, Brendon bu ıssız sessizliği bozarak konuştu.

"Öğrendiği zaman üzülecek." Carter, Brendon'un daha fazla duygusal yaklaşmasına izin vermeden hızla yanıtladı. Mantıkla yaklaşması lazımdı. Eğer duygusal yaklaşırsa Carmen'in gerçekleri öğrenmesine müsade etmezdi.

"Gerçeklerle ne kadar erken yüzleşirse o kadar iyi olur Brendon. Zaten yeterince geç kaldı bunun için. Daha fazla beklemesine gerek yok." Brendon sinirle saçlarını karıştırdı.

"Anlamıyorsun! Güçlü gözükse bile duygularını bizden saklamaya çalışıyor. Öğrendiklerini sindiremez ki abi, daha çok küçük!" Carter sinirle dişlerini sıkarak tısladı.

"Onun hayatını karartan bir babası varken, o sandığından daha güçlü Brandon. Duygusal yaklaşmayı kes artık. Biz, bize verilen emirleri uygulamak zorundayız. En azından Arthur Marin'in vicdanını rahatlatmak için her şey açığa çıkmalı."

Carter'ın ciddiyetle konuşmasının ardından Brandon geri adımlamak zorunda kaldı. Abisi haklıydı, günün sonunda elbet gerçekleri öğrenmiş olacaktı. Carmen'in yaşayacağı hayal kırıklığını düşünmek bile istemiyordu.

Bu zamana kadar onu zapt etmeyi başarmış olsa bile, bu zamandan sonra onu göz önünde tutmak sandığından da zor olacaktı.

"Dua et ki, bizim bildiğimizden haberi olmasın Brandon. İşte o zaman bizim için kötü olur."

Derin bir nefes çekti ciğerlerine. Carmen'i kardeşi yerine koymuştu yıllar boyunca. Şimdi de aralarındaki bağın kopmak üzere olduğunu hissediyordu. Umarım yanılıyorumdur...

Kapıya yaklaşan adım sesleriyle ikisi de konuşmasına ara vererek sessizliğe büründü. Zaman yaklaşıyordu, Carmen'in attığı her adım onu gerçeğe biraz daha yaklaştırıyordu.

Kapının açılmasıyla Carter ileride nöbet tutan adamlara işaret vererek valizleri gösterdi. Carter'i gören birkaç kişi valizlerin yanına giderek, sırayla arabaya yerleştirmeye başladı.

Carmen giydiği eşofman takımıyla rahat bir yolculuk geçirmeyi umuyordu. Gün içinde yeterince resmi giyinmişti zaten. Bazen bu resmiyet onu bunaltsa bile disiplin için kendi rahatından ödün vermek zorundaydı. Karşısında onu bekleyen ikiliye doğru ilerlerken elindeki telefonu cebine koydu ve onları gelişi güzel süzdü.

Carmen Marin|AskıdaWhere stories live. Discover now