beş

1.8K 128 53
                                    

Oy sınırı 50 yorum sınırı 20'dir.

Çağrı'nın gelmesi beni şaşırtmıştı.

Ona dönüp;
-Yine mi sen gerçekten?
-Bir soru sordum Zeyno.
-Hayır desem de geliceksin biliyorum.

Bana gülüp yanıma oturmuştu.
-Beni tanımışsın.
-Evet yüzsüz birisin.
-Hayır sadece üzgün insanların yanında olmak istiyorum.

Dediği şeyle biraz bozulmuştum.

-G-Git Hazal'ın yanına o zaman Çağrı. O da üzgündü.
-Senin yanında olmak istiyorum. Hem ben insan dedim.
-Abartma Çağrı. Olanları söyledi Hazal.
-Ee beni aldatan birini mi haklı buluyorsun?

Dediğine gülmüştüm.
-Hayır tabi ki ama sen de yani.
-Ne ben?
-Bunu hatırlamak istemiyorum ama o gece beni öpen sendin. Ayrıca sevgilin de vardı.
-T-Tamam haklısın bu da ayrı bir olay. Hem saçmalıktı ani gelişti duygu falan yoktu.
-Yani aldatmaya girmiyor mu senin için?
-Hayır öyle bir insan değilim ben Zeyno. Tabi ki de kötü bir şey. Hem bilmediğin şeyler var. O sıralar Hazal ile ilgili şeyler biliyordum az çok şey ben.
-Neyse ne sizin ilişkiniz beni zaten ilgilendirmez.
-Ee sen? Sen neden ağladın? Herhalde bu aldatma olayına ağlamadın?
-Konu Vefa'ydı. Onunle eğleniyormuş.
-Evet eğleniyordu ve zaten bu beni kızdırıyordu ya.
-Nasıl yani? Sen de görüyordun zaten.
-Olayda bu işte sana o gün sevgilim demiş olabilirim ama garipti Hazal.
-Anlamıyorum.
-Ben onu seviyordum Zeyno. Ama beni sevmediğine emindim sonradan beni sevdiğini falan söyledi ama inanmadım. Berk'e çok yakındı hatta dediğin gibi Vefa'ya da. O yüzden Vefa'ya bulaşıyordum.
-Onun bir suçu yoktu biliyorsun değil mi? O sadece onu sevdi. Masumcaydı her şey.
-Bunu anlamadım işte sadece kendimi düşündüm. O çocuğu suçladım. Ya da Berk'i işte. 
-Berk'e iyiydin ama Çağrı.
-Emin değildim ondan. Yakın arkadaşım bir şey olmaz diyordum ama oldu işte.

Elim bileğimde gezerken bileğimden tutmuştu.

-Bunu Hazal'a aldı değil mi?
-Evet hatta bunu istedi benden Hazal. Veremem asla imkanı yok. Onun verdiği şeye ihanet edemem.
-Kendini suçlama gerekirse bana suç at ama kendine asla.
-Neden beni önemsiyorsun ki birden?
-Önemsemek değil bu. Sen onu çok seviyordun eminim o da bunu çok iyi biliyordu.
-Evet öyle çok seviyorum. Ama sizde de suç vardı hala böyle düşünüyorum.
-Bana inanmayabilirsin ama ona bir şey yapmadım gerçekten.
-Neyse bunu konuşmayalım.

Ellerini benden çektiğinde gözlerimin içine bakmıştı.

-Zeyno senden bir şey isteyeceğim. Bana güvenir misin bilemem ama yine de içimden geçiyor.
-Neymiş?
-Benimle arkadaş olur musun?

Dediğiyle gözlerimi kocaman açmıştım. Tahmin etmiyordum.

-Nasıl yani?
-Arkadaş işte. Seninle düşman olmak istemiyorum. Tamam kafalarımız çok uyuşmayabilir ama seninle konuşmak bana iyi geliyor sana geliyor mu bilemem.
-Çağrı bu çok saçma.
-Tamam neyse boş ver sormadım say.
-Bilerek yapıyorsun sanki bana.
-Neyi?
-Hemen neden fikrinden vazgeçiyorsun ki?
-Hayır diyecektin belli. Ben tamam senden pek hoşlanmıyorum sende benden. Ama bence ortak konular bulup konuşabiliriz.
-Tamam düşüneceğim.
-Nee!

Diyip bana sarılmıştı. Kalbimin sesini duyuyordum umarım Çağrı duymuyordu sesi yoksa rezil olurdum.

-Çağrı dursana ya! Ne abarttın birden?
-Yakında nedenini bence anlarsın.
-Bir plan kurmuyorsun umarım bana.
-Planım sana hiç işlemez bence. Yapmaya çalışsam da korkarım geri çünkü bana baya yaptığım şeyi ödetirsin.
-Tanımışsın beni aferin.

——————-

Sabah güzel bir uyku çekerek kalkmıştım. Galiba aylardan sonra ilk defa böyle güzel uyumuştum. Bunun biraz sebebi belliydi bence.

Okula gelirken Ali sürekli bir şeyler sormuştu bana.

Ali:
-Dün Çağrı gelmiş.
-Evet de sen nereden biliyorsun?
-Gördüm. Ne işi var? Hani sen Hazal ile olacaktın?
-Evet öyle ama Çağrı ile de olacak.
-Nasıl yani?
-Arkadaş olmaya karar verdik.

Arap:
-Nasıl ya? Ciddi mi? Bu güzel bir haber!
Ali:
-Nesi güzel? Kesin o sana arkadaş olalım demiştir.
Zeyno:
-Evet de sorun ne?
-O çocuk seni kullanacak!
-O mu kullanacak beni?
-Evet Zeyno.
-Ben varken?
-Ne?
-Sizce neden onunla arkadaş olacağım? Biraz mantıklı düşünün.
Arap:
-Ağzından laf almak için. La belki sevgili de olursun daha da yakın olup bir şeyler öğre-
Ali:
-Abartma Arap! Arkadaş ol yeter.
Zeyno:
-Çocuklar onu düşünmek de bana kalsın. Bundan sonrasını bana bırakın.

—————

Öğle arası Çağrı'nın sırasına gitmiştim.

-Merhaba arkadaşım.
-Arkadaş?
-Evet düşündüm de arkadaş olabiliriz. Senden zarar gelmez.
-Neden gelsin ki zaten? Çok kötü durmuyorum bence.
-Durmuyorsun.
-Hadi gel yemek yiyelim bari.

Aşağı indiğimizde Hazal şokla bize bakıyordu. Tepki vermeyip bir masaya geçmiştim. Yanıma Çağrı da geçince;
-Çağrı sana bir şey söyleyeceğim.
-Ne?
-Hazal seni seviyor.
-Biliyorum zaten.
-Nasıl ya?
-Anlayabiliyorum diyebilirim. Bak buraya yazıyorum yakında gelecek senin yanına ve aramızı yapmanı isteyecek.
-Yuh! Ben mi yapıcam?
-İster mi ister. Belli olmaz. Ama bak beni hiç karıştırma. Gerekirse hiç seni sevmiyor falan de. Umurumda değil o kız.
-Biraz kaba oluyorsun sana duyguları var.
-Benim yok muydu Zeyno? Ama aldattı beni.

Çok garipti Çağrı. O gün öpüşmemiz neydi o zaman? Ama dün dedikleri de mantıklıydı.

-Neyse ben aranıza girmem bir şey diyemem.
-Tamam tamam onu hiç konuşmayalım ya çıkışta ne yapıyorsun onu söyle.
-Eve işte. Ne var ki?
-Benim eve gelsene. Bugün annem de gelicek hem tanışırsınız.
-Annen mi? Biraz abartmıyor musun?
-Hayır ya arkadaşlarımı hep tanıştırırım ben.
-Biraz gerildim ben ya. O ne öyle?
-Çok tatlıdır hem bizim kafada bence.

Gidecektim galiba belki evinde bir şeyler bulabilirdim.

Umarım beğenmişsinizdir sizi seviyorum🥰😘

KÖFN-Bi'Tek Ben Anlarım

yaralarını ben sarayım||zeyçağ🤍Where stories live. Discover now