17. BÖLÜM

4.4K 359 73
                                    

Utku yatağında uzanmış tavanı izlerken ne yapacağını düşünüyordu çaresizce. Saffet'i aklından çıkaramıyordu bir türlü. Özellikle söylediklerini.

Emre'yse çalışma sandalyesinde elindeki kalemi çevirirken Utku'yu izliyordu sadece. Onu buraya çağıran Utku'ydu. Takılırız demişti ama şimdi ikisi de sessizce oturuyordu. Utku ona Sezin'le arasında hissettiği o 'duygusuzluktan' bahsetmişti ama Emre ilişki tavsiyesi verecek son insan olduğundan bir yorumda bulunamamıştı.

"Sezin'i seviyor muyum?" diye mırıldandı kendi kendine. "Tabii ki seviyorum. Çok tatlı, tanıdığım en temiz kalpli insan." Elini kalbine götürdü. Gerçekten de Sezin onun bu hayatta en sevdiği insanlardan biriydi. Onu üzmek ya da kırmak asla istemezdi. Hep mutlu olmasını isterdi.

"Sezin'e aşık mıyım?" diye kendisine sorduğunda kalp atışı dinledi bir süre. Onu düşündüğünde ne kalbi hızlanıyor ne de bir sızı saplanıyordu. "Artık değil." Bunu kendisine ilk kez itiraf ediyordu. Alışmışlık vardı, ilişkilerinin bir rutin olması Utku'nun normaliydi. Şimdi bu normal ona yabancı hissettiriyordu.

"Emre bu kez bittiğini hissediyorum." diyerek en yakın arkadaşına baktığında Emre bir şey dememişti. "Olmuyor artık, ilerlemiyor. Ama Sezin'i üzmeyi hiç istemiyorum."

"Kanka." dedi Emre yayıldığı yerde hafifçe doğrulurken. "Ayrıl. Üzülse bile kaç gün kaç hafta üzülecek ki? Artık sevmiyorum diyorsun, bundan daha kötü ne olabilir bir ilişkide?"

"Ya kabul etmezse?"

"Sezin söz konusu sen olunca tüm gururunu yerlere seriyor. Kaç kere senden ayrılıp yine kendisi gelmedi mi zaten? Senin onu kaç kere aldattığını bile bile. Ama bitirmek istiyorsan da bitmesini sağlaman lazım. Ben Sezin'e de üzülüyom ayrılmanız onun için de iyi olacak."

"Evet." diye onayladı Emre'yi. Tam da o sırada telefonu çalmaya başladı. Arayan Sezin'di. İyi insan lafın üstüne...

"Efendim?" diye cevapladı telefonu.

"Bebeğim, mesajlarıma neden cevap vermiyorsun?"

"Görmedim." diye cevapladı. Gerçekten de görmemişti. "Bir şey mi oldu?"

"Size geleceğim. Hala evdesin değil mi?"

"Evdeyim."  diye mırıldandı. Eğer Sezin buraya geliyorsa ondan ayrılmak için fırsattı bu. "Gel."

"İyi misin? Sesin çok durgun geliyor?"

"Geldiğinde anlatırım."

"Tamam aşkım ama neyse sıkma canını. Ben hemen gelmeye çalışacağım. Seviyorum seni, görüşürüz."

"Görüşürüz." Telefonu kapattı. "Buraya geliyormuş."

"Ben de giderim o zaman birazdan. Baş başa konuşursunuz."

"Sen bana bir şey söyleyecektin, o neydi?" Utku Emre'yi arayıp çağırdığında Emre de söyleyecek bir şeyi olduğunu söylemişti ama söylememişti hala.

Emre bir an duraksadı. "Sonra söylerim, Sezin'le konuş da önce." Utku kafasını salladı sadece. Normalde merak eder üstelerdi ama şimdi kafası o kadar doluydu ki soramamıştı.

Çok geçmeden Emre gittiğinde ve Sezin geldiğinde Utku bir an önce konuya girmek istiyordu. Sezin'in kendisine neyi olduğunu sormasıyla da bu fırsat eline geçmişti.

"Sezin ben ayrılmak istiyorum." Söylediği şeyle karşısındaki pembe civciv duraksamıştı.

"Neden?" diye sorarken gülümsüyordu. Ama bu beklemediği yerden gelen cümleye karşı olan sinirinin bir sonucuydu.

"Bilmiyorum, eskisi kadar yoğun hissetmiyorum artık." Kısa süreli bir sessizlik olurken Utku sadece Sezin'i izliyordu.

"Saçmalama Utku. Böyle bir sebepten ayrılacak değilsin herhalde."

"Böyle bir sebep?" dedi Utku anlamayarak. Ne demesi gerekiyordu?

"Olabilir, ilişkiler monotonlaşabilir. Ara verebiliriz istersen."

"Hayır, Sezin. Ara vermek istemiyorum, yeterince ara verdik zaten. Gerçekten bu kez bitsin istiyorum."

"Olur." dedi sezin umursamazca. Utku onun düşüncesinin 'e barışır zaten' olduğunu anlamıştı. Her zamanki ayrılıkları gibi basite indirgemişti bu durumu. Ama öyle değildi işte.

"Artık sana aşık değilim." diye mırıldandığında işte bu kez Sezin'in dikkatini çekebilmişti. Kaşları çatıldı.

"Nasıl yani?" dedi zorlama bir gülümsemeyle. "Ne dediğinin farkında mısın?"

"Farkındayım. Özür dilerim ama gerçek böyle. Artık yapamadığımı, sana aşık olamadığımı fark ettim. Seni seviyorum tabii ki ama artık eskisi gibi değil. Sadece arkadaş olarak."

Sezin sevgilisini sessizce dinledi. Öyle ki bu sessizlik uzamış derin bir kuyuya atılan taş misali uzun süren bir beklenti yaratmıştı. O sesin ne zaman geleceğini bekliyordu Utku.

"Niye beni çok sevdiğini söylüyordun o zaman?" diye sorarken sesi kızgındı. "Ne hissettiysem doğruymuş işte. Neden o zaman beni ne kadar sevdiğini söylemeye devam ettin?"

"Öyle olduğuna inanmak istemiştim." Sesi suçlu çıktı bu kez. Sezin kollarının arsında beni sevmiyorsun diye ağlarken onu ikna etmeye o kadar odaklanmıştı ki gerçekten sevip sevmemesinin bir önemi olmamıştı.

"Başkası var mı?" dedi Sezin gözlerinin içine bakarak. Utku gözlerini kaçırmıştı. "Var değil mi? Biliyorum işte."

"Başkasıyla ne alakası-"

"Bana dürüst ol Utku!" Tiz ses kulaklarında çınladı.

"Vardı ama seninle ayrılmamın onunla alakası yok."

"İğrenç herifin tekisin ya. Zaten kaç kez yakaladım seni, ne yeminler ettin bir daha olmayacak diye. Seni seviyorum diye onca kez affettim, sen yine aynısını yapmaya devam ettin." Öfkeyle ayağa kalktı.

"Özür dilerim." diyebildi sadece. Başka ne diyebilirdi ki?

"Hayatımdan siktir git Utku, tamam mı? Şu an ağzıma o kadar çok şey geliyor ki ama sen hiçbirine değmezsin." Hızlıca arkasını dönüp evi terk ettiğinde Utku öylece olduğu yerde kalakalmıştı.

Elini suratına bastırıp ağlamamak için kendini zor tuttu. Sezin ne dese haklıydı zaten. Pişman hissediyordu ama bunun sebebi sadece ihanet ettiği içindi. Ayrılmanın şu ana dek verdiği en iyi karar olduğunu şu durumda bile biliyordu.

Eline telefonu alıp Sezin'in sohbetini açtı.

Utku
Amacım seni üzmek değildi hiçbir zaman olmadı hatta aksine bu hayatta hep mutlu olmanı isterim
Böyle olsun istemezdim
Sana yaptığım tüm kötülükler için özür dilerim

Utku yediği görüldünün üstünden çok geçmeden kaybolan profil fotoğrafıyla engellendiğini anlamıştı. Karnındaki hafif sancı hissiyle telefonunu yanına bıraktı ve tavanı izlemeye başladı.

Rahatlamış hissediyordu. Ve böyle hissettiği için berbat bir insan olduğunun da farkındaydı.

BELA (GAY)Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz