13. BÖLÜM

4.8K 372 70
                                    

İki gündür Saffet'ten mesaj gelmiyordu. Normalde her gün, hatta günde iki öğün sapık mesajlar atması gereken insan iki gündür sessizdi. Utku çevrimiçi olup olmadığını kontrol ederken yanlışlıkla aradığında küfür ederek hızlıca aramayı kapattı.

Utku
Yanlışlıkla oldu

Saffet saniyesinde mesajını gördü. Yine aynı saniyede arama geldiğinde karnında kelebekler uçuşmaya başlamıştı. Saffet'in adının yazılı olduğu arama ekranına daha fazla sırıtarak bakmaktan vazgeçip boğazını temizledi ve aramayı cevapladı. 

"Napıyon 1,90 çıtır kumral?" diyen sesi duyduğunda yatağına biraz daha yayıldı. Gevşemişti. Bir bacağını diğer bacağının üstüne attı. Saffet'in onu 'tanımlama' şekline istemsizce gülümsemişti. 

"Oturuyordum öyle. Sen?" diye sırıtan bir sesle sorduğunda Saffet'in tarafında çay karıştırırken cama vuran kaşığın sesi geldi. 

"Çay içiyorum."

"Tek mi?" Saffet'in her an her yerde çay içme kabiliyeti olduğunu bilmediğinden tek olup olmadığını sorgulamıştı. Tek olmasaydı onu aramazdı ama tek başına da çay içilir miydi?

"Gel seninle içelim, çaylar benden manzara senden olsun." 

Utku boğazına düğümlenen sözlerle ne diyeceğini bilememişti. Şu ana kadar flört ettiği insan sayısı öyle çok değildi. Ortaokulda zaten flört diye bir şey yoktu. Lise birde karizmasıyla çok fazla kızın gönlünü fethedip birkaç tanesiyle flörtleşse de sonrasında hayatına Sezin girmişti. Sezin varken de kimseyle flörtleştiği söylenemezdi. Sadece tek gecelik birkaç kişi olmuştu o kadar. Şimdi Saffet'in ona böyle bir söz söylemesi tam da bu toyluğu yüzünden onu kalbinden vurmuştu. 

Saffet içinse bu çok klasik bir sözdü. Kızları böyle özlü sözlerle tavlardı. 

"Çay içiyorum deyince.." diye mırıldandı utandığını bariz bir şekilde hissettiği anda. Hayatında ilk kez birisi ona böyle hissettirmişti. Çok farklı bir heyecandı. "Ocakta olduğunu falan sandım." "Yiaaa, şapşik" diyecek hali yoktu?

"Aynen anasını satayım, tüm ocak oturduk içiyoruz seni çağırıyorum üstüne." Saffet'se karşı taraftan "Yiiaağğ Saffeeetttt" tepkisi almadığı için şaşkındı. Hayatı aşko kuşko kızlar ve femboylarla geçtiğinden Utku'nun onlardan farklı olmasını garipsiyordu. Garipsemesi beğenmediği ya da hoşuna gitmediği anlamına gelmiyordu. Aksine çok hoşuna gidiyordu.

"Bir de tüm ocağın önünde soyunup si-"

"Şşt." dedi Saffet anında uyarırcasına. "Seni benden başka kimse çıplak göremez." Pembe kafalı aklına geldi o an ama Utku'yu uyarmıştı daha önce, artık o kız da görmüyordu. 

"O niyeymiş?" Kıskanılmanın verdiği haz Utku'yu gülümsetti. Normalde kıskanılmayı bile sevmezdi ki.

"Ben paylaşmayı sevmem." Bunu derken kendisiyle çeliştiğinin farkındaydı.

"Hımm." dedi gülüşü belli olmasın diye. "Anladım." 

Çay hüpletme sesi geldi.

"Yavaş iç ayı boğulacaksın."

"Tadı böyle daha iyi çıkıyor. Akşam müsait misin?"

"Neye olduğuna göre değişir." 

"Ayakkabı alıcam kendime, tek başıma beceremem hiç bu tarz şeyleri." Utku başka bir niyetle sorduğunu düşündüğünden bu ona çok masum gelmişti. Masum ama tatlı... Birlikte ayakkabı mı bakacaklardı?

"Ben hep internetten alıyorum." diye gereksiz bir altmetin geçti. 

"Ben internete güvenmem. Görmem dokunmam lazım."

BELA (GAY)Where stories live. Discover now