39

4.7K 377 41
                                    

Babür otobüsten indiğinde gözü Rıdvan'ı aradı. Onu gelip alacağını söyleyen bir mesaj atmamıştı ama geleceğini biliyordu. Tahmin ettiği gibi de oldu.

Elindeki çantayı tek eliyle sırtına atıp boşta kalan eliyle Rıdvan'ı kendine çekip sarıldı. Erkekçe bir sarılmaydı bu.

" Hoşgeldin."

" Hoşbuldum yavrum."

" Gel arabayla geldim."

Babür kafa sallayıp Rıdvan'ın peşine takıldı.

Tuhaf hissetmişti bir  an. Bir yanlış anlaşılmayle başlayan mesajlaşmadan evinde ağırlamaya kadar gelmişlerdi.

Nedense iki sıkı dostmuş gibi hissetmişti. Ve bu hoşuna gitti.

Arabada ikiside sessizdi . Zaten kısa sürede eve varmışlardı.

" Ev küçük biraz."

" Sıkıntı yok."

" Yol yorgunusun geç odaya temiz çarşaf falan sardım rahat edersin."

"Yok yorgun değilim."

Babür çiğerci kedisi gibi Rıdvan'ı süzerken bir yandan tedirgin etmemeye çalışıyordu.

" Olmaz öyle şey. Git bir duşa gir. Hala yaralarının izleri duruyor. Dinlenmen gerek. Zaten pansiyon köşelerinde mikrop mu kaptın belli değil. Yaralarına bakmak lazım."

" Rıdvan seni seviyorum ben."

Babür'ün artık burasına kadar dayandığı için içinde tutamıyordu. Zaten o genelde içinde tutamazdı.

Hele Rıdvan emirvari tavırlarla konuşup onun sağlığını, rahatını düşünürken hiç tutamazdı.

Rıdvan'dan ses gelmeyince ayaklanıp Rıdvan'ın gösterdiği odaya girdi.

" Seviyorum seni. İnsan olarak yani."

Babür Rıdvan'ın arkadaşlığından vazgeçemezdi. Hayatının her neresinde olursa olsun Rıdvan'ın bulunmasanı istiyordu.

Rıdvan'sa düz yüz ifadesini bozmadan ilerledi. Ona göre iyi bir çocuktu Babür. Her ne kadar mesajlarda özgüven patlaması yaşasada nerede nasıl davranacağını biliyordu.

" Geç içeri Babür."

" Peki."

Ne Oldu Foton Gitti -GAY- TEXTİNG Where stories live. Discover now