2

1.2K 49 11
                                    

BESTE'DEN

"Allah belanızı versin sizin!"
Telefonumdan itiraf sayfasına atılan fotoğrafımı kimin attığını bulmaya çalışıyordum.Ama bulamıyordum.

Gerizekalı'nın teki yüzme kursundan çıktıktan sonra,kabindeki fotoğrafımı itiraf sayfasına atmış.

Bizim okuldaki tek hücreli amiplerde bunun uygunsuz bir ortama ait olduğuyla ilgili yorum yapınca,herkez şuan beni gömmekle meşguldü.

Anlamıyorum,etrafta kimse yoktu.Olum nasıl çektin sen onu diye soracağım soramıyorum.Biliyorum çünkü.Bunların aklında bin tane şeytan saklambaç oynuyor.Melek 5 dakika ortamı terketse hemen ortama çöküyorlar.

Aldığım bilgilere göre fotoğrafı yan sınıftan Özge şırtanı yaymıştı.Hemde sevdiği çocuğun benden hoşlandığını öğrendiği için.Aga bir insan hemcinsine neden böyle birşey yapar diyeceğimde, Özge şeytanına insan demek hayvanlara bile ters.

Evet hayvanlara.

Neyse ki evini biliyordum.Gidip 'insani yönlerimle'fotoğrafı şerefsizlik için paylaştığını okul halkına duyurmasını isteyebilirdim.(!)

Esneye esneye doğruldum.Uyku düzenim dağ sıçanları gibiydi.Yani yerle bir.Bok gibi.

Oramı buramı kütleterek biryerlerimi kırma işlemimde bitince,yataktan tamamen çıktım.

Altıma siyah yüksek bel jogger,üstümede siyah oversize düz siyah bir tişört giydim.Ayakkabı olarak gri şeritleri olan bir jordan giydikten sonra beyaz şapkamıda alıp çıktım.

Yürürken özellikle sessiz adımlarla yürüyordum.Annem ve babam olacak insanlar uyanırsa bana bu günüde zehir edebilirlerdi.

Hiç ses çıkarmadan kapının yanındaki askılıktan anahtarı aldım.Kapı kolunu çevirip kendime çekmemle dehşet verici o sesi duymam bir oldu.Babam arkamdaydı.

"Nereye gidiyorsun lan sen!"
Bıkkınca ona doğru döndüm.
"Seni ilgilendiriyor mu?"

Tamam eğer gerçekten beni düşünseler,ailem gibi davransalar sormadan söylerdim.Hatta fotoğraf olayını bile anlatabilirdim.

Ama karşımda bir cümlemle kızarmaktan domates olma yolunda emin adımlarla ilerleyen herifi görmemle ne kadar doğru yaptığımı düşündüm.
"Bu saatte dışarı çıkamazsın.Elalem arkamızdanmı konuşsun istiyorsun lan sen."
Halbuki saat daha yeni yeni 18:00'a geliyordu.

"Eğer sen böyle düşünmesen o insanlarda konuşmaz.Birlikte sustururuz onları,ama sen böyle düşünüyorsun.Oda senin karaktersizliğin.Ben şimdi dışarı çıkacağım sende bana karışmayacaksın." dedim.Demez olaydım.

Sola doğru hızlı bir yanma hissiyle düşen kafamla gözlerimi kapadım.Açmadan sol yanağımdaki çarpma sesiyle kafam sağa düştü ve onumla birlikte sol yanağımdan bir damla yaş düştü.Dişlerimi sıkarak yere baktığım sürede kafamı kaldırdım.

"İşte sen böylesin.Kendi kızına el kaldıracak kadar şerefsizsin." dememle elini birdaha kaldırdı ama,bana doğru savrulan elini tuttum.İttirdim.

"Sen o elini bana bir kez daha kaldırda nasıl kırılıyor,izle mucizeyi."

Daha sonra hemen kapıdan çıktım.Elaleme dedikodu olmasın diye sokağa çıkıp bağırmaya bile götü yemezdi.

O yüzden yaylana yaylana yürüdüm.10 dakika sonra hala yaylanarak yürürken gelen korna sesiyle kafamı çevirdim,bana çarpmak üzere olan arabayı gördüğümde ağzımdan çok yaratıcı küfürler kaçtı.

AKINLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin