- Yine de sizi rahatsız etmiyor, çünkü belli ki sınırlar var ve o ve aileniz evdeyken yapın/yapmayın. Ancak, ikiniz yaşlandıkça, ikiniz de birbirinizi daha fazla keşfettikçe belirli sınırların sendelemeye başladığını hissettiniz.
- İkiniz de sonuna kadar gitmeyi düşünmeden önce birbirinizi deneyin.
- kolu omuzlarınızda durmaktan belinizdeki bir eli, uyluğunuzu tutan bir ele dönüştü.
- Annesi uyuduğunda ya da geç saate kadar çalıştığında ve kız kardeşlerinin içinde yattığında, genellikle kendinizi kanepede film izlerken bulursunuz. Ya da eskiden öyleydin. Arka planda hala bir film var ve üzerinize bir battaniye atılmış ama parmakları külotunuzun içinde kaygan amcığınıza girip çıkıyor.
- Ancak, ikiniz onun ve kız kardeşinin ortak yatak odasının kapısının gıcırdadığını duyduğunuz an, ikiniz de dik duruyorsunuz ve birbirinizden ayrılıyorsunuz. Elini pantolonunun bacaklarına sildi ve sen bacak bacak üstüne attın ve utanç içinde battaniye seni sardı.
- Luna'nın tek istediği, ağabeyinin onu yatağa göndermeden önce getirdiği bir bardak su. Ancak, o ayrıldığında ruh hali mahvolur ve ikiniz de kucaklaşmaya karar verirsiniz.
- İkiniz de azgın ve sinirli kaldınız.
- Annen evde oturan bir anne olduğu ve her zaman ikinizin iyi olup olmadığını sormak için kapınızı çaldığı için evinizde de biraz kötü. Hayır, değilsin, ikiniz de azgınsınız ve erkek arkadaşınızı emmeye çalışıyorsunuz ama o sürekli bir şeyler yemek isteyip istemediğinizi soruyor.
- Ancak, tüm bu olaylar anın sıcağındaydı.
- Aslında okulda, mezuniyet sırasında ikiniz de bekaretinizi neredeyse birbirinize kaybediyorsunuz. Orada bıraktığı bazı tasarımları toplarken kulüp odasında ona katılıp katılmayacağınızı sormuştu ve bir şekilde ikiniz odanın içinde birbirinizle lise anılarınızı paylaşırken ikiniz öpüşmeye başladınız.
- Bununla birlikte, hızlı bir şekilde öpüşürken, eli gömleğinizi yukarı kaldırırken göğüslerinizi ellerken pantolonunun düğmelerini açmanıza neden oldu. Bildiğiniz bir sonraki şey, odadaki birkaç masadan birinde uzandığınızı, külotunuz cebine tıkıştırılırken o sikini kaygan amcığınızın arasına sürtüyor.
- İkiniz de birbirinizin ağzına iniyorsunuz ve bacaklarınız onun beline dolanmış, sizi doldurmasından başka bir şey istemiyor. Ancak hızla yaklaşan ayak sesleriyle ikiniz de yarıda kaldınız.
- Her ikisi de Mitsuya'nın kulübünden olan iki kızın konuştuğunu duyabilirsiniz ve çabucak ayrılırsınız. Siz kendinizi hatırlamaya çalışırken o, pantolonunu çekip bağlamaya çalışıyor. Belli ki ikiniz de kızarmışsınız ve normal olmaya çalışıyorsunuz.
- Alt sınıflar içeri giriyor, ikinizin de neden orada olduğu konusunda kafası karışmış durumda. Mitsuya bir sandalyede oturuyor, kağıtlar yüzüne doğru tutulmuş, tasarımlarını inceliyormuş gibi yapıyor, kızlar bunu anlıyor ama çoğunlukla gömleğinizin neden düzgün düğmeli olmadığı konusunda kafaları karışıyor ve küçük farklı kutuları sayıyorsunuz.
- Odada uzun süre kalmıyorlar, ancak ikiniz utanıyorsunuz ve Mitsuya'nın ereksiyonu düşene kadar gidemezsiniz.
Rindou
- İkinizin de uyumlu azgın enerjiniz var, bu da ikiniz de bakire olduğunuz için biraz komik. "Sikimi emebilir misin?" diye sorduğunda. Utanmak yerine gözlerinin içine bakıp öğrenmek isteyip istemediğini soruyorsun.
- İlk kez başını salladın ve sikini emdirdi.
- Ancak, ne zaman ikiniz bir nedenden dolayı sonuna kadar gitmeye yaklaşsanız, ikiniz utangaç oldunuz. Mesela, tüm ukala enerji gitti çünkü ikiniz de birbirinize karşı son derece savunmasız olmak üzeresiniz.
- Yüzünüz kıpkırmızı ve birbirinizden uzaklaşıyorsunuz. Sonunda, sen ona bir handjob verirken genellikle seni bitirmek için parmaklıyor.
- Ran evdeyse, ikiniz ne zaman ürktüğünüzde, onun genellikle kanepede televizyon seyrediyor ya da telefon ediyor olması işe yaramıyor. İkinizin aşağı indiğini duyduğunda, ikinizin de boynundaki taze izleri fark ettiğinden ve hepinize iyi vakit geçirip geçirmediğinizi sorduğundan, hepinize sırıttı.
- Rin utanıyor ve ikiniz için de biraz su için buzdolabından bakarken sizin onu takip etmeniz ve yüzünüzü sırtına gömmenizle birlikte uzaklaşıyor.
- İkiniz birinci yıl dönümünüzde neredeyse bekaretinizi kaybediyorsunuz. Seni güzel bir restorana götürdü ve sen ikiniz için bir aşk otelinde oda kiralamakta ısrar ettiniz.
- Oda aslında gerçekten güzel, ancak ikiniz orada olmanın ilk on dakikasında yatakta oturuyorsunuz,
- Başlamadan önce banyo yapmak için ısrar ettin, hatta Rin'in gözleriyle aynı renkte bir iç çamaşırı takımı getirdin ve garip bir şekilde sana katılıp katılamayacağını sordu, ki buna karşı değilsin.
- Ondan sonra işler doğal olarak yoluna girmeye başlar. İkiniz banyoda sevişiyorsunuz ve o da mahremiyetinizi değiştirmenize izin veriyor.
- Seni iç çamaşırı takımının içinde gördüğünde yüzü kıpkırmızı oluyor ve bir kez daha her şey doğal seyrine dönmeye başlıyor.
- İkiniz de sonuna kadar gitmeye çok yakınsınız, ta ki Rin uzanıp prezervatifi alana kadar ama fazla ileri gidip ayağı kayıyor.
- Yanlışlıkla yatağın kenarından düşer ve aşağı inerken yanlışlıkla sizi de beraberinde sürükler. Başını yan masaya çarpar ve sonunda yere dikilirsiniz. O sırada işleri daha da kötüleştirmek için telefon çalmaya başlar ve ikinize de zamanınızın dolduğunu bildirir.
¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.
