8| HAYAL KIRIKLIĞI

16.8K 983 38
                                    

Bölüm 8

Bölüm Adı: HAYAL KIRIKLIĞI

Bölüm Şarkısı: Nil Karaibrahimgil - Bütün Kızlar Toplandık

&&&

-"Piç kurusu."

-"O çocuğu."

-"A..." dediğim anda kafama yediğim yastıkla susmak zorunda kaldım.

-"Yeter Özge sen ne sulu göz çıktın ama." diyerek isyan eden Öznur'a bir bakış attım. Selpaklardan bir tane daha aldım ve kızların "Iyyy" deyişlerini aldırmadan hömkürdüm.

-"Ya ben ne diyorum siz ne diyorsunuz... Resmen beni aldattığını söyledi." dedim. Sena omzuma ellerini koyarak -"Kardeşim, canım benim seni aldatması için sevgili olmanız gerekmiyor mu? Farkındaysan Siz sevgili değilsiniz." Sena'nın söylediği sözlerle gözlerimi devirdim. "Kötü tarafı da bu ya biz sevgili değiliz. Değiliz biz sevgili. Sevgili değiliz biz. Değiliz sev..." Öznur bestim kafama vurduğunda susmak zorunda kaldım. Bu vuruşla kafam üstünde yanan ampulle kızlara döndüm.

-"Kızlar bunlar hep birlikte takılmıyor mu? Yani eğer Mertaşkım şeye gittiyse diğerleri de şeye gitmiştir." dememle Sena'nın büyüyen gözleri, Öznur'un kısılan bakışları ve Hilal'in ağlamaklı, Doğa'nın ifadesiz suratıyla karşılaştım. Ellerimi iki yana açıp -"Gerçekler." dememle Sena ayağa fırladı.

-"Olamaz ya yapamaz bunu. Gitmemiştir dimi." dedi son bir umut bize bakarak. Öznur sıkıntıyla iç geçirdi. -"Özge haklı kesin onlarda gitmiştir." kızlar bana baktığında omuz silkip yatağıma yattım.

Mert gittikten sonra bizim kızları aradım ve sabah erkenden gelmelerini istedim. Dün herkes arabada olanları anlatıp sıra bana gelince olanlar olmuştu. Şimdi ise durum buydu. Bizimkiler bizim değildi. Zaten bizim değildiler de işte amannn siz anladınız onu...

Ortama bir sessizlik çökünce kızlarında morellerinin bozulduğunu anladım. Ayağa kalktım ve kızların karşısına geçtim.

-"Tamam morelimizi bozmuyoruz ve bugünü eğlenerek geçiyoruz."

Kızlar birbirlerine bakıp ayağa kalktılar. Hafif bir gülümsemeyle grup kucaklaşması yaptık.

Bir saate hazırlanıp dışarı çıktık. Taksim'e gittik. İstiklal caddesinde yürürken -"Kızlar şimdi şu karşıdan gelen meteorlara aynı anda göz kırpıyoruz." Kızlar kafa salladığında yanımızdan geçen 5 gruplu erkeğe aynı anda göz kırptık. Çocuklar oldukları yerde şaşkınlıkla bize baktı. Ben arka arka yürürken içlerindeki sarışına öpücük attım. Çocuk ağzı açık bana bakarken arkadaşları kahkaha atıyordu. Önüme döndüm ve kızlarla kahkaha atmaya başladık.

-"Off kızım ya çok çapkısınız ya." dedi Hilal.

-"Kızım başımız bağlı değil..." sonra olduğum yerde durdum kızlarda benimle birlikte durdu ve bağırarak -"Özgürüm lan" dedim. Etrafdaki gençler bana gülerken yaşlı teyzenin biri bana geldi.

-"Kızım annen baban sana terbiye öğretmedi mi?" diyip cıkcıklayan teyzeyeyle bir kaç göz bize döndü.

Dudaklarımı büzdüm. -"Ben annemle babamı 5 yaşında kaybettim teyze..." teyzenin gözleri yumuşadı tam ağzını açmıştı ki -"Ama geri buldum teyze merak etme." dedim. Teyze elinde ki bastonu kaldırınca kızlarla kahkaha atarak uzaklaştık.

Doğa -"Özge ne bayat espriydi o." dedi.

-"Teyzeyi sinirlendirmek için dedim öyle ya salla yavrum."

Bu sırada yanımızdan geçen bir çift -"Aşkım bak karaoke." demesiyle gösterdiği tarafa dönüp. -"Biri karaoke mi didi."

Kızlarla birbirimize bakıp mekana doğru ilerledik. İçeri girdiğimizde nutkumuz tutuldu. Neden mi? Tabiki mekanın ortamına bayıl... dıt dıt dıt... Yanlış meteorları gördük de ondan canım ya. Evet karşımızda yarım daire şekilindeki kırmızı deri koltuklarda oturan meteorlar vardı ve en önemli nokta atlamadan geçemeyeceğim maalesef yalnız değillerdi. Baran, Berkay ve Mert'in yanında bir kız vardı. Çağlar bizi gördüğünde masadakilere eğilip bir şey söyledi. Tüm masa bize döndüğünde Sena'nın -"Ne yapacağız" dediğini duydum.

BELALI TAYFAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin