İmkansız/YarıTexting GxG

17

Tatilde olunca bölüm atamadım geç olsun güç olmasın  :)

Kahveleri hazırladım yiyecekleri hazırladım. Ceren koltuğa oturmuş Asi ile oynarken Melinda ile Eren baya güzel sohbet ediyorlardı. Tepsi ile yanlarına giderken Ceren hızla koltuktan kalmıştı. Sinirli bir surat ifadesi vardı yüzünde, kıpkırmızı olmuştu.

''Yok ben bu kızın anasını sikicem'' ne oluyor amk.

''Hatta tüm sülalesini'' küçük cadı sinirlenmiş.

''Senin ben soyunu sopunu kurutmam mı ulan'' sorsam şimdi cevap vermeyecek bekleyelim.

''Düşünebiliyor musunuz o herkese karşı istediğini yapabiliyor ama yapılan kişilerden biri de çıkıp bu kaşar aslında böyle demiyorlar'' hala deliler gibi konuşuyor.

''Bir de Su kendinden emin bile değil aq'' ne Su'yu.

''Ne olmuş ona'' belki başka Su'dur.

''İlayda bu sefer Su'yu paylaşmış...'' taşak geçiyorsun dimi, hayır yapmamıştır.

''Anlamadım?'' dememle elindeki telefonu uzattı bana. Bir kaç konuşma ss'i ve sonra itiraf sayfasına yazılan yazılar. 'Bir eşcinsel daha Su Bulut.' okuduğum cümle ile şaşkına dönmüştüm. Olduğum yerde kıpırdayamıyordum. Bir gün içinde bu kadar şey yaşamak fazlaydı bana. 

Melinda ile aynı anda telefonlarıma bildirim gelmişti. Ceren'in telefonunu ona verip kendi telefonuma baktım. Bizimkiler gruptan bana sakin olmamı söylüyorlardı. Melindanin yanımda olduğunu bildiklerinden aptalca bir hareket yapmamı engellemesini yazıp durmaya başlamışlardı.

Rahat adımlar ile merdivene ilerledim üst kata çıkıp rehberimden Su'yu bulup hemen aradım. Bir kere çaldı açan olmadı, ikinciye çaldı meşgule attı, üçüncüye çaldı ve bir hıçkırık sesi ulaşmıştı kulaklarıma. İçim parçalandı.

''Efendim Aren'' sesi titriyordu. Yapma Su kendimi tutamam.

''İlayda ile ben seni uyardıktan sonra hala konuşmaya devam mı ettin?'' sorgulamıyordum onu sadece sebebini öğrenmek istiyordum. İlayda neden bunu yaptı. Her defasında bir sebep buluyordu. Beni paylaştı çünkü ona açıldım. Hatta kendisi bana bir şeyler hissedince inanamayarak savunma oluşturdu. Çağanı paylaştı çünkü yardım arayışına cevap vermedi. Berki paylaştı engelledi diye. Hep neden buluyordu kendince.

''Hayır direk konuşmayı kestim. Hiç bir şey yapmadım.'' sesi titriyordu hala.

''Sindiremiyor bunları. Kendini kabullenmiyor. Başkalarından çıkarıyor acısını.'' 

''Yanıma gelebilir misin? İyi hissetmiyorum.'' soru mu bu uçarım bile. Onaylar bir mırıltı çıktı dudaklarımdan.

''Yürüyerek gelirsem çok uzun sürer. Adresi at taksi ile gelirim.''

''Atıyorum görüşürüz.'' telefonu kapatmadan evvel burun çekme sesi gelmişti. Suratıma acının tatlı tebessümü yerleştirerek üstümü değiştirdim. Merdivenlerden inerken işaret parmağımı Melindaya uzatıp konuştum.

''Sen ben gelene kadar buradasın. Biri sakat, biri velet. Kimseden itiraz yok. Babamda yok bu akşam. Ben Su'yun yanına gidiyorum'' dedim cevaplarını beklemeden kapıdan çıkmıştım.

Yolda yürürken taksi arıyordum. Elimi defalarca sallasamda hiç biri durmuyordu. Yürürken yolu yarılamıştım resmen. En sonuna bir taksi bulabilmiştim. 10 dakika içinde evin önüne gelmiştim. Nerenin deli cesareti bu abi, kızın yanında kendini kaybederken eve gitmek ne.