4.Sedef abla

69 22 0
                                    


Evde derin bir sessizlik vardı o kadar sessizdi ki kalp atışlarını duyuyorduk o kadar diyim size birden kapının çalmasıyla irkildim yerimden hem korku hemde heyecan vardı bende.

Kapıya ilerledim "kim o" diye panikle sordum "benim Hayriye teyzen kızım açsana" açtım "buyur teyzecim" yanında başka bir kadın vardı şaşkınlıkla yüzüne baktım "kızım bu kim biliyormusun?"

"Yoo" diyebildim "nerden bileyim hiç dışarı çıkmadım bu güne kadar" "öyleyse tanıştırayım" dedi Hayriye teyze "bu senin teyzen" "gerçekten mi" diyebildim hayretle "gerçekten"

Merak ve hayret içinde incelemeye başladım  zayıf beyaz tenli ve uzun boylu bir kadındı teyzem denen kişi her hâlinden çok akıllı biri olduğu belliydi.

Tam bir hanım efendiye benziyordu asil bir ruhu vardı oturuşu bakışı  duruşu çok farklı bir kadındı ben adeta büyülenmiştim
acaba hangi bölümden mezun olmuştur diye düşüncelere daldım birden "Rojin" diye bir sesle irkildim.

Beni çağıran ses narin bir sesti "efendim" dedim "gel yanıma neden bu güne kadar gelmedim biliyor musun" omzumu kaldırdım o da "annenle aramızda sana anlatmayacağım bazı sorunlar oluştu onun için gelmedim."

Sonra devam etti "şimdi geliş amacım sensin,benim gibi hayatını yakma" ne demekti!? benim gibi hayatını yakma! ne olmuştu ki? bu görünüşe sahip bir kadın ne yaşamış olabilir ki

Sonra devam etti. "Babam beni daha 15 yaşında hiç tanımadığım bir aileyenin oğluna verdi.

Beni cehenneme bile bile atmıştı yalvardım yakardım. beni çoktan yirmi altına satmıştı bile halbuki benim ne çok hayalim vardı okuyacaktım.Belki doktor belki bir öğretmen yada herhangi bir meslek sonuçta hayalim okumaktı.

Bu düşüncelerim kimin umurundaydı sanki hiç kimsenin,okulun en başarılı öğrencilerinde biriydim benim zamanımda
İlköğretim 5.sınfa kadar okurduk orta okul için sınava girerdik.

O yıl sınava girdim. 50 çocuk arasında birinci çıktım beni okula gönderecekler diye çok heyecanlıydım.

Çok şükür dedim Allah'ım beni okula yazdıracaklar nerden bileyim benim üzerimden bir sürü plan yapılmış,

Nerden bileyim benim hayatımın içine edeceklerini, çok ağladım çok direndim herşey nafileydi kızlar okuyamaz nasıl okurdu doğması bile hataydı nasıl bir hak sahibi olabilirdi ki çünkü köleydi.

Okuldan alındım sonra Kur'an kursuna gönderildim Kur'an'ı altı ayda bitirdim sonra beni halı kursuna gönderdi.

Orda da bir yıl kadar kaldım bana başarı belgesini verdiler kurs hocası bana bakarak Sedef çok başarılı bir öğrencisin bir kaç belge daha alırsan kurs hocası olabilirsin

Şansızlık bu ya o senenin sonunda kurs kapatıldı açılmadı bir daha kaldım evde o sene on beş yaşıma basmıştım.

Daha o yaşta görücüler bana gelirlerdi  bu da bizimkilerin iştahını kabartmaya yeterliydi.

Annem daha yeni doğum yapmış hasta yatağında uzanmış. Bizim dengesiz bir akrabamız vardı annemin uzak akrabalarındandı annemin hasta olduğunu bile bile evin içine daldı.

Allah o köpeğinde  belasını versin.ogeri zekalı kendini bulunmaz Hint kumaşı zanetmişti herhalde oturdu hayasızca ulan görgüsüz hayvan nasıl bu kadar serbest evimizin içine dalıyorsun bu hakkı nerden aldın hayasız edep yoksunu,

Benle kardeşlerim salonda oda annemin bulunduğu odaya geçmişti.anneme bir kaç sordu hayvan kocan nerde annem tarlada niye ki biz kız için geldik.Yanımda ki de oğlumun kayınbiraderi senin kızın için geldik dedi anneme,

Annemde bize seslendi çayı getirin içip çıksın diye küçük kardeşimin ellinde çay tepsisini verip gönderdim.kendimce gitmesem bu köpekler kalkar gider bende kurtulurum diye düşündüm ama nerden bileyim hayvan oğlu beni çağırıp yanındaki ücübeye gösterecek

Annemin akrabası olan adam kardeşime kızıp ablan gelsin demesin mi annemde Sedef bardakları sen getir el mahkum girdim içeri gelenlerin yüzüne bakmadım bile,

Onlar  beni baya süzdükten sonra ben dışarı çıktım sanki hayvan pazarına gelmiş gibi hissediyorumdum kendimi, çaylarını zıkımlayıp
gittiler akşam olup babam gelip annem her şeyi anlattı.

Zaten babam dünden razıydı beni başından atmaya bir iki gün geçmeden benim cehennemim olan insanlar beni istemeye geldiler benim rızam olmadan beni vermişler

Benim hayatım üzerinde nasıl bir hakkınız var siz kimsiniz neden size karşı çıkmadım neden neden neden neden!?" orada hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı içim acımıştı ona.

Hayriye teyze kalkıp bir bardak su getirdi "iç sakinleş yeter devam etme daha fazla için acımasın kızım" dedi. "Acımak mı içim kan ağlıyor biliyor musun?" isyan dolu sözlerle
"bana bak Rojin benim gibi korkak olma,

Hiç kimse senin hayatın üzerinde hüküm sahibi olmasın kadınsak hiç bir erkeğe köle değiliz."

Tuttu elimden öptü ve sıkıca sarıldı bana "sen yurda yerleş orda yanlız bırakmayacağım sizi.Sana söz veriyorum" sonra devam etti.

Kaldığı yerde hayatını anlatmaya başladı."Biliyor musun Rojin hayatımın en güzel  günleri annemin ve kardeşlerimin yanında geçirdiğim günlermiş bunu o cehennem olan koca evine gittiğim gün anladım ne acı dimi kötü günlerim oraya ilk adım atığım gün anladım.

Düğün yapılmış hiç tanımadığım yabancı bir adamın kucağında buldum kendimi

Daha 15 yaşında adam 30 yaşında korkudan tir tir titriyordum o da vahşi bir kurt gibi bakıyordu bana ben çok korktum kimim kimsem yoktu herkes yabancı bana göre

Bana nikah kıymışlar benim haberim olmadan o nasıl imam yarın Allah'ın huzurunda soracam o imam denen herife bakalım yüzüme bakıp ne diyecek orda güzel giyim efendi durma kimseyi kurtarmıyacak  Hakim Rahman ve Rahim olacak şahit Allah kimi kandıracaklar

Ben kitap okumayı çok severim boş vakitlerimde kuytu köşelerde kitap okurdum bunun için yediğim dayağın hadi hesabı yoktu 

Baba evine onlar ne zaman istese giderdim yoksa benim hadimemi gitmek beni adam yerine koyup soru bile sormazlardı hep laf sokma peşindeydi bütün aile sabah ezanı okunur okunmaz kalkardım.

El etek elimi bağlar dururdum Allah rahmet etsin kayınpederim iyiydi biraz gerisi hepsi boş

Yani kısacası hayat böyle zor eğer bu coğrafyada yaşıyorsan hele Ağrı gibi bir bölgede yaşıyorsan inanılmaz birşey bu coğrafyada yaşayan insanların önyargılarını yıkmak demiri eritmekten daha zor

Hep kendi bildiklerini okurlar " dedi dolu gözleriyle yüzümü izleyip okşamaya başladı.

Artık gitme zamanı gelmişti "bunu onun hareketlerinden anlamıştım."

Bana dönüp"Rojin dediklerimi sakın unutma daha yaşın çok küçük kimsenin elinde heba olma belki okur çok iyi yerlere gelirsin bir sürü kendin gibi kız çocuğun umudu olursun eminim bunu başaracaksın"deyip paltosunu giyip kapıya doğru yöneldi.

Tam kapıyı açacağı zaman"canım benim Ağrı ili unutulmuş bir memleket batıdaki insanlar bize yamyam gözüyle bakar keşke bizi anlamak için biraz çaba sarf etseler deyince" gözünde iki damla yaş aktı.

Gerçekten artık çıkma zamanı gelmişti kapının eşiğinde geri döndü beni sıkıca sardı kendi küçüklüğüm deyip hıçkıra hıçkıra ağladı"içimi o kadar acıtmıştı ki kendimi tutamadım bende ağladım "sanki beni doğaran kadın oydu.

"Hayriye teyze Sedef gitmemiz lazım"teyzemle birlikte gittiler "teyzemin söyledikleri sayesinde daha çok kararlı oldum artık her türlü zorluğa hazırdım."

Sevgili okurum gelecek bölümde buluşmak üzere umarım beğenirsiniz lütfen beğeni ve yorum yapmayı unutmayın çünkü benim için çok önemli 🤗🤗🤗

Kadın Olmak Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin