⚡Bonten/Sevgililerini öldürdüklerinde⚡

Start from the beginning
                                    

Arkasını dönüp devam etti, "Seni sevdim! Sen hayatımdaki en önemli insandın! Hep! Beni kim terk ederse etsin, sen hep benimle kalacaksın! Beni asla değiştirmek istemedin, ama şimdi aniden yeterince iyi değil miyim?! Sevdiğin insanın tüm o kusurlarını dile getirmenin ne kadar acıttığını biliyor musun?!", cevabını bekledi. Hiç gelmeyen yanıt için. "Hah. Demek tartışma bitti mi?" diye sordu arkasını dönmeden önce.

Hareketsiz durdu. Nefesini tutuyor, kalp atışları hızlanıyordu. Soğuk zemindeki uyuşmuş vücuduna baktı. Kafanızdan kan fışkırıyor. Elini kaldırarak silaha baktı, seni öldürdüğü silaha. Sevgilisini ve en değerli kişisini öldürdüğü silah.

Nefesi hızlandı, başı dönüyordu, elleri terliyordu. "Y/n?", yere düştü, silahı yana fırlattı ve sürünerek vücuduna doğru ilerledi. "Uyan. Onu kastetmedim. Sadece kızgındım. Geri alıyorum. Seni seviyorum, sana ihtiyacım var." deyip yanına diz çöktü ve başını kucağına koydu. "Bebeğim? Lütfen şimdi uyan. Komik değil." Omuzlarını sarsarak titremeye başladı. Gözlerinden yaşlar süzülüyor, görüşünü bulanıklaştırıyordu.

Başını göğsüne yaslayarak kalp atışlarını kontrol etti. Ama hiçbirini bulamadı. Kalbi atmiyordu. "Hayır. Hayır. Hayır. Bebeğim, lütfen. Özür dilerim." diye ağladı. Vücuduna sarıldı ve elini avucunun içine aldı. Gözyaşları kontrolsüzce yüzünden aşağı akıyordu.

"Çok üzgünüm. Seni seviyorum." Boğazı yanıyordu ve gözleri de kalbi kadar acıyordu. Gömleğini kalbinin olduğu yerde sıkarak nefes almakta zorlandı. Bunun kötü bir rüya olmasını istiyordu, uyanmak istiyordu ama tek yapabildiği cansız bedenine sarılıp bayılana kadar ağlamaktı






Ran

Lanet olsun. Oturup güzel görünemez misin? Sürekli dırdır etmesi ve onu aldattığı ya da başka kadınlarla yakın olduğu yönündeki suçlamalar çok can sıkıcı olmaya başlamıştı. Bundan bıkmıştın. Güzel, evet, yanılmadın. Seni aldattı ama aptalı oynayıp görmezden geldin Zaten o kadınlara karşı bir şeyler hissetmiyormuş gibi.

"Ran lütfen. Bu doğru olamaz. Beni aldatmazsın, değil mi?" diye sordun. İhanet duyguları gözlerini yaşartıyor. Hayır, şimdi ağlayamazsın. Şimdi zamanı değildi. "Siktir, hiç susar mısın? Boş ver artık." diye yanıtladı gözlerini devirerek.

Biliyordun. Aldattığını biliyordun. Herkes sana bunu anlatıyor, başka kadınlarla birlikte olduğu resimler ve videolar gördün. Ama en kötüsü, bir gün önce kendi gözlerinizle gördünüz.

Eve erken geldin, yorgun ve uykulu. Yatak odanıza yaklaşırken, inilti ve homurdanma duydunuz. Kapıyı hafifçe açtın. Nefesinizi tutarken, ortak yatağınızda onlara bakarken kalbiniz paramparça oldu. Ran ve daha önce hiç görmediğiniz bir kadın. Ama Ran kapıda seni fark etmedi, altındaki kadını memnun etmeye odaklandı. Kız arkadaşı olmayan kadın.

İnanamadın, kaçtın seni aldatıyor mu? Sana bakan herhangi bir adamı öldürecek olan Ran? Senin için hayatını tehlikeye atacak Ran? Her zaman başını göğsüne koymak isteyen Ran? Bunca yıl önce sana en tatlı şekilde itiraf eden Ran? Hayır. olamazdı.

"Yalan söylemeyi kes, lanet olsun!" diye bağırdın ona. Bu durmalıydı. Onu terk etmen gerektiğini biliyordun ama bunu yapamayacak kadar çok seviyordun. Belki değişirdi. Senin için yapardı, değil mi? En azından böyle düşünmek istersin. "Yani artık sözlerime güvenmiyor musun? Neden kendi erkek arkadaşın yerine başkalarına inanasın ki?", Ran senin haklı olduğunu biliyordu ama itiraf etmek istemedi, yapamadı. Her zaman sevgilisine sadık olacağına yemin etmişti. Asla hile yapmazdı.

𝐓𝐨𝐤𝐲𝐨 𝐑𝐞𝐯𝐞𝐧𝐠𝐞𝐫𝐬 𝐓𝐞𝐩𝐤𝐢 / 𝐎𝐧𝐞 𝐒𝐡𝐨𝐭𝐬Where stories live. Discover now