9.BÖLÜM

299 249 6
                                    

(Not; Bu bölümde hikaye yoktur önceki bölümün hikayesi burada da geçerlidir.İyi okumalar:)

Yaşamaya tutunmanızı sağlayan duygu nedir? Bu çoğu insanda sevgi kavramı olmuştur. Beni ise ayakta tutan öfkem ve nefretim her zaman ön plandadır. Sevgi nedir bilmem ben. Sahi herkesin dilinden düşmeyen sevgi nedir? Bide aşk diye bir kavram çıkardılar. Aşk nedirki uğruna çoğu insan hayatını feda ediyor? Aşk ve sevgi nedir? Hiçbir zaman yokluğunu hissetmedim. Yokluğunu hissetmem önce ilk varlığını hissetmeliyim. Ama bu gökyüzünün yeşil olması kadar imkânsızdı. Ben hiçbir zaman sevgi ve aşk denilen saçmalığın varlığını bilmeyecektim. Tek merak ettiğim birşey var. Sevgi gerçekten yaraları iyileştiriyormu? İyileştiriyorsa neden bu kadar insan kırgın dolu bakıyordu? Sizdemi sevgisiz büyüdünüz bu karanlıkta hapsolmaya razı geliyorsunuz? Evet diyenlere buruk bir şekilde tebessüm ediyorum. Biz sevgisiz büyüyen insanlarız aşk nedir bilmeyiz. Bu yaralarınız sevgisizlikten değil çünkü sevgi iyileştirmez. Sevgi görmek sadece sizi iyi biri yapar ve büyütür. Sevgi görmek iyileştirmediği gibi yokluğu yaranızı daha fazla kanatır. Aşk ve sevgiyle iyileşmeyi beklemeyin. Bir başkası sizi sevince iyileşmeyeceksiniz sadece iyi bir şekilde büyümenize yardımcı olacak. Eğer iyileşmek istiyorsanız başkasının sevgisine değil kendi sevginize sığının.  Farketmesinizde biri sizi sevdiği için kendinizi seviyorsunuz ve o zaman iyileşmeye başlıyorsunuz. Başkası sadece kendinizi sevmenize yardımcı oluyor. Kısacası kendinizi sevdikçe iyileşeceksiniz. Ben hiçbir zaman iyileşemeyeceğim bu karanlıktan kaçmayacağım. Çünkü hiç kimse bana kendimi sevdiremeyecek. Kendimden bu kadar nefret ederken sevgide neymiş? Benim hayatım hep karanlık yollardan geçiyor. Tek bir ışık bile yok. Karanlığa hapsolmamak adına kendi ışığınızı alın sizi bu karanlıkta görmem imkansız. Benim aksine kendinizi sevin.

"Ne halt yiyorsun lan sen?"

Kapının bir hışimla açılıp kapanması bir olmuştu. İçeri giren sarı papatyayla bakışlarımı camdan çektim.

Arelin arkasında olduğum için yüzünü görmüyordum. Fakat gerilen omuzlarından kaşlarını çattığını anlamıştım.

"Napmışım?"

Sinirle gülüp koltuğa oturdu. "Aşağıdaki saçmalığın ne?"

Şaşırmıştım benimle aynı duygulara eşlik etmesine.
"Kendimi kurtarmanın neresi saçmalık?"

Bakışları kısa bir anlığına onları izleyen beni bulmuştu. "Kendini böylemi kurtarıyorsun birine suç atarak?"

Arel oturduğu sandalyeden doğruldu.
"Ne oluyor sana bunu ilk defa yapmıyorum farkındasın değilmi?"

Arelin ses tonundan arkadaşının neden böyle tepki verdiğini anlamadığını sezdim. Bende anlamamıştım sarı papatyada iyilik tohumları varmıydı?

"Evet ama bu sefer farklı."

"Neresi farklı?"

Dizlerini gergince salladı. "İftira attığın kişi kız lan."

Omuzları dikleşti. "Ne olmuş yani?"

Sinirle gülüp yüzünü ovuşturdu.
"Elinin körü oldu."

"Bu kadar öfkene anlam veremiyorum ben yaptığım herşeyin farkındayım."

Kaşları havalandı. "Farkındasın öylemi?"

ÖNİZWhere stories live. Discover now