"sen beni o kanı bozuklarla bir mi tutuyorsun" 

"eğer bu kan meselesiyle be-"

"kes sesini. Defol odamdan" arkasını dönüp camlara yürürken söylediği bu şey öyle kesindi ki ilk ne dediğini anlamadım.

"baba"

"sakın bana baba deme asya" sesinin kırıklığı karşısında kalbime taş oturdu. İlk defa ondan böyle bir cümle duyuyordum. Babamla her ne yaşarsak yaşayalım bana asla böyle bir cümle kurmamıştı. Yavaşça yanına gidip kolunu tuttum. Ama bana dönmedi.

"öyle demek istemedim. Sadece babası yüzünden demiri suçlayamazsın" dememle solgun mavi gözlerini gözlerime diktiğinde bakışları karşısında kalbim ezilmişti.

"benim kızım, babası bir ölüm makinası olan kanlı bir mafyanın oğluyla olamaz. Buna bile isteye göz yumamam. Ya tercih yapar beni seçersin kaldığımız yerden bu aptallığı yapmamışsın gibi devam ederiz ya da ona gidersin ve beni silersin. Ben, adımı o şerefsizlerle yan yana getirtmem" demesiyle nefesim boğazımda kaldı.

"baba sen n-"

"fazla konuşmaya gerek yok. Ben Türk adaletinin en üst mercisiyim. Ben Türkiye'nin yargısıyım. Benim gibi bir adam azılı bir suç makinasıyla değil dünür olmak adını bile yan yana getirtmez. Son sözüm de bu. Tercih senin" kolunu ellerimin arasından çekip benden uzaklaştı. Olduğum yerde şaşkınca kalmıştım.

"bunu yapamazsın" diye fısıldadım. "bunu yapamazsın"

"seni göz göre göre bir mafyanın eline bırakamam. Seni göz göre göre ölüme itemem ama sen bir karar vermişsen de sana engel olamayacağımı biliyorum. O yüzden buradaki vereceğin karar tamamen senin hayatını ne yönde ilerleteceğinin kararı. Ya benimle kalırsın eski sakin hayatına dönersin ya da o şerefsizi seçer tüm hayatını mafedersin. Karar senin. Ama şunu unutma ki annen yaşıyor olsaydı benden daha sert olurdu o herifle olman karşısında" demesiyle gözlerimde biriken yaşlarla ona baktım.

"eğer annem olsaydı senin gibi beni yargılamaz, duygularımı isteklerimi bu kadar kolay görmezden gelmezdi. Ne karar verirsem veriyim arkamda olmak için canla başla savaşırdı. Neden bir kez olsun yanımda değilsin baba. Neden bir kez olsun bu kız ne istiyor diye düşünmüyorsun" gözümden yaş düşerken hızla sildim onu. "neden bir kez olsun kararlarıma saygı göstermiyorsun ."

"kararın mı?" alayla güldü. Ellerim sinirle iki hanımda yumruk olurken kendimi sakin tutmaya çalıştım. "Kararın katil bir adamın sevgilisi ya da eşi olmakken mi? Kararın bile bile hayatını bir kafeste yaşamak isterken mi? Ya da kararın her an ölür müyüm korkusuyla yaşamakken mi?" diye sinirle söylendi. Hızla iki kolumu da kavradığında gözlerinde çaresizlik vardı." seni bile bile ölüme gönderemem asya. Sana bunu çok fazla söylemsem de sen benim en değerli varlığımsın. Linadan bile daha önemlisin benim için. Lütfen, lütfen mantıklı düşün. Seni zorla bir yere kapatamam seni alı koyamam lütfen doğru kararı ver kızım. Onlar birer suç makinası" durdu. Derin bir nefes çekerken içine ağlamamak için zor tutuyordum kendimi. " Bak asya eğer bir mafyanın içinde doğmuşsan hele de erkeksen senin kaderin artık o yöndedir. Kimse kendini onlardan demirin dediği kadar kolay sıyıramaz kızım bu o kadar kolay değil.  Demirin sana anlattığı bir masal, bir kandırmaca o herif bu işin içinden çıkamaz. Çıkmaya çalışsa da öldürürler onu. Onunla birlikte yanında olan herkesi de. Mantıklı düşün asya bir hayale kapılıp seni kaybetmeye göz yumamamam buna izin veremem. " demesiyle daha fazla tutamadığım bir yaş düştü gözümden. Uzun zaman sonra ilk defa bana böyle duygu yüklü kızım diyordu ve o da hayatımda belki de dönüm noktası olacak andaydı.

"o zaman yanımda ol" diye fısıldadım. "ben.. onu seviyorum" dememle çaresizlik içindeki yüzü biranda iğrenircesine kasılırken kollarımdaki elleri yavaşça aşağıya düştü. Yüzü öyle sert ve ulaşılmazdı ki üşüdüğümü hissettim.

ASYA (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now