Bölüm66 Grandük Ve İsyanı

Start from the beginning
                                    

-Demek öyle. Beni indirecek ha! Alın kafasını ve saray kapısına asın!

Diğer tüm aile üyeleri titriyordu.

-Merak etmeyin sıra size de gelecek.

Ama biri hala eksikti.

-Veliaht yakalanmadı mı?

-Ma..majestleri veliaht kaçtı.

-Ne demek kaçtı!? Hemen onu bulun ve bana getirin! Yoksa ne olacağını biliyorsunuz!

İşte bu başıma bir bela açabilir. Ama ordusu bile olmayan veliaht ne yapabilir ki?

-Hazırlanın iki gün sonra eski nişanlıma bir merhaba hediyesi vereceğiz.

Bu sırada Evangeline kapıdan başını uzattı.

-Sevgilim!

Gözü sanki yerde bağlı olan bir cariyedeydi.

-Ne oldu Eva. Onunla ilgili yanlış bir şey mi var?

Bir anlık ona bakarken kötü bir gülüş yaptığını sandım. Yorgun olmalıyım Eva nasıl öyle bir bakış atabilir ki?

Gerçi geçenlerde gördüklerimden sonra...

Bana döndü.

-Hayır. Sadece...fazla aciz görünüyorlar.

-Onlar için acıma. Onlar sadece kötü insanlar.

Bir süre sonra adamların eski dükü getirdi.

-Bay Arendale. Hoş geldiniz!

-Tsk. Demek bunun arkasında sen vardın.

-Bilirsiniz biraz sıkıldım ve...

-Haha. Kendinizi fazla yüceltmeyin siz sadece zamanında kızım sizi beğendiği için hayattasınız.

Sinirlenmiştim. Beni nasıl böyle hor görebilir!?

-Tekrar et!

-Büyük bir zevkle. Sence kaç kişi bir Arendale'e hakaret ettikten sonra yaşayabilir? Sırf yüzünü beğendiği için kızıma şükretmelisin.

-Dük şuan kimin elinde olduğunu unutma.

-Peki ya korkakça saldırına ne demeli? Kızım ve ordusundan korktuğun için onlar yokken saldırdın!

-Haddini aşıyorsun!

-Senin gibi bir korkak bırak imparatoru dükalığın bir köpeği bile olamaz!

-Bunu herkesten ayrı bir yere koyun. Onu ziyaret edeceğim!

Ne cüretle!? Ne cüretle!?

Yeni imparatora hiç bir saygısı yok. Ama bir kaç gün için de her şeyi tek tek öğrenebilir.

Onu odama yakın bir yere konumlandırdım. Zindan çok karışık yani ezbere bildiğim bir yerde olmalı.

Ama ne kadar işkence edersem edeyim saltanatımı kabul etmedi!

Kızını yakalayınca da böyle davranıp davranamayacağını merak ettim.

Az kaldı. Sıra ona da gelecek.

Beklemediğim şey daha ordu yakınlarda görünmeden birisinin kapılara saldırnasıydı.

-Efendim kapılara saldırı yapılıyor!

-Ne! Kaç kişiler!?

-Bir kişi efendim.

-O zaman hemen halledin onu.

-Ama...o...o çin güçlü.

-O kadar kişisiniz bir kişiyi mi yakalayamayacaksınız!?

Camdan baktım ve gerçekten de bir kişi bir sürü kişiye karşı savaşıyordu.

O kara büyü mü kullanıyor!?

Bakışımı hisseden kişi bana döndü ve kafasındakini çıkardı.

-Bu kişi... Estelle dönmüş o burada! Onu yakalayın! Çabuk!

Bana bakarken yaptığı o sırıtış çok açıktı. Beni öldürmek için geldi!

İçimi korku kapladı. Neden bilmiyorum içeride beni koruyan bir sürü kişi var ve o yalnız.

Askerleri öldürse de büyücüler var.

Ama okçular ve kılıç kullananlar beklediğimden erken yenildi.

-Büyücüleri çağır! Onu canlı yakalayın! Ne olursa olsun onu bana getirin!

Büyücüler geldiğinde rahatlamıştım.

Yakalanmaya hazır olmalı!

Tek endişem Caein'in alacağı taraftı ama ortada görünmüyor.

Evangeline'e zindana gitmesini söylemiştim yani güvende olmalı. Yanında en iyi şövalyelerden biri de var.

Ama tam o anda içeri iki kişi daha daldı!

Onlar Caein ve Veliaht!

Lanet olsun ben bittim! Kaçmam gerek!

Kaçmaya başladım ve o peşimden geldi. Sesi ürkünçtü.

Beni bulursa öleceğimden emindim! O bir avcıysa ben onun için basit bir avdım!

Kaçtım ve zindana doğru indim. Evangeline'i de alıp buradan çıkmalıyız!

Hem beni orada bulamaz.

Ama varlığımı hissetti ve beni takip etti.

Köşeye sıkışmıştım. Bir çıkış yolu diye düşünürken rehine almaya karar verdim.

Babasını çıkardım ve önüme siper olarak aldım.

Hatta istediğim gibi kılıcını da yere bıraktı. Artık kaçabilirim!

Derken arkadan Eve ve koruması geldi.

Birlikte kaçmayı teklif edecekken ihanetle karşılaştım.

Sonra daha da kötüsü oldu Eva hiç tanımadığım birine dönüştü. Benden kat kat güçlüydü ve benim tek yapabileceğim sürünerek kaçmaktı.

Gururum ezilmişti ama canım bundan daha değerliydi.

Sonunda kaçamadım. Eva o büyük güce rağmen yakalandı ve benim sonum da farklı değildi.

En son gözlerimi açtığımda soğuk ve karanlık bir zindandaydım.

Yanımda Evangeline vardı. Bize taktıkları zincirler güçlerimizi engelliyordu.

Evangeline sayıklıyordu.

-Hepsi senin suçun! Senin yüzünden buradayım!

-Ne!? Bana katılmaya karar veren sendin!

-Eğer sen olmasaydın...

Büyük bir tartışmaya kapıldık. Ama yararı olmadığını anlayınca sustuk.

Çok uzun bir süre boyunca sustuk.

Aç ve susuzdum. Işıksız bu yerde ne kadar zaman geçtiğini bilmiyordum.

Henüz hiç kimse işkence için gelmedi. Unutulduk mu?

Gözlerimi tekrar acıttığımda tanıdık bir ses duydum.

-Demek sonunda uyandın. Eğlenmeye ne dersin?

_______
Yazar:Villainesssss

Dün neden bölüm atmadığımı merak etmişsinizdir. ✨Korona oldum✨

Biraz daha iyi olunca dünün telafisini yaparım. Herkese iyi gecelerr.



Peki Ya Bir KötülüksemWhere stories live. Discover now