2.bölüm

19 3 0
                                    


Turna bavulunu alıp havayolu girişindeki taksilerden birine yönlendi ve ilk sıradaki taksiye bindi, burada bir hafta kalacaktı sıradan bir turist gibi gezecek, uluslararası bir pr şirketinin toplantısına katılacak iki farklı akşamda 3 önemli temizlik yapacak ve geldiği gibi geri dönecekti. Hemen telefonundan özel bir şifreyle kodlanmış yeni kimlik bilgilerine göz gezdirdi. Böyle yapması İstanbul'da olmayı ona unutturacaktı, unutmalıydı hangi şehirde hangi ülkede olduğunu.

Vanessa Piaf 28 yaşında pr danışmanı sarışın mavi gözlü bekar ve cilveli bir kadın olacaktı. Her zaman yaptığı gibi doğaçlama takılacaktı.

Aradan bir hafta geçmişti; iki operasyonu başarıyla sonuçlandırmıştı sadece bu gece kalmıştı bu gece temizliği yapar yapmaz geldiği gibi dönecekti, odası boğaz manzaralı olmasına rağmen bir defa dönüp bakmamıştı boğazın güzelliğini, ılık meltem havasının teninde bıraktığı hissi hissetmemek için hep aklını oyalamış bulunduğu yerin Türkiye değil İspanya da olduğunu telkin etmişti kendisine. Havayı bile koklamamış, İstanbul'un meşhur sokak kedilerinin görmemezlikten gelmiş, simitin, türk kahvesinin hatta bir zamanlar severek yaptığı türk kahvaltısının tadına bakmamıştı. bir kere o tada bakarsa bir kere koklarsa bir kere sever hissederse gidemeyeceğini çok iyi biliyordu, o İstanbul'dan gitti gideli aynı kişi değildi ilk cinayetini işlediği şehirdeydi işte ...

Ne kadar istemese de bütün masumiyetini kaybettiği o gün geldi aklına şu hayatta en nefret ettiği kişi geldi aklına kanlı elleri düşmanının donuklaşan gözleri oradan çıkışı küvette kanlı ellerinden kurtulmak istediği görüntüler ellerinden çıkmayan kir, katil olmanın bir insanın hayatına son verme gerçeğinin verdiği acı, öfke nefret korku, sonra ağlama krizleri, ilki hep zor olur demişti ona ilkler her zaman zordur; ilk aşk, ilk kayıp, ilk ölüm, ilk ayrılık gerçekten zordu onun üstünden kaç kişi öldürmüştü bilmiyordu, denildiği gibi çok zor atlatmıştı ama asla pişman olmamıştı hak etmişti.

Şimdi daha profesyoneldi, ülkesi için çalışıyordu ülkesinin çıkarları doğrultusunda bu defa öldürüyordu tek kriteri vardı yaptığı hiç bir eylemde kadınlar ve çocuklar zarar görmeyecekti onunla çalışan bunu bilirdi. Aynada aksine son defa baktı bu gece işi zordu o adamı öldürmek değil oradan çıkmak zor olacaktı. Geçici bir boyayla sarıya boyadığı saçlarını arkaya doğru toplamış bütün erkeklerin ilgisini çekebilecek çarpıcı bir makyaj yapmıştı aynadaki aksinden bir anlıkta olsa nefret etti birkaç saat sonra yeniden Turna olacağı anın hayalini kurdu.

Onun için önceden ayarlanmış arabaya bindi İstanbul trafiğinde 15 dakika varabileceği yere 45 dakika da varmıştı ama buda planına dahildi. Yemek salonunda 1 saat kalacak, bir haftadır ona kur yapan adamın gözlerine bakarak etkilenmiş gibi davranacak, temizliğini yapacak, tekrar masasına dönecek, adama kur yapmaya devam edecek, onunla beraber otelden ayrılacak adamı atlatacak ve gece kalkacak uçakla Fransa'ya gidecekti.

Kırık Fransız aksanlı İngilizcesiyle bir haftadır peşinden koşan Tarık'la telefonda konuşurken lobiye girdi

"şimdi lobiye girdim"

"seni karşılamaya geliyorum"

"çok sevinirim"

"neden otelinden almama müsaade etmedin ki?"

"ah ben utangaç, biraz geri kafalı bir Fransız kadınıyım Tarık, hiçbir şey için acele etmek istemiyorum"

Adam gelip tam karşısında durmuştu gülümseyerek telefonu kapattı adamın dudaklarına ne uzun ne kısa denilebilecek bir öpücük bıraktı ama adamın eridiği hissedebiliyordu bu mesleğinin bir parçasıydı.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jul 20, 2022 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Halk DüşmanlarıWhere stories live. Discover now