"Hayır dedim."

Aras elini tezgaha koyup destek alıyordu.

"Kafamı kesip atacağım şimdi! Ver şu ilacı!"

"Doktor çağıracağım."

"İhtiyacım olan tek şey elindeki ağrı kesici!"

"Aras bağırdıkça ağrın şiddetleniyor."

"Bağırtma o zaman! Canım yanıyor görmüyor musun?!"

"Bir yere mı çarptın kafanı? Meral ablayı arayayım."

"Hayır. Dün zaten senin için yeterince endişelendiler. Bırak bari onlar tatilden keyif alsınlar."

"Bırak bari? Ben bırakmıştım sen içine etti tatilin hatırlatırım."

"Aylin şu durumda bile devam ediyorsun! Şu lanet ilacı ver!"

Aras daha da bağrırken Aylin ilaçları açıp çöpe atıyordu.

"Ne yapıyorsun?!"

"Doktor kontrolünde düzgün ilaç alacaksın."

"Onlar zaten baş ağrısı içindi!"

Aras sinirden deliye dönerken başının ağrısı daha da şiddetleniyordu.

Kafasını elleri arasına alıp saçlarını çekmeye başlamıştı.

"Aras ne yapıyorsun?!"

"Sikti..."

Aras sinirden ağzından siktiğimin ilaçları lafını kaçıracakken kendini tutmuştu.

"Özür dilerim... Canım çok yanıyor. Kendime hakim olamıyorum!"

Aylin karşısında dağ gibi kocasının çöktüğünü görünce kendine gelememişti.

"Neden attın onları?..."

Aras yavaşça yere çökerken Aylin bembeyaz olmuştu.

Aylin Aras'ın yanına çöküp sarılmıştı.

"Canım çok yanıyor..."

"Ben... Ben doktoru arayacağım."

***
  Aylin kapı çalınca Aras kafasını dizinden kaldırıp kapıya gitmişti.

(Diyalogların ingilizce olduğunu düşünün)

"Hoşgeldiniz."

"Merhaba."

"Merhaba, içeri geçelim."

Aylin kadın doktoru güler yüzle karşılayıp içeri aldığında doktor koltukta koluyla gözlerini kapatmış uzanan Aras'ı görmüştü.

Aras kolunu gözünden çektiğinde doktor gülerek Aras'a bakmıştı.

"Merhaba."

"Merhaba."

"Direkt tedaviye başlayalım. Bana şimdi neyiniz olduğunu söyleyin lütfen."

Doktor çantasını sehpaya koyarken Aras'ın alnına elini koymuştu.

"Başım... Başım ağrıyor."

"Ateşiniz yok. Peki bana nasıl bir ağrı olduğundan bahseder misiniz?"

"Garip ama çekişle şakaklarına ve alnıma vuruyorlar gibi."

"Hımm... Peki... Omuzlarda ağrı var mı?"

AKTÖRWhere stories live. Discover now