öpüşmeye devam ediyordu, başka şeyler yapmıyordu, sanırım benim korkacağımı düşünüyordu.. aslında bu halini sevmeye başladım ama genel olarak soğukkanlı ve asosyal olduğu için bunlara alışamıyordum
levi: öpmeyi geçersem, rahatsız olur musun
yn: sanırım, hayır
-levi iç ses-
utandığını çok çabuk dışına vurdu, sevimliydi keşke her zaman böyle olsaydı..
dudağını öpmeyi bırakıp boynuna küçük öpücükler veriyordum, iki elinin tersi ile gözlerini kapatmıştı, elini çekmesini ısrar etsem de reddediyordu..
levi: yüzünü göremiyorum, elini çek
yn: ne yapcan yüzümü, istemiyorum
levi: benim istediğimi yapacaktın?
yn: iyi.*elini çeker*
Levi:şimdi daha iyi
boynunu öperken biraz titriyordu, sanırım gıdıklanıyordu, boynundan yavaşça omzuna doğru ilerledim, hoşuna gidiyordu anlayabilirim, ama inatçılığını asla eksik etmiyordu
levi: son bir kez soracağım, göğsüne-
yn: bilmiyorum, karar senin
"karar senin"?? bu halde kararı bana bırakması garip ama bu hali çok hoşuma gitti..
.. istediğini dile getiremediği için bunu dediğini ikimizde biliyoruz, madem istiyor ozaman istediğini yapacağım
-yn iç ses-
çok garip bi his var içimde, o kelebek asla gitmiyor ve böyle olunca daha da kabarıyor..
böyle şeylerden hoşlanmam çok zor ama onun dediği her kelime beni içine çekip manipüle ediyor gibi hissediyorum
gömleğimin düğmelerini açtı ve açtıktan sonra yüzüme ve göğüslerime baktı-
levi: güzelsin.. kusursuz bi güzelliğe sahipsin..
yn:..
levi: utandın mı, hm??
yn: aslında, utanmam normal, ben sana aynı şeyi yapsam, benim gibi olursun
levi: denesene
yn: ne yapmamı bekliyon sen
levi: hmm, utanman hoşuma gidiyor ama utanmasan ne yapacağını merak ediyorum doğrusu, yani kısacası bana ne istersen yap.. utanma
yn: ben böyle bişi yapmam saçmalama
onun bana yaptığını ona yapmamı istiyor,
yapamayacağımı bildiği halde yinede deniyor
levi:..Göğsünü görmek istiyorum
yn: he-??
levi: duydun
yn: e- ben.. bilmiyorum..
levi: yn? sen ateşli misin?
yn: ateşli mi? ateşim mi var
levi: ateşim çıkmaz diye yalan söyledin
yn: ne? hayır-
levi:*sırıtır* yalancı..
göğsüme doğru dururken yüzüme doğru gelip boynuma ve alnıma dudağını değdirdi
ateşimi kontrol etti ve sonunda yüzüme baktı
levi: üzüldüm, ateşin yüzünden istediğim şeyi yapamayacağım
yn: cidden bunu mu düşünüyon sen
levi: sende biliyorsun, seni bu halde görmek çok nadir
yn: olumlu yöne bak, sadece sen gördün
levi: evet.. evet
yn: ateşimin olması senin suçun
levi: yanlış şeyi vermişim işte
yn: bilerek verdin
levi: ne dememi istiyorsun
yn: bişey demeni istemiyorum
levi: doğru, sen bişey dememi istemiyorsun.. bişey yapmamı istiyorsun
yn: ha?? hayır ben bişey istemiyorum, neyse konu değişti madem, ozaman içecek falan ister-
levi: konunun değiştiğini kim söyledi?
yn: he-
levi: hah? neden aniden kızardın? sana şu halinle bişey yapacak değilim gözün yerden eksilmiyor
