Risk

553 52 25
                                    

Kuzey Koral

Öfkeden hızlı hızlı nefes alırken odadan çıktığım anda Gecenin yanına gitmek için harekete geçtim. Aramızda yaşananları açık etmesi yüzünden başkan tarafından sorguya alınmıştım. Yedi saat. Yedi saattir sorgu odasındaydım. Bunun sadece kırk beş dakikasında sorguya çekilmiştim. Geri kalanında ise odada kelepçelenmiş halde yalnız bırakılmıştım. Bunun kişiyi psikolojik anlamda yormak adına yapıldığını biliyordum. Hele de insanları tutuklayan kişiyseniz... Çok daha zordu. Elbette bana özellikle böyle davranmalarının nedeni görevimin ciddiyetini anlamamı istemeleriydi. Neredeyse görevden alınmak üzereydim ama hem dosyanın en ince ayrıntısına hakim olan kişi ben ve ekibim olduğundan hem de aramızdaki durumun ciddi olmadığıyla ilgili onları ikna ettiğimden bu seferlik hatama göz yummuşlardı. İkinci şansım olmayacaktı. Geceyle ismim aynı cümlede bile geçerse görevden alınacağım açıkça söylenmişti.

Gecenin kaldığı odaya girdiğim zaman karşılaştığım boş yatakla kaşlarım çatıldı. Bir süre tekerlekli sandalye kullanması gerektiği söylenen biri nerede olabilirdi? Üstelik tekerlekli sandalye buradayken? Arkamdan gelen "Gitti," sesiyle bakışlarımı ekip arkadaşıma çevirdim. . Ne saçmalıyordu? Gitti ne demekti? Yürümesi bile yasak olan biri nasıl ve nereye gidebilirdi?

"Ne demek gitti?" Öfkeyle endişenin aynı anda ruhumu sarmasıyla karşımdaki adamın yakasına yapıştım. Sorguya alınırken Geceyi ekibime emanet etmiştim çünkü rahat durmayacağını biliyordum. Tuğbayı korumak adına beni yakarken tereddüt etmeyişinin ardında önemli bir sebep olduğunu tahmin ediyordum. Eğer Geceyi biraz olsun tanıyorsam o sebep için çabalamaktan vazgeçmezdi. Bu yüzden ekibime onu yalnız bırakmamaları konusunda emir vermiştim. "Gitti ne demek lan?!"

Ozan yakasını tutan ellerimi iterek yeniden "Gitti," dedi. Geceye öfkeli olduğunu biliyordum. Sorguya girmeden önce söylediklerini duymuştum. Mesleğim onun yüzünden riske girdiği için öfkeliydi. "Tesisten ayrıldı."

"Nasıl izin verirsiniz lan?! Bu halde dışarı çıkmaması gerektiğini bilmiyor musunuz?!"

"Ne yapabilirdik lan?!" Arkadaşı olduğum kadar ekip lideriydim de. Bunu hatırlamış olmalı ki, dişlerini sıkarak sakinleşmeye çalıştı. Başından beri Gece Toksözün çalınan dosyayla da, katliamdan sorumlu olan kişiyle de bağı olduğuna inanıyordu. Onun istediği kızı korumak değil, sorgulamaktı. Merak ediyordum, gitmesine engel olmaya çalışmış mıydı? "Tutuklu değil, bir şey değil. Ne deyip tutacaktık? Korunmak istemeyen birini zorla koruyamayız. Gitmek istedi ve gitti."

Öfkeyle saçlarımı karıştırıp "Öldürtecek," dedim. Panik anbean vücuduma yayılıyor, aldığım nefesi bile işkence haline getiriyordu. Tekerlekli sandalyeyi almadan gitmesi demek, sadece birkaç saatinin olması demekti. Dikişleri açılmasın diye kolunu kıpırdatmaması gerekiyordu. Omuzlarındaki ezilmelere ve yüzündeki kırıklara da dikkat edilmeliydi. Tek başına hayatta kalması imkansızdı. "Kendini öldürtecek. O herif dosyadan çok Geceyi istiyor." Bu da diğer sorundu. Gecenin neyin peşinde olduğunu bilmiyordum ama katil onun peşindeydi. En savunmasız halini değerlendirmemesi imkansızdı. Gece ne kadar eğitimli olursa olsun... "Bu haldeyken ona karşı gelemez."

Gece Toksöz

Bakışlarımı çocukluğumun geçtiği sokaklarda dolaştırırken hala kül halinde olan evimde duraksadım. Bugün olduğum kişinin mimarı burasıydı işte. Dokuz yaşındayken hayatım geri dönüşü imkansız halde değişmişti. Çocukluğuma sırtımı dönmüş, bambaşka biri olmuştu. Babamla evimin yanında yanan çocukluğumun da külleri vardı. Şu koca dünyada küçük Gecenin yaşadıklarını bilen tek kişi Güneydi. Peşimdeki adamı anlatabileceğim, onun karşısında yan yana durabileceğim tek kişi Güneydi ve o da yanımda değildi. Kahvelerimi sağ elimin işaret parmağındaki yüzüğe indirdiğim sırada hissettiğim ağrıyla iki büklüm oldum. Nefes alırken bile acı çektiğimden buraya gelmem saatlerimi almıştı. Omuzlarıma dikkat ederek en yakınımdaki duvara yaslandım. Keşke yıllar sonra hayatımın mahvedildiği yere gelirken en azından fiziksel olarak güçlü olabilseydim.

Gece [+18]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin