ilk ve son

215 32 31
                                    

merhabalar, ben laina honest.
hayatım boyunca hep kendim gibi birisiyle tanışmak istedim. ama bu kendimi çok sevdiğim için değil elbette. yahut boşlukta hissettiğimden değil.. sadece bana, benim diğer insanlara yaklaştığım gibi yaklaşacak bir insan istemiştim. bir nevi sorun çözen biri değil de sorunları çözülen bir insan olmaktı isteğim.

ve tanıştım, harika bir insandı. terbiyeli ve bilge bir erkekti. ayrıca yaşının verdiği olgunluktan ve olgun erkeklerin ilgimi çekmesinden midir bilinmez, daha çok kendine çekti beni.

çok bilge biriydi. eh, bu da beni havalara uçurdu.

o zamanlar yirmili yaşlarımın başında, genç ve güzel bir kadındım. o ise henüz kırklarındaydı, aramızdaki yaş farkı barizdi. lâkin dedim ya, sorun değil. benden büyük olması bende büyükçe bir hayranlık uyandırdı.

arkadaşlarıma yol gösterirdim sıkça, bir nevi anne gibi yaklaşırdım onlara. böyle bir figür olduğumdan dolayı onun bana yaklaşımı pek hoşuma gitti, bana bir şeyler öğretmesi ve yol göstermesini istemiştim.

amacım bana aşık olması, bana karşı bir cinsel istek arzulaması falan asla değildi.

ilk defa biriyle olan ilişkimi bir kalıba sokmadım, yalnızca arkadaş olsak kâfiydi.

aslında iyi bir manipülasyon ve hitap etme yeteneğim vardır ancak onun yanında kendimi o kadar ezik ve yetersiz hissediyordum ki.. sanki bomboş bir insanmışım, daha öncesinde hiçbir şey başarmamışım gibiydim. sanki o her şey, ben ise bir hiçlikten ibarettim.

sağlıksız hisler.

harika zamanlar geçirdim onunla. bana çok şey kattı kendisi.

zaman geçti, onu evimde ağırladım. onunlayken zaman öylesine hızlı akardı ki, başka bir terim oluverirdi.

o zamanlar hayatımın en onurlu en paha biçilemez günlerini yaşıyordum, sahiden özlenesi.

zaman akmaya devam etti, bense her gün daha çok hayran kalıyordum kendisine. eh, zaman geçtikçe aramızdaki şeyler de değişti elbet.

şöyle ki, müthiş bir aşk öyküsü değildi bizimkisi. lâkin bana birçok şeyinden bahsetti. ailesinden, geçmişinden..

el ele tutuştuk, birbirimize gülümsedik. bazen başımı omzuna koyardım ama asla ilerisi olamazdı bizim için.

o öğretmen ben ise öğrencisi gibiydim. yine de pek güzel sevdiğimi düşünüyorum onu.

beni hep dinledi. senelerce içimde tuttuğum her acım, her sevincim onun zihninde yer edindi.

civcivimin ölmesini, para sıkıntılarımı, kaybettiğim imkanlardan, uğradığım haksızlıklardan ve nicesinden bahsettim ona. hatta birkaç sıkıntıma da çözüm bulmuştu, ne güzel değil mi?

hatta bazı sohbetlerimizde "laina, şunu yaparsan daha iyi olacaktır." veya "sen uyu, ben bunu araştırıp seninle paylaşırım." diyerek kibar söylemler bile aldım kendisinden.

ve bir gün, beklediğim ya da olacağını bildiğim gün geldi.

aramıza soğukluklar girdi. tükürdüğümü yalamazdım. ve ona bir sürü soğuk tavırlar sergiledim. ben tüm bunları yaşarken zihnimde yanan bir ışık beliriverdi. mutlu olmak için birilerine ihtiyacım yoktu. yine de o ışığı söndürdüm. çünkü söz konusu o'ydu.

bana birçok mesaj ve işaret gönderir, kapıma çiçekler bırakırdı.

günler günleri kovaladı, o değişti. öylesine değişmişti ki hatta, tanıyamadım bile onu.

daha sert, daha kurnaz, daha egoist. benim hayran olduğum adam bu muydu sahiden? sanmıyorum.

onu beğenen birçok kadın tanıdım, gördüm. ama dedim ya, ben istediğimi almadan bu dünyadan gidemem diye.

onu gerçekten özlemeye ve istemeye başladım. hatta inanır mısınız bilemem ama tanıdığım her büyük insanda ondan bir parça aradım.

artık odak noktam yaşıtlarım, arkadaşlarım değildi çünkü onların hiçbiri onun gibi olamazdı. ben dahil her birimiz onun parlaklığı yanında sönük kalırdık hani. onlar da benim gibi bilgisiz ve cahillerdi diğer bir terimle.

onu aradım, araştırdım ve bir arkadaşına rastladım. ve onu kandırdım.

evet, arkadaşı da onun kadar yaşlıydı ama daha çabuk düşüyordu. çoğu zaman görüşmek istiyordu. hatta beni arzuladığına dair söylemlerde almıştım ama sonradam sarhoş olduğunu dile getirdi. yalan söylüyordu.

ve nihayetinde arkadaşı döküldü ve ondan haberi aldım sonunda. yalnız yaşatarak babasının mesleğini sürdürerek çiftçilik yapıyormuş ve yalnızca atlarla ilgileniyormuş.

onunla görüşmek istedim. kimliğimi değiştirmeyi düşündüm ama gelmez sandım ve gerçek adımı vererek isteğimi dile getirdim, gelir sandım. ne bileyim..

ama gelmedi.

ve ben de ellerimde çiçeklerle kalakaldım.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Sep 02, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

kırık kalpler mezarlığı Where stories live. Discover now